AKP-MHP arasında ipler gerilmeye devam ediyor. Bahçeli ‘’Bir Bilal eksikti’’ diyerek kapıyı kapattı. Cumhur ittifakı gerilim üzerine kurulmuş bir ittifaktır demekten dilimizde tüy bitti. Erdoğan hem gelecek seçimleri kaybetmekten korkuyor ve hem de yargı önüne çıkmaktan fazlasıyla korkuyor. Onun için yerine geçecek kişinin kendisinden olması için operasyonlara devam ediyor. Kendisi yapmıyor ama adalet bakanı ve iç işleri bakanı görevlerini yerine getiriyorlar. Bu bakanlara göre Türkiye çok adaletli bir hukuk devleti ve huzurlu bir yaşam ortamı olan bir ülke. Ama günlük yaşadıklarımız ile örtüşmüyor dedikleri. Siyasetin şeffaf olması için TV’ler de iktidar mensupları ile muhalefet tartışmalıdır ki toplum kimin ne yaptığını veya neler yapabileceğini dinlesin. Mesela AKP genel başkanı veya MHP genel başkanı muhalefetten herhangi bir partinin genel başkanı ile moderatör eşliğinde diğer medeni ülkelerdeki gibi her konuda tartışabilir. Erdoğan’a şu soruyu sorabilmek gerekir. Neden oğlunuz sizin yerinize geçsin? Türkiye demokratik, laik bir hukuk devleti diyorsanız o zaman neden uygulamasına tanık olmuyoruz. Kasaları sıfırlayan bir kişiye devletin kasasını teslim etmek ne kadar doğrudur? Bu ülkeye geçmişteki yanlışlıkları ortaya çıkartacak çağdaş bir ülke için adımlar atacak bir liderlik gerekir. Bu konunun, ülkenin birçok sorunu varken tartışmaya açmak bile halen devam eden olumsuzlukların üzerini kapatmak olduğu da açık.
Dünyanın birçok yerinde de terör olayları devam ediyor. Avustralya’da Yahudilerin bayramı olan Hanuka etkinliğinde silahlı bir kişi kutlamaya katılan insanları taradı ve onlarca ölü ve yaralı olduğu açıklandı. IŞİD’in biz dünyanın her tarafındayız uyarısı akla geldi. Aynı zamanda Suriye’de de HTŞ ile ABD’nin IŞİD’e karşı ortak operasyonunda HTŞ’li bir kişi iki ABD’li askeri öldürdü. Bu kişinin Şara’nın koruması ve dış işleri bakanının sağ kolu olduğu açıklandı. Trump misliyle cevap vereceğiz diyor ama beyaz saraya davet ettiği HTŞ’li Şara’dan hesap sorabilecek mi? Tekrardan başına 10 milyon dolarlık bir tarife mi uygulayacak? Bu olaydan sonra Mazlum Abdi ‘’IŞİD ile ancak biz savaşabiliriz’’ açıklamasını yaptı. HTŞ içinde de Şara’ya karşı tepkiler büyüyor. ABD basınında da IŞİD’in ne kadar tehlikeli olduğu yazılıyor. ABD’de bir basın organı ‘’ABD HTŞ ile operasyon düzenlediği zaman ABD askeri kendisini güvende hissetmiyorsa SDG kendisini nasıl güvende hissedebilir’’ diye yazdı. Onun için SDG ile ABD en güvenlikli ortaklıktır.
Suriye’de ABD – SDG ortaklığına karşı Türkiye – HTŞ ortaklığı çatışma nedeni olabilir mi? Bunun dışında İsrail ile ABD arasında hem Gazze ve hem de Suriye ile ilgili sorunlar var. Tom Barrack, Netenyahu görüşmesi gizli olarak yapıldı ve sonuçlandı. İsrail’in bu konularda şimdiye kadar olan tutumundan vazgeçmeyeceği açıklandı. Bu gelişmelerden sonra Şara’nın da elinin zayıfladığı gözükürken Suriye geçici hükümetinin önemli destekçisi Türkiye’den sert açıklamalar geldi. SDG için dış işleri bakanı Fidan ‘’ SDG silahı bırakmazsa, silahla cevap veririz’’ dedi. İsrail’i Suriye’nin güneyindeki eylemleri için kınadı. Bu açıklamalar altında Suriye’de saldırı ve çatışmalar her geçen gün daha da hızla yayılıyor.









