Karabük Cezaevi’nde bulunan tutsak Mehmet Şirin Taşdemir’in tahliyesi ‘Tek sıra halinde duvar dibinde yürümediği’ gerekçesiyle 5’inci kez uzatıldı
AKP iktidarının bir politikaya dönüştürdüğü infaz yakmalar devam ediyor. İnfazı yakılarak tahliyesi engellenenlerden biri de Karabük’te cezaları bitmesine rağmen tahliye edilmeyen tutsaklar arasında yer alan Mehmet Şirin Taşdemir. Mehmet Şirin Taşdemir, 5. kez bir bahane daha uydurularak tahliye edilmedi.
8 ay daha uzatıldı
Mehmet Şirin Taşdemir, 1993’te gözaltına alındıktan sonra müebbet hapis cezası verildi. Taşdemir, bu süre içerisinde birçok cezaevinde tutuldu. Son olarak Karabük’te tutulan Mehmet Şirin Taşdemir, tutsaklığının 32. yılını bitirmek üzere. Cezası bitmesine rağmen tahliyesi ertelendiği için yaklaşık üç yıldır rehin tutuluyor. Tahliyesini 5. kez 8 ay daha erteleyen Kurul, aldığı disiplin cezaları ve “örgütten ayrılmamasını” gerekçe gösterdi. Disiplin cezasının gerekçesi ise koğuş aramasında gardiyanların kimlik gösterme talebini reddetmesi ve “tek sıra halinde duvar dibinde yürüme” dayatmasını kabul etmemesi. Disiplin cezalarına itiraz eden avukatlar, bu durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı.
Ceza içinde ceza
Yaşananların hukuksuzluktan ibaret olduğunun altını çizen Mehmet Şirin Taşdemir’in kardeşi Kadri Taşdemir, “Ceza içinde ceza yaşatıyorlar. Bu işkence dışında bir şey değil. Hukuki dayanağı olmayan bu uygulamaların son bulması gerekiyor. Bu çifte standart kabul edilemez. Kendisi de her telefon görüşmesinde bu hukuksuzluğa sık sık dikkat çekiyor. Sadece kardeşimin değil, benzer durumdaki diğer tutsakların da bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor” dedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) verilerine göre, son bir yıldır Türkiye’deki cezaevlerinde 4 binden fazla tutsağın tahliyesi ertelendi. İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) kararları ile yaşanan infaz ertelemelerinin birçoğu pişmanlık dayatmasının kabul edilmemesi ve “örgütten ayrılmama” olarak gösterilirken, çoğu kez de absürt gerekçeler uyduruluyor. Bunların bazıları; tüketilen su, okunan kitaplar gibi.
Kaynak: ANF