• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Temmuz 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Tanınma kanalları açıldı…

22 Ağustos 2021 Pazar - 16:11
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Scholz hükümeti kurulurken…

Murat Çakır

ABD emperyalizminin müttefiklerinin desteğiyle askeri güçlerini Ortadoğu ve Merkez-Güney Asya’dan çekerek, Hint-Pasifik Bölgesi’ne yoğunlaştırmasının dünya çapında yerel ve bölgesel güç ilişkilerini doğrudan etkileyeceğini ve içerdiği tehlikeleri önceki yazılarımızda belirtmiştik. O açıdan Türkiye’nin, Çavuşoğlu’nun açıkladığı gibi, »Taliban ile değişik kanallardan iletişim kuruyor« ve tek NATO ülkesi olarak Afganistan’daki askeri varlığını büyük olasılıkla devam ettirecek olması pek şaşırtıcı bir gelişme değil.

Türkiye’yi »işgal gücü« olarak görmeyeceğini açıklayan Taliban açısından bu durum, her ne kadar NATO Türkiye üzerinden Afganistan’da stratejik bir mevziye sahip olmaya devam edecek olsa da uluslararası arenada tanınması için önem taşımaktadır. Zaten Batı’nın yeşil ışığının yanı sıra bir taraftan Çin Halk Cumhuriyeti Taliban ile »iyi ilişkiler« kurma adımlarını önceden atmış, diğer taraftan da İran ve Rusya Federasyonu yeni iktidarı tanıyabilecekleri sinyalini vermişlerdi.

Bu konstellasyon doğal olarak Taliban’ın hareket alanlarını genişletiyor. Bir kere Doha’da ve gizli görüşmelerde Taliban’a El Kaide veya DAİŞ gibi örgütlere ülkede barınma fırsatı tanımaması koşuluyla yeşil ışık yakan emperyalist güçler »güvence« aldıklarını beyan ettiler. Taliban da salt ülke içi iktidar ile kendilerini sınırlayacaklarını açıklayarak olası bir yeni işgal harekâtı tehlikesini -şimdilik- bertaraf edebildi. Taliban’ın uluslararası düzeyde alt seviyelerdeki bir tanınmayla tatmin olacağı söylenebilir.

Türkiye’nin Afganistan’da asker bulundurması, diğer NATO ülkelerinin Taliban’ı resmi olarak tanımalarına gerek bıraktırmadan geniş enformel iletişim kanallarını açacak, ki bu başta ABD olmak üzere emperyalizmin Hint-Pasifik stratejilerinin yararına olacak. Bununla birlikte Taliban’ın 20 yıl öncesine nazaran daha pragmatist davrandığını ve iktisadi-siyasi ilişkilere açık olacağını tespit edebiliriz. Ancak bu da Taliban’ın karakteristik olarak gerici-baskıcı-köktenci olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.

Kaldı ki emperyalist güçler açısından cihatçı terör ihracatından feragat eden Taliban’ın kendi hükümranlık alanında vahşet uygulayacak olmasının, Batı’daki toplumsal rıza üretimi için gerekli olan demagojik söyleme yaramasının haricinde hiçbir önemi yoktur. Halihazırda Almanya’da Taliban’ın ve Afganistan’daki durumun nasıl Federal Parlamento seçimlerine malzeme yapıldığını görüyoruz. Bir kez daha mülteciler üzerinden ırkçı iklimi körükleyen burjuva partileri başarılı bir şekilde 20 yıl süren, trilyonlarca dolara ve sayısız yaşama mal olan savaşın ve işgalin feci sonuçlarını çoktan unutturdular bile.

Netice itibariyle Afganistan’daki gelişmeler emperyalist-kapitalist dünya düzeninin tüm pisliklerini yeniden gün yüzüne çıkarttı – ama aynı zamanda günümüzün meydan okumaları karşısındaki baygınlıklarını da. Temel sorun, »ayaklar baş olmadığı« müddetçe bu pisliklerin, meydan okumaların ve baygınlıkların dünyanın ezilen ve sömürülenlerinin başına bela olmaya devam edecek olmasıdır.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Sizi burada istemiyoruz!’

Sonraki Haber

Şengal ve Rojava saldırılarının anlamı

Sonraki Haber
Ulus ve devlet paradoksunda Kürtler

Şengal ve Rojava saldırılarının anlamı

SON HABERLER

Ekolojik Başkaldırı Şimdi Değilse Ne Zaman

Ekoloji; toplumsal ahlakın özüdür

Yazar: Yeni Yaşam
23 Temmuz 2025

Ahmet’e veda

Yaşanmamış barışı görmek

Yazar: Yeni Yaşam
23 Temmuz 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Tarih sessizleri affetmez: Zeytin yasası, ekolojik kıyametin eşiği

Yazar: Yeni Yaşam
23 Temmuz 2025

Kürt sorunu yeni dönemin neresinde?

Kürt sorunu yeni dönemin neresinde?

Yazar: Yeni Yaşam
23 Temmuz 2025

Bayık: Önder Apo her zaman değişimi ve dönüşümü esas aldı

Bayık: Önder Apo her zaman değişimi ve dönüşümü esas aldı

Yazar: Yeni Yaşam
23 Temmuz 2025

İmamoğlu bindiği dalı mı kesiyor?

İmamoğlu bindiği dalı mı kesiyor?

Yazar: Yeni Yaşam
23 Temmuz 2025

Kürt meselesi: geçmişten dersler, geleceğe umut

Kürt meselesi: geçmişten dersler, geleceğe umut

Yazar: Yeni Yaşam
23 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır