AnayasaMahkemesi’nin DGM yargılamalarının adil olmadığı yönündeki kararının ardından Hizbullahçıların tamamı bırakılırken, PKK’li tutukluların küçük bir kısmı tahliye edildi. İHD,çifte standarda son verilmesi için kampanya hazırlığında
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), üç üyesinden biri askeri hakim olan Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yapılan yargılamalarda “adil yargılama olmadığı ve yeniden yargılanma” kararı vermesinin ardından çok sayıda tutukluya tahliye yolu açıldı. Kimi tutuklular tahliye edilirken, kimilerinin dosyalarında ise herhangi bir gelişme yok. Hukukçular ve tutukluların aileleri, eşitlik ilkesine uyulması gerektiğini dile getiriyor. AİHM’in 2006’da hakkında verdiği “bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiği” kararından 13 yıl sonra 19 Mart’ta Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edilen Abdullah Altun ile ilgili kararın emsal bir karar olduğunu belirten İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “İç hukuk uzun yıllar AİHM’in kararlarını dikkate almadı. Daha sonra AYM, DGM’de ‘askeri üyeleri görev yapıyordu’ diyerek, bunu yargı bağımsızlığını zedeleyen bir unsur olarak kabul etti” dedi.
‘Eşitlik ilkesi gözetilmiyor’
Abdullah Altun için verilen emsal karardan sonra yeniden yargılama, tutukluların infazlarının durdurulması ve tutukluların serbest bırakılması yönünde yoğun taleplerin olduğunu ifade eden Yoleri, kararın uygulanmasında eşitlik ilkelerine uyulmadığını belirtti. Yoleri, “Bu karar ilk Altun kararı olarak duyuldu, fakat bu karara dayanarak çok sayıda Hizbullah örgütü mensubunun bırakıldığını biliyoruz. AYM ya da AİHM kararı olmaksızın basit dilekçelerle bu kararın verildiğini biliyoruz. Böyle bir karar verilirken maalesef özellikle Kürtlere yönelik PKK’li mahpuslara ve sosyalistlere yönelik bu kararın icrasında büyük problemler çıktı. Hizbullahçıları tahliye eden mahkemeler diğer kesimleri tahliye etme konusundan eşitlik ilkesine uymuyor” diye konuştu.
İHD kampanya başlatıyor
Bugüne kadar yaklaşık 500 Hizbullahçının tahliye edildiğini vurgulayan Yoleri, buna karşı sadece 8 Kürt tutuklunun tahliye edildiğinin altını çizerek, yaşanan ayrımcılığa karşı derneklerine çok sayıda başvurunun yapıldığını söyledi. Başvuru taleplerindeki artışları dikkate alarak İHD bünyesinde bir kampanya başlatacaklarını duyuran Yoleri, “Bu kampanyaya ilişkin yapacaklarımızı kamuoyuna duyuracağız. Kampanyanın etkili bir şekilde yürütülmesi ve eşitsiz uygulamanın son bulması için ailelerin ve tutukluların İHD’ye başvuru yapmaları gerekir. Bu başvurular oldukça önemli, çünkü bu başvurular sayesinde bu kampanyayı daha güçlü sürdürebiliriz. Tutuklular da mektup yoluyla bize başvurabilir. Meclis açılıncaya kadar iyi bir kampanya yürütürsek belki bu yargı paketin de daha derli toplu ve yeniden yargılanma kararını eşit uygulanmasını sağlayacak bir düzenleme sağlayabiliriz. Bir an evvel bu başvuruların yapılmasını bekliyoruz” diyerek çağrıda bulundu
26 yıldır hiç yere tutuklu
AİHM ve AYM’nin kararına rağmen tahliye edilmeyen, Tekirdağ 1 Nolu Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 26 yıldır cezaevinde olan Nihat Bertan’ın ağabeyi Nizamettin Bertan ise mahkemelerin çifte standardına tepki gösterdi. Kardeşinin ilk tutuklandığında 29 günlük gözaltı süresince işkence gördüğünü anlatan Bertan, “Hiçbir delil olmadan istihbarat raporlarına dayanılarak, kardeşime müebbet ceza verildi. Sadece kardeşim değil, binlerce insan bu durumda” dedi. AYM’nin kararından sonra Hizbullahçıların bırakılıp, Kürt tutukluların cezaevinde tutulmasına tepki gösteren Bertan, “Hizbullahçılar toplumsal suçlar işledi. Ama AYM’nin verdiği karar bunlara uygulanıyor. Ama bu karar kardeşim gibi yıllardır cezaevinde suçsuz olarak bulunan insanlara uygulanmıyor. Bu Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Talebimiz yıllardır adaletsiz bir şekilde tutuklu bulunan bu insanların bırakılmasıdır” diye konuştu.