TTB Merkez Konsey Üyesi Mehmet Şerif Demir, ‘Bir süreç başlayacaksa öncelikle hasta tutsaklar serbest bırakılmalıdır’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası gözler iktidar ve devlete çevrildi. Çağrıdan sonra PKK yaptığı açıklamada ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Dolayısıyla Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonra tüm kamuoyunun gözü hükümetin atacağı somut adımlara çevrildi. Birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi, iktidar ve devlet adım atma çağrısında bulundu.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine 2021 verilere göre; cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere en az bin 517 hasta tutsak bulunuyor. Aynı kurumun verilerine göre 2024’ün ilk dokuz ayında en az 50 hasta tutsak yaşamını yitirdi.
Bu kapsamda değerlendirmelerde bulunan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Mehmet Şerif Demir, hasta tutsakların tahliye edilmemesinin siyasi bir karar olduğunu belirtti.
‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’
Mehmet Şerif Demir demokratik ve herkes için ulaşılabilir bir sağlık sistemi için demokratik bir Türkiye’ye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Sağlık sisteminde en büyük sorun antidemokratik uygulamalardır. Mevcut sağlık sistemi halkı tedavi etmiyor, aksine daha da hasta ediyor. Başka bir sağlık sistemi mümkün derken aynı zamanda başka bir ülke de mümkün diyoruz. Sağlığa sadece fiziken ve ruhen bakmıyoruz. Sağlıklı olmanın bir hak olduğunu ve sağlıklı olma hakkını ise sosyal, fiziki ve siyasal iyilik hâli olarak tanımlıyoruz. Dolayısıyla bir ülkede demokratik ortam ve barış olmadığı, savaş devam ettiği sürece toplumun sağlıklı olamayacağını biliyoruz. Bu yüzden ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ deyip savaşa karşı çıktık. Barışın olabilmesi için sağlıklı olma hâlinin, sağlık hizmetinin yürüyebilmesi için sağlıklı bir toplumun olması gerektiğini hep dile getirdik” dedi.
Hasta tutsaklar için çağrı
Mehmet Şerif Demir, hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek “Bir sağlık sisteminin olabilmesi için nitelikli, eşit, ücretsiz ve anadilde tedavi hakkı isteğimizi her yerde dile getiriyoruz. Bu taleplerimizin sağlanabilmesi için her şeyden önce bu topraklara barışın gelmesi gerekiyor. Sağlık anayasal bir haktır, bu hakkın herkesçe kullanılabilmesi için devletin bunu ulaştırma zorunluluğu var. Cezaevindeki tutsakların yaşadığı sorunları da dile getirmeye çalışıyoruz. Mevcut sistemde hasta tutsakların kronik rahatsızlıkları sebebiyle birçok kişiyi kaybetti. Bu kişilerin Anayasal hak olan sağlık hakkına erişebilmeleri için cezaevinde kalmamaları gerekiyor. Mevcut siyasal yaklaşımdan kaynaklı hasta ve siyasi tutsaklar çeşitli sorunlar yaşıyor. Hastane raporlarıyla cezaevinde kalamayacakları koşullarda olmalarına rağmen cezaevlerinde tutuluyor. Bu durumun da politik yaklaşımdan bağımsız olmadığını çok net biliyoruz. Bir süreç başlayacaksa öncelikle hasta tutsakların serbest bırakılması gerekiyor. Yine sağlığa erişimin önündeki bütün engellerin kaldırılması ve uygun sağlık hizmetine kavuşturulması gerekiyor” diye belirtti.
Kaynak: MA