Suriye’nin güneyindeki Süveyda’da kaçırılan yakınlarının akıbetini sormak için her Salı günü tarihi bir mekânda toplanan kadınlar mumlar yakıyor, sanatla acılarını dile getiriyor
Her salı günü, Sanad Derneği’nden kadınlar ve onları destekleyenler, Suriye’nin güneyindeki Süveyda’nın Şahba kasabasında toplanıyor. Kaçırılan oğullarının ve kızlarının fotoğraflarını taşıyan kadınlar mumlar yakıyor, resimlerle acılarını dile getiriyor ve kaçırılan kadın, erkek ve çocukların serbest bırakılmasını talep ediyor.
‘Kaçırılanlar bizim onurumuzdur’
Sanad üyesi emekli öğretmen Huda Khaddaj, kadınların kararlılığını şu sözlerle anlattı:
“Biz aktivistler, eğitimli kadınlar ve ev hanımları olarak ailelere destek için bir araya geldik. Kaçırılanlar bizim davamız ve onurumuzdur. Onları asla unutmayacağız. Ne olursa olsun burada duracağız, ta ki özgürlüklerine kavuşana kadar.”
‘Anneler uykusuz bekliyor’
Sanad’tan Rania Nassif ise annelerin çaresizliğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Evlatlarını bekleyen annelerin gözüne uyku girmiyor. Tek isteğimiz onların akıbetini bilmek. Sesimizi uluslararası topluma duyurmak için buradayız. Annelerin en doğal hakkı, çocuklarının başına ne geldiğini bilmek.”
Mirasın kalbinden yükselen ses
Basmat Watan(Ulusun İzi) grubundan Wafaa Khaddaj, eylemin yapıldığı mekânın sembolik önemini vurguladı:
“Bu miras alanı, özgürlük mücadelemizin sembolüdür. Buradan sesimizi yükseltiyoruz: Suçsuz yere evlerinden alınan kızlarımız ve oğullarımız geri dönmeli.”
Emekli öğretmen Munira el-Kabbani, bir akrabasının 15 Temmuz’da silahsız halde kaçırıldığını anlatarak, “Hangi hakla alındı? Bu nasıl bir adaletsizliktir? Biz barışçıl bir halkız, ama ihanetle karşılık gördük” dedi.
‘Sanat da direniştir’
Sanatçı Sahar Makarem ise fırçasıyla eyleme katıldı ve şöyle konuştu:
“Annelerin acısını, kayıp yakınlarını bekleyen ailelerin özlemini resimlere yansıttık. Çünkü sanat da bir direniştir.”
Haber: Rochelle Junior / NÛJINHA