5275 sayılı kanunun 71. Maddesi 14 Nisan 2020 tarihinde değiştirildi ve 1 Ocak 2021 gününden itibaren yürürlüğe girdi. Buna göre oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulları, tahliyesi gelen mahpusların durumunu kendince inceliyor ve tahliye tarihlerini üç ila altı ay erteliyor.
Hüseyin Aykol
Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Aydın Atalay, 27 Ocak 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor: “5275 sayılı kanunun 71. Maddesi 14 Nisan 2020 tarihinde değiştirildi ve 1 Ocak 2021 gününden itibaren yürürlüğe girdi. Buna göre oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulları, tahliyesi gelen mahpusların durumunu kendince inceliyor ve tahliye tarihlerini üç ila altı ay erteliyor.
Öncelikle sonradan çıkan yasalar, tutuklu ve hükümlü için aleyhine ise uygulanmayacağı hem evrensel hem de yasal-Anayasal bir kuraldır. Buna rağmen, bu yasa dört yıldır uygulanıyor ve dahası bu uygulama tahliyenin ertelenmesinde ‘bulunan’ gerekçeleri ile iyice çığırından çıkmıştır.
Örneğin kişi başına limitle verilen suyu tasarruflu kullanmadıkları, yine belli bir limiti olduğu halde harcamalarda tasarruflu davranmama, psiko-sosyal servisle düzenli olarak görüşme yapmama, ekonomik bir sorunu olmadığı halde dışarıda yaşamını idame ettirecek maddi imkânı olmamak gibi soyut, keyfi ve tamamen önyargılı gerekçeler öne sürülmektedir.
Özellikle bulunduğumuz cezaevinde yukarıda anlatmaya çalıştığımız hukuksuz uygulamaya maruz kalan arkadaşlarımızın isimleri şöyledir: Reşat Özdil, Bülent Şamcı, Yusuf Galitekin, Resul Muhammed Mahmo, Mehmet Yarpuz, Ahmet Temiz, Hüseyin Halil, Sadık Hasan, Lokman Gül… Bu arkadaşlar, 30 yıldır içerideydi ve tahliyeleri üç ya da altı ay ertelendi. Bu arada, Rıdvan Turan, süreli cezasını bitirdi ama tahliyesi üç aylığına ertelendi. Bu hukuksuzluğu kamuoyuna iletin lütfen!”
* * *
İzmir-Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Bülent Bağcı, 20 Ocak 2025 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Yüksek Güvenlikli hapishanelerde -kuyu tiplerinde- süren açlık grevlerini paylaşmak istiyorum sizinle. Yanı başımızda Kırıklar Yüksek Güvenlikli’de Sercan Ahmet Aslan, 20 Ekim 2024 günü başladığı Süresiz Açlık Grevi’nin bugün 93. Gününde. Şimdi Mulla Zincir’le birlikte sürdürüyor direnişini. Mulla Zincir, buraya Kırıkkale F Tipi’nden getirilmişti.
Antalya Yüksek Güvenlikli’de tutulmakta Serkan Onur Yılmaz, 10 Kasım 2024’te başlamıştı Süresiz Açlık Grevi’ne. Sincan 2 nolu Yüksek Güvenlikli’de tutulan Bakican Işık da 19 Aralık 2024’te başladı direnişe. Bakican’ın annesi Yurdagül Gümüş de Marmara Kadın Kapalı Cezaevi’nde. O da oğlunun açlığına ve direnişine ortak olmak için 1 Ocak 2025 günü açlık grevine başladı.
Ferdi İşçi, Kırıkkale’den sürgün geldiği Kürkçüler F Tipi’nde açlık grevine 13 Kasım 2024 günü başladı. Edirne F Tipi’nde tutulmakta olan Grup Yorum üyesi Ekincan Yıldırım hasta mahpus. O’nun tahliye edilerek uygun koşullarda tedavi edilmesi için aynı hapishanede bulunan tutsaklar Ali İlgü, Sadık Çelik ve İnan Gök süresiz açlık grevi yapıyorlar. Bizler, onların gücüne güç katmak istiyoruz!”
* * *
Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan İbrahim Şahin, Adil Okay’a gönderdiği mektupta şöyle diyor: “Biliyorsun, ben BABEK hakkında iki ciltlik bir roman yazmıştım ve onlar basılmıştı. O romanın üçüncü cildini de yazdım, dışarıya postaladım ve bilgisayara çekilip tekrar kontrol edilmesi için bana postalandı. Fakat tahmin et, ne oldu: Senin bana verilmeyen mektubuna gösterilen aynı gerekçe ile bana verilmedi. Yani benim yazdığım roman sırf “bilgisayar çıktısı olup ISBN bandrolü taşımayıp yayın niteliğinde olmadığı” gerekçesi ile tarafıma verilmedi.
Oysa zaten buradan Mektup Okuma Komisyonu tarafından denetlenerek “Görülmüştür” damgasıyla dışarıya gönderilmişti ve gene denetlenerek “Görülmüştür” damgasıyla tarafıma verilecekti. Yani içerik zaten biliniyorken iş yokuşa sürüldü. Ben vaziyeti aktarmak için müdürle görüştüm, sonuç değişmedi. Bunun üzerine İnfaz Hakimliği’ne yazdım, aynı sonuç. Sonra Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz ettim, değişen bir şey olmadı.
Burada birlikte kaldığım Antakya-Samandağlı Taylan Turunç’un Aralık 2023’te tahliye edilmesi gerekiyordu. İdare ve Gözlem Kurulu, Taylan’ın tahliyesini yine erteledi. Üstelik “Her ne kadar iyi halli olsa da psikologla görüşmediği ya da heyetle görüşmediği” gerekçesiyle böyle bir karar verildi.
* * *
Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Mehdi Boz şöyle yazmış: “Buraya yeni 1. Müdür atandı. O da buraya gelir gelmez jet hızıyla ilk işi hak kısıtlamalarına gitti. Ziyaretimiz 1 saat 15 dakikaydı, bir saate düşürdü. İç posta mektuplarını kaldırdı. Açık ziyaret günlerinde ailelerimizin getirdikleri eşyaları almamaya başladılar. Dış kantini yasakladılar. Dışardan arkadaşlarımızın gönderdikleri resim ‘yasak’ diye vermemeye başladılar. İnfaz Hakimliği’nin ‘resimler verilsin’ diye kararı olmasına rağmen halen bazı fotoğraflarımız verilmedi.
Adalet Bakanlığı’nın Genelgesi’nde 10 kişi birlikte spor ve sohbete çıkacak, deniliyor. Burada ısrarla bizleri dört-beş kişi veya altı kişi birlikte spor ve sohbete çıkarıyorlar. Bu son dönemlerde onlarca, arkadaş değişik hapishanelere sürgün edildi. Ercan Binay da 8 Kasım’da Adana Kürkçüler F Tipi’ne sürgün edildi. Buradaki sorunlarımızı savcılığa yazıyoruz. Savcılık dilekçelerimizi işlemsiz olarak geri bize yolluyor.
Ülkemiz ve dünyada olup bitenleri basından takip ediyoruz. Emperyalistler kendi aralarında, anlaşarak Esat ve ailesine yol verdiler. Yerine başka kafatasçı katil sürülerini Suriye’nin içine saldılar. Suriye halkının durumu zaten kötüydü. Bundan sonra daha da kötüleşecek. Bazıları da Suriye’de ‘devrim oldu’ deyip duruyor. Dileriz Suriye’deki ilerici ve demokrasi güçleri bu duruma sessiz kalmazlar.”
* * *
Menemen T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Talip Yakışır, 29 Ocak 2025 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Uzun süredir merhabalaşamadık! Sizin orada günler nasıl geçiyor, bilemiyoruz ama bizim burada her gün bir hadise için dilekçe yazmak zorunda kaldığımız curcunalı bir yıl geçirdik. Bir ara yaşadıklarımızı olduğu gibi size yazmayı düşündük ama gönderilmeyeceğini bildiğimiz için vazgeçtik. İlginç günlerden geçiyoruz. Bir süredir sayımız dört kişi. Hep iyi olmanın bir yolunu buluyoruz. 12 Ocak 2025 günü bir yoldaşımızı, on yılın ardından tahliye ettik! Benim de, şubat ayı itibariyle hükmün üç yılın altına düşecek. Tekrar görüşmek üzere sağlıcakla kalın!”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Haydar Sönmez, Adil Okay’a gönderdiği mektupta şöyle diyor: “15 Aralık’ta size yolladığın mektup hakkında çizilerek gönderilmesi yönünde karar alınınca, çizilmiş halinin boşluklarına ekler yazdım. Haliyle mektup siyah ve sonrası olmamış oldu. Son dönemde çizilme kararı verilen yedinci mektubum oluyor. Bu yolda büyük bir emek-zaman israfı gerçekleştirildiği gibi haberleşme hakkıma müdahale de yapılmış olunuyor.”
MEKTUBU GELENLER:
Mehdi Boz – Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Haydar Sönmez – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Bülent Bağcı – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Talip Yakışır – Menemen T Tipi Cezaevi
Aydın Atalay – Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi
İbrahim Şahin – Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi