• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Suriye ve Barrack’ın akıl tutulması

14 Temmuz 2025 Pazartesi - 00:00
Kategori: Güncel, Haber-Analiz, Manşet
Suriye ve Barrack’ın akıl tutulması

Barrack, AKP ve HTŞ temsilcisi gibi konuşmuş, Kürt, Arap Alevi, Dürzi, Êzidî, Asuri, Süryani, Ermeni, Hristiyan, Rum halklarını dışlayan bir tutum sergilemiştir. 78 yaşına gelmiş Barrack yansıma ve sonuçları kavrayacak algı kabiliyetini yitirmiş görüntüsü vermiştir

Mehmet Ali Çelebi

ABD Başkanı Donald Trump, ilginç bir yöntem uygulayarak Ankara Büyükelçisi ile Suriye Özel Temsilciliği görevini bir isme vermişti. Jeopolitik ve sosyolojik anlamda çekişmeli parametrelerin olduğu, farklı ideolojik-kültürel-mezhepsel ajandaların yarıştığı, demografik hesapların çarpıştığı iki karmaşık alanı aynı heybeye koymuş oldu. Bu isim Thomas Joseph Barrack. Hem Ankara Büyükelçisi hem Suriye Özel Temsilcisi. Şam’da Rojava heyeti, HTŞ heyeti ve Fransa heyetiyle gerçekleştirilen dörtlü toplantıdan sonra yaptığı açıklamalar bu yükü taşıyamayacağını göstermiştir. Barrack; Suriye’de Kürtler, Aleviler, Dürziler, Süryaniler, Ermeniler, Rumlar için oldukça tehlikeli bir oyun kurmaya çalıştığını dışa vurdu. Barrack’ın zihniyet kodlarına yükledikleri gerçekleşirse Suriye yeni bir iç savaş girdabına sürüklenebilir. IŞİD, IŞİD-Horasan, Saraya Ensar el-Sünne, Hamzat, Emşat, Türkistan İslam Partisi gibi cihadist yapılar yeniden ölüm mangalarıyla şehirlerde yeni Gayya Kuyusu açabilir. Buradan Barrack’ın tahayyül ettiği Suriye anatomisine geçelim…

Şam’da 9 Temmuz 2025 günü 10 Mart Anlaşması’na binaen dörtlü görüşme vardı. Kuzey ve Doğu Suriye’den DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Dış İlişkiler Eşbaşkanı İlham Ehmed, Kuzey ve Doğu Suriye Heyeti Eşsözcü Foza Yûsif, Eşsözcü olan Suriye’nin Geleceği Partisi Eşbaşkanı Ebid Hamid El Mihbaş; Şam Geçici Hükümeti bakanları, ABD Suriye Temsilcisi Barrack ve Fransa’nın Ortadoğu diplomatlarından Jean-Baptiste Faivre de katılıp dörtlü görüşme yapılmıştır. Aldığım bilgilere göre Abdi ile ikili görüşmeler de yapılıyor.

Rojava heyeti, tüm bileşenlerin kendi renkleriyle yeni Suriye’de olması gerektiğini vurguluyor. Özerk Yönetim bileşenleri; Suriye ile ilgili kararlara, kabineye, Şam’da düzenlenen inşa konferanslarına alınmadıkları, 10 Mart 2025 Anlaşmasına uyulmadığı, ayrımcı-baskı dili kullanıldığı, DSG’li suçlamasıyla insanların gözaltına alındığı, bu politikalardan vazgeçilmesi ve adem-i merkeziyetçiliğin benimsenmesi gerektiği görüşünü yansıtır. Yine Rojava heyeti göçmenlerin dönüşünün sağlanmasını istiyor. HTŞ heyeti, Baas gibi merkeziyetçi ısrarını sürdürüyor.

Ertesi gün resmi ajans SANA’da HTŞ hükümetinin açıklaması yayınlandı. Açıklamada Baas’ın söylemleri ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sloganının benzeri kullanıldı. Açıklama şöyle: “Suriye devleti, ‘Tek Suriye, Tek Ordu, Tek Hükümet’ ilkesine olan sarsılmaz bağlılığını yineliyor ve Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüyle çelişen her türlü bölünmeyi veya federalizmi kesinlikle reddediyor…” (SANA Türkçe/ 10/07/2025) Barrack da farklı basın kuruluşlarına demeç verirken; Ortadoğu ülkelerinde federalizmin işlemediğini savunup “Tek vatan, tek millet, tek ordu, tek hükümet”,  “Tek bir yol var, o yol da Şam’dır” gibi ifadeler kullanmış, DSG’nin entegrasyon için ağır davrandığını söylemişti.

Barrack’ın açıklamalarına 10 Temmuz gece yarısına doğru Rojava’da 35 siyasi parti/oluşum ortak açıklamayla tepki göstermiş; arabulucu rolüne uygun olmadığı kaydedilmişti. Barrack, New York’ta video konferansla brifing verip soruları yanıtlarken, 10 Mart Anlaşmasının detaylar belirlenmeden aceleye getirildiğini belirtip “işe yaramadı” dedi. Barrack DSG ve Kürtler sorulunca “Onlara büyük bir minnet borçluyuz” dedi. Sykes-Picot, San Remo gibi anlaşmaların Kürtleri hayal kırıklığına uğrattığını kaydetti. Şara için ve 2025 ortasında alınan pozisyonlar için de şunları söyledi: “Şara rejiminin Aralık ayında Şam’a gireceğini beklemiyorduk. Dürziler Dürzi toprağı olmasını istiyor. Aleviler Alevi toprağı olmasını istiyor. Kürtler Kürdistan olmasını istiyor. Suriye’nin, Şam’ın söylediği şey bu olmayacak; tüm yollar Şam’a çıkıyor; tek ülke, tek millet, tek ordu bu süreç içinde. Onlara bir hükümet içinde kendi bağımsız hükümetlerini kurma yetkisini borçlu değiliz. Tek bir Suriye Hükümeti ile nasıl bütünleşecekleri konusunda makul bir yaklaşımın olacağı yeni bir rejime geçişi sağlamalarını borçluyuz. Suriye, federalizm altında bir Suriye olamayacağı pozisyonunu aldı. Sizi bir araya getireceğiz, hakemlik yapacağız, arabuluculuk yapacağız, yardım edeceğiz ama burada kalmayacağız. Eğer siz katılmıyorsanız, katılmayın ama sonsuza dek burada bakıcı ve arabulucu olarak kalmayacağız.”

Şunu net söylemeli ki Barrack, Suriye’de ABD’nin Kürtler için bulunmadığını kavrayamamış. ABD kendisi için, İran, Çin ve Rusya’nın Ortadoğu’daki elini bükmek için, enerji koridorları ile İsrail ortaklığının sürmesi için Suriye’de.

Barrack’ın Rojava’dan istedikleri

Baas dönemi üniter Suriyesi’ne dönülmesi anlayışındaki Barrack’ın ifadeleri akıl tutulmasının tezahürüydü. Barrack bir süredir Abraham Anlaşmaları için, kapitalizmin kâr hırsı için Suriye halklarını kurban etmek istiyordu.  Barrack, Şara yönetiminin İsrail ile normalleşme anlaşması yapması karşılığında, Rojava’ya bazı dayatmalarda bulunuyor, katliamlarla özdeşleşmiş HTŞ’yi şımartıyordu. Bir amaç da Gazzelileri Suriye’ye taşıtmaktı. Söylemi yinelemesi bazı Arap aşiretleri kışkırtıp Rojava yönetimini baskı altına almaya dönüktür.

Suriye’de görüştüğüm iki kaynağa göre Barrack, DSG’nin hızla Suriye ordusuna katılmasını, YPG, YPJ’nin silahsızlandırılmasını istiyordu. Dinlediklerime göre Barrack’ın amacı ve kafasındaki şu:

1- Araplar ile Kürtler arasında tansiyon yükseltecek bazı oyunlar tertiplemek.

2- Özerk Yönetim’in feshedilmesi.

3- Ahmed Şara hükümetinin kabul edilmesi.

4- Şara’nın istediği koşullarda onlara katılım sağlanması.

5- DSG’nin Suriye ordusuna dahil olması.

6- Tabka, Rakka, Dêrazor’un yönetiminin ve bünyesindeki enerji-su alanlarıyla Şam-HTŞ’ye bırakılması.

Sana ne oluyor arabulucu, halklar yönetimi kendileri belirler.

Barrack, AKP ve HTŞ temsilcisi gibi konuşmuş, Kürt, Arap Alevi, Dürzi, Êzidî, Asuri, Süryani, Ermeni, Hristiyan, Rum halklarını dışlayan bir tutum sergilemiştir. 78 yaşına gelmiş Barrack yansıma ve sonuçları kavrayacak algı kabiliyetini yitirmiş görüntüsü vermiştir; toplumsal dinamikleri okuma, dünyayı tahlil yeteneğini kaybettiği, Ortadoğu’daki yeni hakikatleri özümseyemediği belirginleşmiştir. Bararck; Kürtlerin, Ermenilerin, Êzidîlerin, Süryanilerin yüzyıllardır imparatorluklara bile boyun eğmediklerini kavrayamamış, halkların dinamiklerini okuyamadığını, anlamadığını açığa vurmuştur. Rönesans yaratan Rojava diyalektiği, küresel ve bölgesel güçlerin emperyal çelişkilerinden yararlanarak form bulmuştur. Barrack’ın ve HTŞ’nin üniter takıntıları zorlanırsa Suriye’de yeni bir kaos, yeniden alevlenmiş iç savaş sarmalı çıkabilir. Barrack, arabuluculuğa uygun bir profil olmadığını yansıttığından halkların çok dikkatli olması, gelecek planlarını kendi öz güçleriyle inşa etmeleri elzem görünüyor.

Mayalandığı lobicilik

Barrack bir lobici, anlam arayışı para üstünden olmuş. Rojava’daki Komünal Demokrasi’den, sosyalist rotadan ürkmüştür. Yani parayı kim verirse onun cebine giren, onun borusunu çalan figürlerden. İlkeler ve insanlar değil para verenin ne istediği önemlidir, kim çok veriyorsa onun ağzı olmak önemlidir bu gibi lobiciler için. ‘The Godfather’, ‘Tucker: The Man and His Dream’ filmlerinde en çok kim para veriyorsa onun cebine giren mafya isimleri ve mafyatik oyunlar içinde para kovalayan senatörler gibi bir profil. ABD’de “kayıtlı” olarak lobicilik serbest, ancak kayıtsız ve vergisiz yapılırsa suç sayılıyor. Bu nedenle Barrack gözaltına alınmıştır. BAE yönetimi adına kayıtsız olarak ajan olarak lobi faaliyeti yürütmekten 21 Temmuz 2021’de gözaltına alınmış, 250 milyon dolarlık kefalet ödeyerek bileğinde cihazla 3 gün sonra bırakılmıştır. Açılan davada 9 suçlama yöneltilmiş ve Kasım 2022’ye kadar süren duruşmalarda nasıl olduysa beraat ettirilmiş bir isim.

Reagan ve Jeffrey’in kopyası

Barrack, 14 Mayıs 2025’te Erdoğan’a güven mektubunu sunup Ankara Büyükelçisi olarak göreve başladı. Trump, 21 Mayıs 2025’te Barrack’ı Suriye Özel Temsilcisi olarak atadı. Yani iki işi birden yapacaktı: Hem Ankara’da, hem Suriye’de rol alacaktı. Bararck, Türkiye ile DSG arasında arabuluculuk yapmaya çalışıyordu. Yine İsrail işe HTŞ-Şara yönetimi arasında arabuluculuk, Lübnan hükümeti ve Emel Hareketi ile İsrail arasında Hizbullah’ın silahsızlandırılması için arabuluculuk yapmaya çalışıyordu.

Barrack; Trump’ın ilk döneminde Suriye Özel Temsilcisi yaptığı James Jeffrey’in kopyası gibiydi. İlkeleri olmayan, her şeyi reel politik kurgulayan, halklar yerine para-ticaret, askeri güç odaklı olan, zor gücüne dizayn anlayışına yaslanmış NATO zihniyet kodlarıyla hareket eden, para merkezli bir isim.

Lübnan’da önemli nüfusu olan Maruni bir aileden. Aile ABD’nin en batı eyaleti Kaliforniya-Los Angeles’a göç etmiş. Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde eğitim okumuş. San Diego Üniversitesi’nden hukuk doktorası almış. Ailesi gibi Arapça biliyor. Barrack, ABD Başkanı Richard Nixon (Ocak 1969-Ağustos 1974) döneminden, ABD Başkanı Ronald Reagan (Ocak 1981-Ocak 1989 arası) döneminden beri Cumhuriyetçilerle çalışmış. Nixon’u savunan hukuk şirketinde çalışan Barrack, 1982’de de Reagan tarafından ABD İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı yapılmış. Yani Vietnam, Lübnan, Şili, İran, Nikaragua, Libya, Küba gibi yerlerde işkence ve katliamlarla sonuçlanan, asker-polis-yargı gücünü kullanıp despotik rejimler inşa eden askeri darbeler, işgaller, asker-polis gücüyle emekçi dinamikleri sindirme, suikastler organize etmiş başkanlarla çalışmış. ABD, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine yayılmış şirketlerle, demokrasilerin olmadığı emirliklerdeki baronlarla işler yapınca servet kaldırmış bir isim.  Paris Saint-Germain kulübünü satın almış, sonra Katarlılara satmış. Suudi Arabistan’da inşaat şirketi Fluor, inşaat şirketi Bechtel ve Suudi Arabistan’ın ulusal petrol ve doğalgaz şirketi Aramco’nun hukuk işleri için çalışmış. Barrack, 1985’ten beri Trump’la, Trump’ın damadı Jared Kushner ile ticari işler yapmış. Bakkal işleten bir babanın oğluyken Forbes’un 2013 milyarderler listesine girmiş. 2016’dan beri Trump’ın ekibinde yer almış, bağışçılar bulup para toplamış. Barrack, Trump’ın 47. başkan seçilip 20 Ocak 2025’te göreve başlamasını sağlayan Elon Musk gibi zenginlerden biri olmuş. Trump da ödül olarak Ankara Büyükelçiliği vermiştir.

İlk sürpriz ve Yafur’a indirme 

Barrack Ankara’ya geldikten sonra hangi rotayı takip etti? Trump, Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi kapsayan Ortadoğu turu sırasında 14 Mayıs’ta Riyad’dayken ABD’ye büyük para transferi sözü veren Suudi Arabistan Başbakanı Muhammed bin Selman’ın isteğiyle kendisini Suriye cumhurbaşkanı ilan etmiş HTŞ Lideri Ahmed Şara’yı da çağırtmıştı. Trump; Selman, Şara görüşürken Erdoğan da görüntülü bağlanmıştı. On gün sonra 24 Mayıs’ta AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde HTŞ Lideri Ahmed Şara ve heyetini ağırlıyordu. Barrack da aynı gün sürpriz yapıp ofise geçerek Şara’yla görüşmüştür. Barrack, Trump’ın Şam’a verdiği listenin yerine getirilmesini, Suriye’de yatırım yapmalarına yol açmalarını istemiştir. (Şartlardan biri yabancı cihadistlerin mevkilerden atılmasıydı. Biri IŞİD’le mücadeleydi. Biri Suriye’nin İsrail’le Abraham Anlaşması yapmasıydı.)

Rusya, Çin, İran gibi ülkeler yerine Suriye’yi ABD sermayesine açmak istedikleri mesajı vermişti. (23 Mayıs’ta HTŞ yönetimi serbest bölgeler için 20 yıllığına Çinli FİDİ ile anlaşma imzalamıştı. Aynı gün ABD’nin Suriye’ye yaptırımları hafifletme lisansı yayınlaması tesadüf olmasa gerek) Şara, Şam’ı ziyaret edip (29.05.2025), Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’yle birlikte 13 yıl aradan sonra ABD Şam Büyükelçiliği’ni açan Barrack, Şara ile İsrail hükümeti arasında mesaj taşımış, Şara’dan İsrail ile saldırmazlık paktı imzalamasını istemiştir.

Kürtler, Dürziler, Aleviler, Ermeniler, Süryaniler öz savunma güçleri olmazsa başlarına neler gelebileceğini El Nusra saldırılarında görmüştü. Sırtı sıvazlanan HTŞ; Lazkiye, Banyas, Tartus, Hama, Humus, Şam, Halep gibi kentlerde Alevileri, Dürzileri katleden grupları yönlendiren Savunma Bakanlığı’ndaki isimleri koltukta tuttu. Yabancıları da koltuklarda tutmayı sürdürdü. HTŞ politikasıyla IŞİD yeniden yapılanıp saldırılarını arttırdı. 12 Haziran’da Suriye’de HTŞ hükümetinin turizm bakanlığı kadınların normal mayo kullanmasını yasaklamıştı. Saraya Ensar el-Sünne; Şam’ın Dweila  Mahallesi’ndeki Mar Elias Kilisesi’ne canlı bomba ile saldırıp 25 kişi katletmişti. (22 Haziran 2025)

Humus, Şam gibi yerlerde de kiliselere ateş açılmış, bombalı saldırılar düzenlenmiştir. Mürşidi toplumun temsilcilerini, Alevileri kaçırarak öldürmeler devam etmiştir. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spi, Şehba’da Kürtlerin mülklerine “destekçisi” gibi bahanelerle el koymak için Şam’da Kuzey Suriye Ekonomik Komitesi kurulmuştur.

Barrack’ın söylemiyle AKP’nin Şam ordusu için ağır savunma silahlarıyla üsler oluşturma iştahı arttı. Ancak, İsrail 12 Gün Savaşı sırasında Ürdün, Suriye, Irak, Suudi Arabistan hava sahasını kullandı, Suriye, Irak, İran semalarının jandarması İsrail oldu. Bunu elden bırakmak istemez. Baas’ın İsrail’le yaptığı 1974 anlaşmasının benzerini İsrail, HTŞ ile de yapsa ağır savunma silah sistemine izin vermez. Hele İran hipersonik füzelerinin Demir Kubbe’yi aşıp bazı kentlerde hasara yol açtığını gördükten sonra. İsrail, su ve radar kontrolü için stratejik olan Golan’ı da Hermon Dağı’nı da bırakmaz. HTŞ ile dolaylı görüşmeler sırasında bile İsrail ordusunun 4 Temmuz 2025 günü saat 03.00 sıralarında Şam’ın merkezinin 10 kilometre güneyine kadar ilerleyip Yafur’a helikopterli hava indirme operasyonu düzenlemesi bunun göstergelerinden.

Özgür Suriyeliler için

HTŞ zihniyetinde farklı ulusları inkar, tek mezhepçilik ve kadınları eve hapsetme var. İstikrar için özgürlükçü bir Suriye mimarisi ortaya çıkarılmalı. Bu eşitlik ve özgürlük algoritması için de geçici Anayasa iptal edilip tüm halkların katılımıyla Toplumsal Sözleşme gibi bir kapsayıcı Anayasa hazırlanmalı. Beklemeksizin seçimler ve bütün halkların temsilini esas alan yeni Meclis oluşturulmalı. Kabinede bütün halklara yer verilmeli. Halkların öz güçleri, ancak özgül ağırlıkları korunarak merkezi orduya entegre olabilir. Askeri-sivil atamalarda bütün halkların oluru alınmalı.

Şöyle bağlayalım ki binlerce canla bedel verilmişken Suriye artık üniter olamaz. Gönüllü eşitlikçi federalizm ya da konfederal yönetimler kaçınılmaz. Barrack da artık önemsenmez, bu nedenle de arabuluculukta ve Suriye temsilciliğinde uzun süre kalamaz. Son tahlilde ısrar ederse hava gücü olmayan Şara-HTŞ kaybeder.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Silahların küllerinden doğan Anka Kuşu

SON HABERLER

Suriye ve Barrack’ın akıl tutulması

Suriye ve Barrack’ın akıl tutulması

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Silahların küllerinden doğan Anka Kuşu

Silahların küllerinden doğan Anka Kuşu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Gönderilmemiş mektup

PKK’ye veda ederken…

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Efrin’de tekrar Kürtler çoğunlukta

Efrin’de tekrar Kürtler çoğunlukta

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Herhalde artık bir şeyler değişir

Herhalde artık bir şeyler değişir

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Özgür tutsaklar

Artık silah değil, siyaset zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Kürt siyasallaşması ve spor

Sen mi geldin? Ben mi gittim?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır