• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Mayıs 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Arif Mostarlı

Sülfirik asit kokan bir baba…

26 Haziran 2022 Pazar - 10:32
Kategori: Arif Mostarlı, Manşet, Yazarlar
Sülfirik asit kokan bir baba…

Sömürgecilik, korkunç katliamlarla yalnızca ezdiği halklara değil, kendi katillerine de trajediler yaşattı. ‘Kurşun atan da yiyen de…’ laflarının altında insanlıktan çıkmış tuhaf yaratıklar ürettiler. Gerard Soete, onlardan biriydi

Arif Mostarlı

Daha birkaç gün önceydi, alicenap Belçika devleti lütfetti, Kongo’nun öldürülen ilk başbakanı, devrimci önder Patrice Lumumba’dan kalan son parça olan bir dişi, 61 yıl sonra törenle ailesine teslim etti.
Yanlış okumadınız, evet, diş!

Belçikalı askerler ve işbirlikçi hainler tarafından katledildikten sonra cesedi sülfirik asitle eritilerek yok edilen Lumumba’dan geriye kalan tek şey, katillerin şefinin söküp hatıra olarak sakladığı o dişti.
Sömürgeciler, sonradan ‘özür’ dileyip ‘öpeyim geçsin’ numaraları yapmayı pek severler. Bu kez de öyle oldu. Törene, Belçika Kralı Philippe ve Kongo Devlet Başkanı Felix Tshisekedi ile Belçika Başbakanı De Croo da katıldı. Diş, bir kutu içinde Lumumba’nın kızı Juliana Lumumba’ya teslim edildi.

Belçika Başbakanı De Croo, törende beklendiği gibi Belçika’nın Lumumba cinayetinde oynadığı rol için özür diledi: “Bir adam siyasi inançları ve idealleri için öldürüldü. Bir demokrat ve liberal olarak bunu kabul edemem!” dedi.

Bir katilin biyografisi

Ovvv! Çok duygulandırıcı değil mi? Ama biz şimdi törenleri filan bir tarafa bırakıp başka birine odaklanalım isterseniz: Gerard Soete’ye! Dişin kaynağı o çünkü! Belçikalı eski sömürge subayı, 1999’da bir televizyon programında, hava atmak için Lumumba’yı öldüren kurşun ile ondan geriye kalan iki dişi gösterince ortalık karışmış; ölümünden sonra kızı Godelieve Soete’nin evinde yapılan aramada gerçekten de dişler bulunmuştu.
Kongo’daki işkence ve infaz sisteminin şefi olan Soete, ‘alçak komünist’ Lumumba’nın katlinde başından sonuna yer almıştı. Lumumba’yı CIA’nın desteğiyle 1 Aralık 1960’da iki yoldaşıyla birlikte tutuklayan da oydu. Lumumba ve yoldaşları, Katanga bölgesine götürülüp burada önce Soete ve işbirlikçi çeteler tarafından gizlice kurşuna dizildi. Sonra sıra cesetlerin yok edilmesine geldi. Bizzat Soete, Lumumba’nın cesedini balta ve testereyle parçalayıp 200 litre sülfürik asitle dolu bir fıçıda eritti.

Harika bir baba!

Lumumba cinayetinden sonra da Soete, Mobutu’nun emrinde Kongo’da on yıl daha kaldı, kültür makaleleri ve sömürge hayatı hakkında romanlar (evet romanlar!) yazdı. Sonunda “De moord op Lumumba” ve “Arena”yı yazdığında yükü sırtından attı; tüyler ürpertici bütün ayrıntılar vardı kitapta ve övünerek anlatılıyordu. 1999’daki röportajda hiç pişman olmadığını gururla söyledi ve Lumumba için aynı sözcüğü tekrarladı: Komünist alçak! Bir süre sonra da kalp krizi geçirip defoldu gitti dünyamızdan.

Arkasında bıraktığı yük ağırdı ama. Kendisi de yarı-ırkçı biri olan kızı Godelieve, 2015’teki röportajında “Belçika Lumumba’dan özür diliyorsa bizden de özür dilemeli” diyordu. “Babam yaptığı iş için tek bir teşekkür bile almadı” diyen Godelieve, “kirli işlerini başkasına yaptırmamasıyla” övündüğü babasının ağır bir yükü hayatı boyunca taşımasını bir haksızlık olarak görüyordu. Sömürgedeki hayatlarını “Çok güzeldi. Siyahlar da mutluydu. Belçika’nın yönetimi onlar için iyiydi” diye tanımlayan, beyaz ırkın üstünlüğüne inandığını söyleyen Godelieve, bu arada ağzından kaçırdıklarıyla aslında başka bir Soete karakteri çiziyordu. “Babam kızlarını kemerle döverdi. O gerçek bir şefti. Kız kardeşim ve ben, ölümünden sonra bile masasına yaklaşmaya cesaret edemedik. Yan odada ölü yatıyordu ve biz hâlâ ondan korkuyorduk!”

Ve trajediler… “Büyük ablam, o zaman 17 yaşındaydı ve bir gün kahvaltıya hafif makyajlı geldiğinde babam, ‘Ben fahişelerle masaya oturmam’ diye gürledi. Annem onu ikna etmeye çalıştı ama kız kardeşim kalktı, ağlayarak okula gitti. O akşam aşırı doz sıtma ilacı içerek intihar etti ve öldü.”

Viskiyle bastırılan koku

Sonra kendisi de aşırı doz uyuşturucuyla aynı şeyi deniyor Godelieve ama yine de babasını ‘çok acılar çekmiş’ biri olarak görmekten bir türlü vazgeçmiyor. Üstelik 1960 yılındaki o korkunç geceyi gayet iyi hatırladığı halde! “10 yaşındaydım” diyor, “dört kişi olduklarını hatırlıyorum, gece gittiler ve geri geldiler. Babam, viski ve sülfürik asit kokuyordu. Yüzlerine sardıkları hijyenik havlular vardı ama sülfürik asidin keskin kokusuna dayanmak için sürekli viski içiyorlardı. Cesetlerin bir kısmı sülfürik asitte çözülmüş, geri kalanı karıncalar tarafından halledilmişti. Bunları duydum. Sonra sızdı… Ve ertesi gün hayatına devam etti.”

Balta, testere, sülfirik asit ve hem kokuyu hem de günahı alkolle bastırmaya çalışan bir adam…
Ne muhteşem bir baba değil mi? Ne gurur duyulacak bir miras! “Kurşun atan da, yiyen de…”

*
“Bunları yazarken sana ulaşıp ulaşmayacağını ya da ulaştığında hala hayatta olacağımı bilmiyorum. Hiçbir barbarlık, hiçbir acı, hiçbir işkence beni merhamet dilemeye zorlayamadı. Başım dik olarak, sarsılmamış bir inanç ve ülkemin kaderine dair derin bir güvenle ölmeyi, kutsal ilkelerimizin küçümsenmesini izleyerek yaşamaya tercih ederim. Tarih bir gün sözünü söyleyecek. Brüksel, Paris, Washington veya Birleşmiş Milletler’in öğrettiği tarih değil; bizim sömürgecilik ve kuklalarından kurtulmuş, özgürleşmiş ülkelerimizde öğretilecek tarih.
Ağlama sevgilim; biliyorum ki benim çok acı çekmiş ülkem kendi bağımsızlık ve özgürlüğünü savunacak.”
Bir de bu var… Lumumba’nın son anlarında eşine yazdıkları…
Fazla söze gerek yok sanırım. Yeterince açık olmalı…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Artık bunun adı ‘seçim’ değil, ‘hesaplaşmadır’

Sonraki Haber

Sosyalistler krizi değerlendirdi: Yoksulluğun en önemli sebebi savaştır

Sonraki Haber
Sosyalistler krizi değerlendirdi: Yoksulluğun en önemli sebebi savaştır

Sosyalistler krizi değerlendirdi: Yoksulluğun en önemli sebebi savaştır

SON HABERLER

Çanakkale’de trafik kazası: 6 ölü

Çanakkale’de trafik kazası: 6 ölü

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Özgür Özel: Kayyımlar son bulmalı, tutsaklar özgür kalmalı

Özgür Özel: Kayyımlar son bulmalı, tutsaklar özgür kalmalı

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Öcalan’ın çocuklar için yazdığı şiir ilk kez okundu

Öcalan’ın çocuklar için yazdığı şiir ilk kez okundu

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Cumartesi Anneleri Halil ve Kasım Alpsoy için adalet istedi

Cumartesi Anneleri Halil ve Kasım Alpsoy için adalet istedi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Werîşe Muradî: Darağacı, ufka bakan birinin boynunu eğemez

Werîşe Muradî: Darağacı, ufka bakan birinin boynunu eğemez

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

TBB ile Mülkiyeler Birliği’nden DEM Partiye taziye ziyareti

TBB ile Mülkiyeler Birliği’nden DEM Partiye taziye ziyareti

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

‘Hozan Mizgîn sanatıyla halka öncülük etti’

‘Hozan Mizgîn sanatıyla halka öncülük etti’

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır