Hayvanları köleleştiren endüstri şirketleri İstanbul’da bir araya geldi. Dünya Süt Zirvesi adı altında yapılan zirveye 1500’e yakın şirket temsilcisi katıldı. Türkiye’de SÜTAŞ gibi şirketler büyürken küçük üreticiler ise kan ağlıyor
Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF) tarafından İstanbul’da “IDF Dünya Süt Zirvesi” yapılıyor. IDF Başkanı Judith Bryans, “Burada bulunmamızın sebebi, Türkiye’deki sektörün sesini tüm dünyaya duyurmak. IDF dünyası olarak, sütün geleceğinin şekillenmesi için Türkiye’nin ne kadar önemli olduğunu burada konuşacağız. Süt sektörü olarak kendi adımıza epey iddialıyız. Zorlukları fırsata dönüştürmek bizim elimizde” dedi.
1500 şirket katılıyor
Her yıl farklı bir ülkede düzenlenen Dünya Süt Zirvesi’nin Türkiye ayağında, global süt ve süt ürünleri sektörünün yol haritasının belirleneceği açıklanmıştı. Zirve kapsamında düzenlenecek forum ve oturumlarda, sektörün geçen yıl neler yaptığı ve gelecekteki hedefleri ele alınacak. Zirveye, dünya ve Türkiye’den çiğ süt şirketleri, süt ürünleri sanayicileri, makine ve ekipman üreticileri, lojistikçiler gibi bin 500’e yakın şirket temsilcisi katılıyor. 3 gündür süren zirve bugün sona eriyor.
Pakdemirli’den inciler!
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli yabancı yatırımcılara şöyle seslendi, “Görünen köy kılavuz istemez kıymetli yatırımcılar. Bölgemizdeki tüm ülkelerle ortak işbirliği yapacağımız projeler için sizleri birlikte çalışmaya davet ediyorum. Hükümet olarak, verdiğimiz destek ve teşviklerle, 2002 yılına göre, süt üretimi yüzde 163 artış sağlanmıştır. Süt ve süt ürünleri, gıda sanayii için, önemli bir hammadde niteliği taşımaktadır” diye konuştu. “Büyükbaş hayvancılıkta ‘genetik’ potansiyelimizi artıracak şekilde ıslah politikalarını destekleyeceğiz.” diyen Bakan Pakdemirli, “Bunu yaparken, ülkemizin bölgesel dinamiklerini de gözeterek, et ve sütte, bölgesel teşviklere geçme fikrini değerlendiriyoruz. Yine, sektörün aciliyet arz eden yapısal problemlerini, silsile yoluyla çözecek bir reformun, çiğ sütün sınıflandırılması çalışmalarının da sonuna yaklaştığımızı müjdelemek istiyorum” dedi.
AKP tekelleri destekliyor
Pakdemirli’nin yatırımcılar diye seslendiği uluslararası tarım tekelleri için her şeyi yapacaklarını belirtmesi dikkat çekici. Cumhurbaşkanı ve AKP G. Başkanı R.T. Erdoğan’ın isteği ile Bingöl’de süt entegre tesisi kuracağını açıklayan Sütaş, devlet teşvikleriyle adeta elini cebine atmadan bunu gerçekleştiriyor olması yatırımcılara iyi bir örnek teşkil ediyor. Sütaş A.Ş tarafından yapı süren Entegre Teknik Büyükbaş Hayvancılık Yatırım Tesisi için AKP hükümeti tarafından arazi, vergi, SSK, KDV gibi birçok teşvik uygulanırken, bu teşvikler sayesinde Sütaş cebinden bir şey harcamadan tesisi kuruyor. Bölgede hayvancılığı geliştireceği ifade edilen bu tesisle Bingöl ve çevresinde çiftçilik yapan küçük üreticiler yok olup gidecek. Antalya Sütçüler, Yoğurtçular ve Dondurma İmalatçılar Esnaf Odası Başkanı Bahattin Ekin, “Artık bu sektör de bir ticaret merkezi haline gelmeye başladı. Büyük bir tekelleşme görünüyor. Sadece birkaç yerde hayvan yetiştiricisi kaldı” sözleri yaşanan süreci üreticinin gözünden gösteriyor.
İneklerin DNA’sı değiştiriliyor
Pakdemirli ‘Büyükbaş hayvancılıkta ‘genetik’ potansiyelden söz ederken hayvanların genleriyle oynanacağına işaret ediyor. Endüstriyel ‘mata’ haline getirilen başta tavuk olmak üzere birçok canlının genleri değiştirilip ‘daha verimli’ hale getirildiği iddia ediliyor. Endüstrinin metası haline getirilen ineklerde GDO’lu canlılar içinde yer alıyor. Transgenik büyükbaş hayvan üretimleri başlığı altında birçok ülkede uygulanan gen transferleri ile canlılar endüstrinin birer kölesi yapılıyor. Bir başa uygulama ise hayvanların üzerinde daha fazla süt almak için ‘kanüllü inekler’ uygulaması ile ineklere, GDO’lu yemleri midelerine açtıkları delikten yerleştiriyorlar. Bu yolla beslenen ineklerin çabuk kilo aldığı ve daha çok “ürün” yani süt verdiği belirtiliyor.
‘Dünya Sömürü Zirvesi’
Dünya Süt Zirvesi’ne karşı ‘Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu’ bir açıklama yaptı. Açıklamada, zirveyi ‘Dünya Sömürü Zirvesi’ olarak adlandırdı. Açıklamada, hayvansal sütün ardında büyük bir sömürü ve vahşet zincirinin olduğu ifade edildi. Açıklamanın devamında, “Biz hayvan özgürlüğü aktivistleri ve vegan sağlık uzmanları, IDF Dünya Süt Zirvesi nedeniyle hayvansal süt hakkındaki gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz” diye belirtildi. Yapılan açıklamada, Hayvanlar süt endüstrisinde korkunç fiziksel koşullar altında esir edilirken, yavrularıyla bir arada kalmalarına izin verilmediği belirtilerek şu sözlere yer verildi; “Dişi hayvanlar, süt vermeleri için düzenli olarak makine gibi kullanılıp, insan eliyle bedenlerine yerleştirilen boğa spermleriyle gebe bırakılıyor. Endüsride bu işlemi yapan makinaya ‘tecavüz askısı’ ismi verilmiştir. Süt endüstrisinde anne hayvanlar, doğum yaptıklarında ya hemen ya da çok kısa bir süre sonra yavrularından zorla ayrılır. Sütüne el konulan anne, büyük bir acıyla günlerce yavrusu için çığlık atarken; yavrusu bir eşya gibi tek başına ayrı bir yere konur. Bu döngü, annenin bedeni iflas edinceye kadar sürdürülür ve sonunda anne de yavrusu da eti için kesilerek öldürülür. Süt ve et endüstrisi elele bu katliamları gerçekleştirir.”
EKOLOJİ SERVİSİ