• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Ağustos 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Süleymaniye’de yanık kurşun sesleri

26 Ağustos 2025 Salı - 00:00
Kategori: Manşet, Mervan Özdemir, Yazarlar
Süleymaniye’de yanık kurşun sesleri

Süleymaniye kenti, 21 Ağustos’u 22 Ağustos’a bağlayan gece yanık kurşun sesleriyle güne merhaba diyordu. Belki de bir merhaba değil, şimdiye dek koruduğu özlü yurtseverlik kimliğine bir vedaydı. Silah sesleri 03.00 itibariyle başladı, 4 saat boyunca aralıksız bir şekilde devam etti. Süleymaniye’nin her karışında duyuluyordu sesler. Nereden bakılırsa bakılsın göğe yükselen kapkara dumanları görmek mümkündü.

Lalezar Oteli’nin çevresinde toplanan güvenlik güçleri, tanklar, insansız hava araçları… Bir kent, kendi evlatları arasında bir savaş alanına dönmüştü. Berey Gel (Halk Cephesi) lideri Lahur Şeyh Cengi’nin yakalama kararı, bu karanlık gecenin fitilini ateşleyen kıvılcım olmuştu. Peki, bu çatışma neyin habercisiydi? Süleymaniye’nin yurtseverlik ruhu, bu yanık kurşun sesleriyle mi gömülecekti, yoksa yeni bir başlangıcın sancılı doğumu muydu?

Süleymaniye, Kürt siyasetinin kalbi, Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (YNK) kalesi. Dahası ise Soran Kürtlerin kültürel ve tarihsel başkentleri. Kürdistan’ın en iyi medreseleri, şairleri, yazarları doğdu bu kentte. Ancak uzun süredir kent, kendi doğasına aykırı bir siyasetin nesnesi yapılmaya çalışıldığı için derin bir bunalım da yaşanıyor.

Lahur Talabani, Mam Celal Talabani’nin yeğeni, YNK’nin eski eş başkanı, bir zamanlar IŞİD’e karşı mücadele ile popülerleşmiş, ABD ve koalisyon güçleriyle yakın bağlar kurmuş bir isim.

2020-2021 arasında YNK’nin eş başkanlığını yürütürken, kuzeni Bafil Talabani ile yaşadığı sorun, onu parti dışına itti. Bafil Talabani’ye göre Lahur kendisini zehirleyerek tasfiye etmek istemişti. Bıçak tam da kemiğe dayanmıştı. Bafil Talabani ve kardeşi Kubat Talabani, kendilerine bağlı tüm güçleri toplayarak Lahur’a müdahale etmeye karar vermişti. Anti Terör ve Komando güçleri Lahur’un kontrolünde olduğu için dezavantajlı durumda olan Bafil’dı. Ciddi bir çatışma an meselesiydi. Bafil Talabani, bir çatışma yaşanmadan durumu kontrol altına alabildi. Büyük bir savaşın yaşanmasının önüne geçen isimlerden birinin SDG komutanlarından Mazlum Abdi olduğu o dönem sıkça dile getirildi.

Bafil, Anti Terör ve Komando birliklerinin başına hemen Wahap Halepçeyi atadı. Wahap Halepçeyi ise Lahur’un tasfiye etmek istediği, hatta bu olaylar olmadan önce bir süre Lahur’un talimatı ile gözaltında tutulan isimdi. Yaşanan son çatışmada Lahur’u “ensesinden yakalayan” kişi de bizzat Wahap Halepçeyi olacaktı.

Lahur, ilk yenilgiyi kabullenmedi. Halk Cephesi’ni kurarak 2024 parlamento seçimlerinde iki kürsü kazandı. Tüm çalışma imkanlarını Hewlêr’den sağladı. Bu durum kendisinin KDP ile ilişkilendirilmesine neden oldu. Süleymaniye halkı bu nedenle kendisine oldukça mesafeli yaklaştı. Bu nedenle seçimlerde sadece iki parlamenter çıkarabildi.

YNK, 2024 seçimlerinde oldukça dezavantajlı bir durumdaydı. Tüm muhalif isimler, Lahur da dahil, Süleymaniye’ye ağırlıklarını verdi. KDP alanlarında ise muhaliflik adına hiçbir hareketlenme yoktu. Tüm muhalifler esas iktidar gücü YNK’ymiş gibi davranıyor ve seçim propagandasını ona göre şekillendiriyordu. Bafil, Behdinan’a bir çıkarma yapmak istediyse de sonuç alıcı olmadı. Toplayabileceği potansiyel “KDP karşıtı oylar”, diğer muhalif partilere gitti. Aradan sıyrılan yine KDP oldu.

Bafil Talabani, seçim propagandası süresince Lahur’a yöneleceğinin mesajlarını veriyordu. Bir mitinginde, Lahur için, “kiralık köpek” diyecek kadar öfkeliydi.

21 Ağustos 2025’te Asayiş Soruşturma Mahkemesi, Irak Ceza Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca Lahur için yakalama kararı çıkardı. Lahur, “güvenliği ve istikrarı kurmak için grup oluşturmak” ile suçlanıyor.

Resmi ifadesi bu olsa da gerçek gerekçenin ne olduğu hala tartışma konusu. Lahur’un YNK lideri Bafil Talabani’ye karşı bir darbe planını hayata geçirmeye hazırlandığı sıkça dillendiriliyor. Bu planı da YNK içerisindeki “eski yetkililerle” hayata geçirileceği iddialar arasında. Tam doğrulanmasa da YNK’nin “eski ensesi kalınlardan” Berhem Salih ve Mele Bahtiyar’ın evinin aynı gece çevrelendiği, kendilerinden Lahur’a olası bir desteğin önüne geçmek istendiği bilgileri dolaşıyor. İşin arkasında İran’ın olduğu, YNK’nin mevcut Batı eksenine kayan siyasetine karşı eski kadroları başa getirerek YNK’yi yeniden İran eksenli bir politikada tutmayı istediği spekülatif düzeyde dolaşıma sokulan bildiriler arasında.

Tüm bunların ne kadar doğru olduğu elbette ki tartışmalı. Ancak yaşanan çatışmanın boyutu ve “gözü dönmüşlüğün” bu düzeyde güçlü bir gerekçesinin olması pekala ihtimal dahilinde. Lahur’un ise kısmen hazırlıklı olduğu, YNK lideri Bafil Talabani’nin ikamet ettiği konak (Dabeşan) ile YNK 70. Kuvvetler Komutanlığı’na yönelik çatışma anında drone saldırıları gerçekleştirilmesiyle anlaşılıyor. Kendisi mi yaptı, bu da muamma… Bir siyasi liderin hükümete bağlı olmadan yüzlerce kişilik askeri güç oluşturması, drone saldırıları gerçekleştirebilecek kadar teçhizatlı olması kolay izah edilecek bir durum değil elbette.

Lahur’un darbe yapacağı iddiası, üzerinde durulması gereken önemli bir konu. Bafil Talabani’nin çizmeye çalıştığı ulusal ve siyasi karakter, basit gerekçelerle kuzenine bu denli büyük bir saldırı gerçekleştirerek yerle bir edecek kadar kolay örülmedi. Lahur bir darbe planladıysa arkasında kim var? Bafil tasfiye edilmek isteniyorsa kimler ondan rahatsız? Bafil, tüm siyasi kariyerini yerle bir etme riskini taşıyan, belki de yenilgiyle sonuçlanabilecek bu saldırının riskini hangi gerekçeyle göze aldı? Bu sorulara güçlü yanıtlar vermek şu an için pek mümkün değil. Özenle ifade etmek gerekir ki güçlü gerekçeler oluşturulmadan böylesi büyük bir riskin göze alınması pek de olası değil.

Lahur, teslim olmak yerine çatışmayı tercih ederek siyasi kariyerine çok büyük bir darbe vurdu. Çatışmalar sırasında Lahur’un ses kayıtları ve videoları ortaya çıktı; kuzeni Bafil’i suçluyor, destekçilerini sokağa çağırıyordu. Ancak kendisi lehinde kentte herhangi bir reaksiyon gelişmedi. Kendisine bağlı güçler, kenti dört saatlik bir çatışmanın içine sürükledi. İlk belirlemelere göre, en az üç güvenlik görevlisi hayatını kaybetti, ondan fazla kişi yaralandı. Bu, sadece Süleymaniye resmi güvenlik görevlilerinin zayiatı.

