Süveyda’ya dönük saldırılar sırasında yaşanan infazlara ilişkin açıklama yapan Ulusal Soruşturma Komitesi, ‘sistematik bir saldırının’ olmadığını, ‘bazı olayların münferit olduğunu’ ve bu olaylarda ‘yabancı cihatçıların yer almadığın’ ileri sürdü. Uluslararası kuruluş ve ajansların raporları ise aksi yönde
Suriye geçici hükümetine bağlı silahlı grupların Temmuz ayında Süveyda’da Dürzilere yönelik gerçekleştirdiği saldırılar hakkındaki soruşturmaya başkanlık eden Ulusal Soruşturma Komitesi Başkanı Hatem el Nasan ve Komite Sözcüsü Ammar İzzeddin başkent Şam’daki Enformasyon Bakanlığı binasında 16 Kasım pazar günü bir basın toplantısı düzenledi.
‘Münferit olaylar’
“Sistematik nefret söylemine” dair bir kanıt bulunmadığını savunarak, yaşanan “birkaç vakayı münferit olaylar olarak” nitelendiren İzzeddin, komitenin uluslararası standartlara uygun olarak sahada bulunmadan da delil toplayabileceğini ileri sürdü.
Son üç ayda 800 kişinin ifadesine başvurulduğunu belirten Nasan ise, Süveyda, Dera, Şam ve İdlib’de yapılan görüşmeler, alınan ifadeler ile sosyal medyadaki videoların incelenmesi sonucu “olaylara karıştığı” tespit edilen bazı Savunma ve İçişleri Bakanlığı mensuplarının tutuklandığını söyledi.
Resmi haber ajansı SANA’ya göre komite, ihlallere karıştığından şüphelenilen bazı ordu mensupları, güvenlik personeli ve sivil görevlilerin de tutuklanmasını talep etti.
Yabancı cihatçılar konusunda çelişkili ifadeler
“Süveyda’daki olaylara hiçbir yabancı savaşçının katıldığı kanıtlanmadı” savunan Nasan, konuşmasının devamında “bazı yabancı savaşçıların Süveyda şehrine kendi başlarına ve rastgele” girdiğini, “bu girişlerin herhangi bir talimata dayanmadığını” belirterek çelişkili ifadeler kullandı.
Nasan, komitenin çalışmalarını “bağımsızlık, şeffaflık, gizlilik ve güvenilirlik ilkeleri doğrultusunda” sürdürdüğünü savundu.
SOHR: Soruşturmanın ciddiyeti şüpheli
Konuya ilişkin açıklama yapan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise çelişkili sözlere değinerek, “Bu çelişki, özellikle yabancı savaşçıların bireysel olarak hareket etmesinin, Savunma Bakanlığı’na bağlı grup ve yapılar içinde faaliyet gösteren örgütlerin doğasıyla çelişmesi nedeniyle, soruşturmaların ‘doğruluğu’ hakkında ciddi sorular ortaya çıkarıyor” dedi.
Nasan ayrıca, “olaylara karıştığı kanıtlanan herkesi sorumlu tutacağına” söz verirken, Gözlemevi’ne göre kaçırma, cinayet ve ciddi ihlallerle suçlanan birçok kişi, sorguya çağrılmadan halen serbest ve bu durum soruşturmanın ciddiyeti hakkında şüpheler doğuruyor.
“Nefret söyleminin birkaç kişiyle sınırlı olduğu” iddiasını da reddeden SOHR, Dürzi toplumunu hedef alan yaygın bir kışkırtmaya işaret ediyor. Bu kışkırtma, Dürzilerin dini inanç ve sembollerine, kiliselere, özellikle de olaylar sırasında çalınan ve tahrip edilen büyük ikona yönelik saldırıları içeriyordu.
Soruşturmaların şeffaflıktan uzak olduğunu vurgulayan SOHR, “Bu durum, bölge sakinlerinin davanın adalet sağlanmadan veya hakikatler gerçek anlamda açıklanmadan kalacağı yönündeki korkularını derinleştiriyor” ifadelerini kullandı.
NYT raporu: Failler hükümet güçleri
The New York Times, Suriye geçici hükümetine bağlı güçlerin Süveyda’da yaptığı katliama ilişkin 23 Ekim’de bir rapor yayınlamıştı.
NYT en az 1000 Dürzi sivilin öldürüldüğünü, faillerin hükümet güçleri ve onlarla hareket eden gruplar olduğunu ortaya koymuştu.
NYT’den Süveyda raporu | “İnfaz mangaları: Suriye’de bir dönüm noktası”
Reuters, Uluslararası Af Örgütü ve BM de katliamı raporlaştırmıştı
Süveyda’da sivillere dönük infaz görüntüleri Reuters tarafından da konum analizleri ve yaşamını yitirenlerin aileleri ile yapılan görüşmelerle doğrulanmıştı. Görüntülerde saldırganlar yaptıkları sivil katliamlarını kayıt altına alıyordu.
Uluslararası Af Örgütü de Suriye hükümet güçlerinin Süveyda’da onlarca Dürzi sivili yargısız infaz ettiğini raporlamıştı. Örgütün doğruladığı videolarda sivillerin evlerde, hastanede ve kent meydanında kurşuna dizildiği görüldü. Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarının raporuna göre ise Şam yönetimine bağlı silahlı grupların Süveyda’daki saldırılarında 105 kadın ve kız çocuğu kaçırıldı, aralarında 80 kadın ve kız çocuğunun da bulunduğu 763 kişinin akıbeti bilinmiyor. Raporda ayrıca yargısız infazlara da yer verilmişti.
DIŞ HABELER









