Hava saldırısıyla katledilen meslektaşları Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn’i anlatan gazeteci Şoxan Mîrza, ‘Onların yokluğu hayatımızda büyük bir boşluk bıraktı. Mücadele miraslarını hiçbir zaman unutmayacağız ve daha da büyüteceğiz’ dedi
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Silêmanî kentine bağlı Seyidsadiq ilçesi Teperreş köyü yakınlarında Türkiye’ye ait SİHA’larla 23 Ağustos 2024 tarihinde gerçekleşen saldırıda gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn hayatını kaybetti. Gazetecilerin katledilmesine dair Türkiye’den herhangi bir açıklama yapılmazken, olaya dair herhangi bir soruşturma da açılmadı.
Federe Kürdistan Bölgesi’nde Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn ile birlikte gazetecilik yapan Şoxan Mîrza, katledilen meslektaşlarının mücadelesini anlattı.
‘Kadın özgürlüğü için mücadele ediyordu’
Gülistan Tara’nın 20 yılı aşkın bir süre kesintisiz olarak Özgür Basın çalışmalarında yer aldığını belirten Şoxan Mîrza, Gülistan Tara’nın basın alanında kadın özgürlüğü için mücadele eden devrimci bir gazeteci olduğunu söyledi.
Gülistan Tara’yı ‘her adımında özgürlük tohumları serperdi’ diyerek anlatan Şohan Mîrza, şunları söyledi: “Onun insanlarla kurduğu ilişki yoldaşlıktı. İdeolojik çizgiyi yalnızca savunmuyor, onu yoldaşlık ilişkisiyle hayata geçiriyordu. Özgür Basın’da kendini bulan, bu alana yaşamını adayan iradeli bir kadındı”
‘Eğitici ve örgütleyici biriydi’
Gülistan Tara’nın özellikle kadın bakış açısına dikkat çeken Şoxan Mîrza, “O, kadınların Özgür Basın’da güçlü bir şekilde var olmasını istiyordu. Kadınların güçlü olması, kendini örgütlemesi ve saldırılara karşı daha fazla mücadele ederek cevap vermesi gerektiğini her zaman dile getiriyordu. Hem eğitici hem örgütleyici biriydi. Arkadaşının eksiğini kendi eksiği görür, özeleştiri yapar, kolektif ruhu büyütürdü”
‘Hero iradeli bir kadındı’
Gazeteci Hêro Bahadîn’in de kısacık ömrünü bu mücadeleye adadığını vurgulayan Şoxan Mirza, şöyle konuştu:
“Hero arkadaş teknik işlerle uğraşıyordu ama hiçbir zaman bununla sınırlı kalmadı. İradeli bir kadındı, kadın bakış açısına sahipti. ‘Arkadaşlarımı nasıl eğitebilirim, nasıl çalışmalara katabilirim’ diye sürekli kendini geliştirdi. Gülistan bizim için bir eğitmen, bir mamoste (öğretmen) idi. Hero ise Özgür Basın’ın görünmeyen ama çok güçlü yanını taşıyordu. Birlikte yürüttükleri mücadele Federe Kürdistan’da Özgür Basın’a çok şey kattı”
‘Özgür Basın’a gözdağı vermek istediler’
Şoxan Mîrza, iki gazetecinin hedef alınmasıyla Özgür Basın’a gözdağı verilmek istendiğini söyledi.
Özgür Basın kolektif bir çalışma olduğunu ifade eden Şoxan Mîrza, şunları belirtti:
“Kararlar birlikte alınır, birlikte uygulanır. Gülistan ve Hero da bu kolektif ruhun en önemli temsilcilerindendi. Onların hedef alınarak katledilmesi özgür kadını susturmaya dönük bir saldırıydı. Ama yanıldılar. Onların şahadetinden sonra bizler bu mirasa daha sıkı sarıldık. Daha çok yazdık, daha çok duyurduk. Mücadele daha da güçlendi. Gülistan ve Hero Başûr Kürdistan için bir mücadele modeli olarak kaldılar”
‘Fikirleri bizimle yaşıyor’
Hem Gülistan Tara hem de Hêro Bahadîn ile kurdukları bağın çok derin olduğuna dikkat çeken Şoxan Mîrza, şöyle devam etti: “Başûrlu bir kadın olarak hayatımın en güzel anı şehit Gülistan’ı tanımaktı. Ama en acı günü de şehadet haberini almaktı. O günü kelimelerle anlatmak çok zor. Her gün birlikte olduğun, yan yana mücadele ettiğin bir yoldaşının şehadetini almak kadar ağır bir şey yoktur. Onların gidişinden sonra bizde her şey yarım kalmış gibi oldu. Ama fiziki olarak aramızdan ayrılmış olsalar da ruhları, fikirleri hep bizimle yaşıyor. Yaratıkları bağ öyle güçlüydü ki, onların yokluğuna inanmak uzun süre mümkün olmadı. Onların yokluğu hayatımızda büyük bir boşluk bıraktı. Onlar sıradan insanlar değildi. Bizim için eğitimin güçlü zeminini oluşturan, bir anne gibi bizi özgür fikirle büyüten yoldaşlardı. Mücadele miraslarını hiçbir zaman unutmayacağız ve daha da büyüteceğiz.”
Haber: Zeynep Durgut / MA