Lahur’a bağlı güçlerden kaç kişinin yaşamını yitirdiği hala belirsizliğini koruyor. Kardeşler Lahur, Aso ve Polad gözaltında. YNK medyasına konuşan Süleymaniye Asayiş Sözcüsü, çatışma bölgesinde en az 150 “silahlı kişinin” gözaltına alındığını söyledi. “Silahsız” gözaltına alınanların sayısı da henüz belli değil.

Süleymaniye’nin sokakları, şimdilik sakinleşmiş gibi görünüyor ancak bu sakinlik yeni bir fırtınanın habercisi olabilir. Lahur’un gözaltına alınması, bir siyasi figürün sonunu mu getirecek, yoksa yeni bir muhalefet hareketinin doğuşuna mı zemin hazırlayacak? Bafil Talabani, bu hamleyle liderliğini pekiştirebilecek mi, yoksa kendi kalesinde yalnız mı kalacak?

Olay, YNK lehinde ve aleyhinde farklı sonuçlar doğurabilir. YNK, bu şekilde Mam Celal’in vefatından bu yana yaşadığı liderlik sorununa bir nokta da koymuş olabilir, parti içinde Bafil’a karşı iktidar mücadelesi veren “tüm eski ensesi kalınları” susturabilir. Yine parti içi hoşnutsuzluğu daha fazla açığa da çıkarabilir mevcut durum. İlerleyen günlerde bu resim daha da netleşmiş olacak. Bafil, hayatını kaybeden güvenlik görevlilerinin taziyelerine katılarak görüntü verdiyse de şu ana kadar herhangi bir açıklama yapmadı.

Sokaklara gelince; herkesin içinde bir hüzün görmek mümkün. “Ölen Kürt çocukları” diyenden, “Keşke böyle sonuçlanmasaydı” diyene, herkes durumdan manevi boyutuyla rahatsız olduğunu ortaya koyuyor. YNK medyası hızlı bir şekilde “Süleymaniye’de yaşam olağan akışında devam ediyor” görüntüsü vermeye başladı. Ancak sokaklar hala o gecenin yarattığı etkinin izlerini taşıyor.

Süleymaniye’nin yanık kurşun sesleri, bir kentin ruhuna saplanan hançer gibi. Süleymaniye, tarih boyunca direnişin, yurtseverliğin ve umudun kalesi oldu. Ancak bu çatışma, o kalenin duvarlarını sarsıyor. Süleymaniye’nin gökyüzünde yükselen dumanlar, henüz dağılmadı. Kentin sokakları, sessiz bir bekleyiş içinde. Bu sessizlik, barışın habercisi mi, yoksa daha büyük bir fırtınanın öncüsü mü? Yanıt, belki de Süleymaniye’nin dağlarında, o yanık kurşun seslerinin yankılarında saklı. Ama bir gerçek var: Bu kent, bu halk, bu acılarla sınanmış ruh, pes etmeyecek. Çünkü Süleymaniye, sadece bir şehir değil; bir davanın, bir hayalin adıdır. Ve hayaller, kurşunlarla değil, umutla yazılır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Artık gavura gavur denmeyecek’

Sonraki Haber

Anadil yasağından başka ne ola ki faşizm

Sonraki Haber
Siyaset, ilke, tutarlılık, ahlak, vicdan

Anadil yasağından başka ne ola ki faşizm

SON HABERLER

Gündelik yaşam krizi ve biz

Faşizmin bir veçhesi olarak çocuk suçları tartışmaları

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Felaket kapitalizmi, seçimler ve yaratıcı yıkım

Devletin yayılmacı aklının eleştirisi

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Siyaset, ilke, tutarlılık, ahlak, vicdan

Anadil yasağından başka ne ola ki faşizm

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Süleymaniye’de yanık kurşun sesleri

Süleymaniye’de yanık kurşun sesleri

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Komisyona havale etmek!

‘Artık gavura gavur denmeyecek’

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

Güvenceli olmaya tahammül yok!

Yazar: Yeni Yaşam
26 Ağustos 2025

Amed’de bir çocuk katledildi

Kuşadası’nda çocuğu katletme girişimi

Yazar: Yeni Yaşam
25 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır