Suriye’deki Alevi katliamına karşı Mersin’de bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, soykırımın son bulması ve suçluların yargılanması çağrısı yaptı
Suriye’nin batısında bulunan Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus’ta Aleviler başta olmak üzere farklı dini ve etnik kimlikteki yurttaşların katledilmesine karşı Mersin’in Kazanlı ilçesinde protesto düzenlendi. “Suriye’de Alevi katliamını durdurun” şiarıyla düzenlenen buluşmaya Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan ve Perihan Koca, DEM Parti İl ve İlçe Örgütleri, CHP, HDK, TİP, Sol Parti, Arap Alevi Kültür Derneği, Tüm Emekliler Sendikası, Eğitim Sen, Emek Partisi, Halkevleri, TÖP, SYKP, Devrimci Parti, Mersin Cemevi, Mezitli Cemevi, Kilikya Nehir Derneği, Adana Arap Alevileri Halkı Dayanışma Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu ve çok sayıda yurttaş katıldı.
İlk olarak konuşan Suriye’de Katliama Dur De Platformu’ndan Kemal Dama, Suriye’de yaşanan katliamların “insanlığa karşı suç olduğunu” ifade ederek herkesi dayanışma göstermeye çağırdı. Kazanlı Kanaat Önderi Necdet Kurtuluş ise katliamın durdurulması için tüm güçlerin harekete geçmesi gerektiğinin altını çizerek, “Hepimizi yaralayan bir katliam var. Sadece Suriye’de değil, Ortadoğu’nun birçok yerinde Müslümanlar üzerinde yapılan bir katliam var. Bu dinimizde yok. Çocuklar, kadınlar, yaşlılara dokunulmaz. Bu iş çığırından çıkmış durumda. Kardeşlerimizin acısını paylaşıyoruz, diliyoruz ki bu katliamlar bir an önce son bulur” dedi.
‘Dayanışmayı sürdürmemiz gerekiyor’
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Kemal Göçmen, tüm dünyanın gözü önünde soykırım yapıldığını belirterek, “Arap Alevi halkı eli kanlı cihatçı çeteler uluslararası kamuoyunda hesap vermelidir. Tüm dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşanıyor. Cihatçı selefi örgütler Suriye’de katliamlar yapmaya devam ediyor. Kamuoyunda teşhir edildikçe isimlerini değiştirerek kullanışlı aparatlar haline getiriliyor. Biz bu katliam şebekesini Diyarbakır’da, Suruç’ta, İstanbul’daki katliamlardan tanıyoruz. Sürekli HTŞ güzellemesi yapan emperyalist güçler ve Türkiye suç işlemeye devam ediyor. Arap Alevi halkı ile dayanışmayı sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu.
‘Suriye toprakları Alevisizleştirilmek isteniyor’
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, HTŞ’ye destek veren devletleri eleştirerek şunları söyledi:
“Bahar ve direnişin günü olan Newroz bugün Suriye’de kan, gözyaşı ve zulüm oldu. Buna sebep olan Yezit zihniyetinize lanet olsun. Bugün Suriye’de bir soykırım var. O yüzden buradan Suriye’deki Alevi kardeşlerimize sesimizi yükseltmemiz gerekiyor; sizler yalnız değilsiniz. AKP iktidarı, uluslararası güçler hala bu soykırımı görmezden gelerek gerçekleri ört bas etmeye çalışıyorlar. Aleviler yüzyıllardır hiçbir toplumun kırıntısı olmadı. Aleviler Esad döneminde de güvende değildi. Hangi inanç ve kimlik olursa olsun demokrasiyi, eşitliği, laikliği savunduk. Ama bugün Suriye toprakları Alevisizleştirilmek isteniyor. Bulunduğumuz her yere bu soykırımın durdurulması için çığlığımızı daha yüksek çıkartmalıyız. Bizim etnik kimliğimiz ne olursa olsun biz Aleviyiz. Birbirimizle kenetlenmeliyiz. Son dönemlerde Türkiye’de yaşanan kayyım atamalarına, gözaltı ve tutuklamalara karşı da bir olmalıyız. Bu bir birlikte yaşamanın mücadelesi olduğunu unutmayalım. Suriye için her türlü diplomatik girişimi yaptık. Özellikle iktidar, kulağını tıkadı. Colani denen katille ilgili suç duyurularında bulunduk. Bu ülkenin savcısı dün bir arkadaşımızı katile katil dediği ve suç duyurusunda bulunduğu için tutuklattı. Bizim tüm bunlara dur dememiz için birlik olmamız ve dik durmamız gerekiyor.”
‘İnsanlık suçları işlediği biliniyor’
Konuşmaların ardından basın açıklaması yapıldı. Basın metnini okuyan Serdar Cengiz, “HTŞ’nin Suriye’de artan katliamı derhal durdurulmalıdır. Aleviler başta olmak üzere azınlık gruplara yönelik saldırılar endişe verici duruma gelmiştir. Bu katliamlarda birçok Alevi katledildi, yerinden edildi. Bu gruplar emperyalist güçlerin desteği ile ayakta kalmakta ve etnik, mezhepsel dokuyu değiştirmeye çalışmaktadır. İnanç merkezleri tahrip edilerek, kendi inançlarından başka hiçbir inanca yaşam şansı vermemektedirler. AKP iktidarı ve emperyalist güçler tarafından desteklenen cihatçı çetelerin yakın zamanda ele geçirdiği bölgelerde farklı inanç gruplarına zorla din değiştirme, köleleştirme, infaz gibi insanlık suçları işlediği biliniyor” ifadelerini kullandı.
Serdar Cengiz, insan hakları savunucularına, demokratik kitle örgütlerine, uluslararası kamuoyuna seslenerek, katliamların durdurulması için çağrıda bulundu. Basın açıklamasının ardından buluşma sona erdi.
Kaynak: MA