Şüpheli bir şekilde inşaattan düşerek yaşamını yitiren Mazlum Deniz için işveren firma ‘iş kazası’, soruşturmayı yürüten savcı ‘intihar şüphesi’ dedi
İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesi Sarıgöl Mahallesi’ndeki Bilgin Sokak’ta yüklenici firmanın Yusuf Özbek Meka İnşaat, taşeron şirketin ise Nar Market İşletmeleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin olduğu okul inşaatında, 22 Mayıs’ta Mazlum Deniz (28) isimli işçi şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Gaziosmanpaşa Şehit Anıl Kaan Aybek Polis Merkez Amirliği’nde,
olayı gördüğünü iddia eden yurttaşlardan F.K., Şantiye Şefi M.S. ve aynı inşaatta çalışan inşaat işçileri M.K. ile M.E.’nin ifadeleri alındı. Emniyet ifadesinde Mazlum Deniz’in inşaattan “atladığını” öne süren F.K., olayı evinin balkonunda otururken gördüğünü iddia etti.
Çelişkili bilgiler
Şantiye Şefi M.S., emniyette verdiği ifadede inşaatta yemek saatinin 12.00-13.00 saatleri arasında olduğunu belirtti. Ancak konuştuğumuz işçiler yemek saatinin M.S.’nin verdiği saatler arası değil, 11.00-13.00 arasında olduğunu dile getirdi.
M.S., emniyet ifadesinin devamında, “Yemek arasında çalışanlar yemekhane bölümüne giderek istirahate ayrılırlar. 22 Mayıs’ta saat 12.30 sıralarında yemekhanede yemek yediğim sırada, işçiler beni telefonla arayarak işçilerden birinin intihar ettiğini söylediler. Hemen olay yerine gittim ve işçilerden Mazlum Deniz isimli şahıs yerde yatar vaziyetteydi. Mazlum Deniz’i şahsen tanımam. Bir hafta kadar önce işe başlamıştı. Tavan alçı işiyle uğraşmaktaydı. Herhangi bir sıkıntısı olduğunu bilmiyorum. Neden intihar girişiminde bulunduğunu bilmiyorum” diye belirtti.
İş arkadaşları: İntihar ettiğini düşünmüyoruz
Mazlum Deniz’in yaşamını yitirdiği inşaatta çalışan M.K. ise ifadesinde, Deniz ile aynı konteynırda kaldığını belirtti. M.K., “Mazlum’la en son 22 Mayıs günü saat 12.00 sıralarında 1. katta bir odada çalışıyorduk. Odada ki işleri bitirdikten sonra kurulu olan iskeleyi söktük ve diğer odaya kuracaktık. Ben iskele parçalarını odaya taşıdığım sırada, Mazlum’u göremedim. Yaklaşık 10 dakika sonra dışarıdan bir kadının bağırma sesini duydum. Hemen dışarıya çıktım ve Mazlum yerde yatar vaziyetteydi. Bilinci kapalıydı. Herhangi bir ilaç kullanmıyordu. Psikolojik sorunları yoktu. Kendisi bekardı, sevgilisi veya sevdiği bir kadın yoktu. Morali gayet yerindeydi. Diğer günlerden farklı herhangi bir davranışı veya konuşması yoktu. Maddi durumu çok kötü değildi. İntihar etmiş olabileceğini düşünmüyorum” dedi.
Mazlum Deniz’in yaşamını yitirdiği inşaatta çalışan M.E. de ifadesinde, “İntihar etmiş olabileceğini düşünmüyorum. Benim konu ile ilgili bildiklerim ve gördüklerim bundan ibarettir” beyanında bulundu.
ATK raporu bekleniyor
Alınan ifadeleri göz önünde bulunduran Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı “intihar şüphesi” iddiasıyla işlem yaptı. Ayrıca başsavcılık, otopsi raporunun yönlendirmesiyle kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) rapor istedi.
Cenaze işlemleriyle uğraşan babanın iş akdi fesh edildi
Mazlum Deniz’in şüpheli ölümünün ardından, aynı inşaatta çalışan babası Bülent Deniz’in de, iş akdi kendisine bilgi verilmeden feshedildi. Baba Deniz, oğlunun cenaze işlemleri ile uğraştığı için 3 gün inşaata gidemedi. İlgili şirket, baba Deniz’in, “3 gün işe gitmediği” gerekçesiyle iş akdini fesh etti.
Mazlum Deniz’in babası Bülent Deniz, adalet çağrısında bulundu. Oğlu Mazlum Deniz ile beraber Diyarbakır’dan İstanbul’a çalışmaya geldiklerini belirten baba Deniz, “Olay günü inşaata gitmemiştim. Saat 12 sularında telefon geldi, ‘Oğlunuz düştü’ dendi. Ben de hastaneye yetiştim. Orada oğlum Mazlum vefat etti. Ondan sonra Yenibosna’daki ATK’ye sevk ettiler. İşveren sahiplenmedi. Tek başıma orada kaldım. Cenazemi Atatürk Havalimanı’na götürdüm. Cenaze direk Diyarbakır’a gitti. Ancak Diyarbakır’a uçak bileti o gün bulamadığım için bende başka bir uçakla Batman’a gitmek zorunda kaldım. Daha sonra cenazemi aldım. Büyük zorluklarla memleketim Diyarbakır Kulp’a götürdüm. Bu sırada iş sahiplerinden kimse beni aramadı, sormadı. O acı içerisinde çocuğumun cenazesini alıp götürdüm” dedi.
Firma iş kazası demiş
Oğlu Mazlum Deniz’in düştüğünü kimsenin görmediğini belirten baba Deniz, “Benim çocuğum çalışırken düşmüş. İş elbisesiyle düştü. Bu nasıl bir intihar olabilir. Görgü tanığı tek kişi kadın, onun da çelişkili ifadeleri var. Adalet istiyoruz. Ayrıca firma Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ‘iş kazası’ diye bildiriyor. Çok eksik ve yetersiz bir soruşturma. Güvenlik önlemleri inşaatta hiç yok denecek kadar azdı” dedi.
Yetkililerden kimsenin kendilerini aramadığını kaydeden baba Deniz, “Şu ana kadar acımı yaşadım. Artık oğluma ne oldu, ne yaptılar araştırmaya başlıyorum. Hastanedeki otopsi raporu kesin bir ölüm sebebinin belirlenmesi için ATK’ye yönlendirdi. Bir baba olarak yaşadığım bu acı ve şirket yetkililerinin duyarsızlığı, bu acımı paylaşmamaları insanlığa sığmaz. Bugüne kadar işveren bana bir taziye mesajı bile iletmedi. Bu çok büyük bir acı. İşverenin yaptığı herhangi bir ahlaka sığmaz. Çünkü kendi iş yerlerinde oğlu ölen bir babayı arayıp başsağlığı dilemek insani bir boyuttur” ifadelerini kullandı.
Baba Deniz, “Çalışan işçi arkadaşlarıma sesleniyorum; Bundan sonra kendinizi bu kadar ucuz görmeyin, haklarınızı bilin, mücadelenizi verin. Ekmeğiniz için gidiyorsanız bir yerde iş güvenliğinizi sağlayın ve haklarınızın bilincinde olun. Artık başka Mazlumlar ölmesin” dedi.
Haber: Ömer İbrahimoğlu \ MA