• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Tevfik Kalkan

Tarihsel olana katılmak

17 Şubat 2025 Pazartesi - 00:00
Kategori: Tevfik Kalkan, Yazarlar
Kürt siyasallaşması ve spor

Tarihin en belirleyici zamanlarının farkında olmak için nasıl bir bilinç ve his dünyasına sahip olmalı? Bilinç ve his dünyamızın tarihsel olanla bağını nasıl kuracağız? Sıradan olanla ayrışmayı, yeni yorumlar geliştirerek yeni tutumların sahibi olmayı önemsemeli miyiz? Tam şimdi ne olduğunu, ne olması gerektiğini bilmeden bekleyecek miyiz? Yoksa tarihsel olanla ilişkimizi doğru kurarak yürüme ve yaşama gücünü mü göstereceğiz?

Tarihi, olayların kurgusu, bir dizi olayın yapıcı gücü olarak ifade edeceksek hiç de azımsanmayacak bir dizi olayın, buna siyasal ve askeri gelişmeler de dahil, tam da bu gelişmelerin içindeyiz. Gün, hatta an yoktur ki yeni bir olay gündeme düşmesin. Böyleleri için her bir olayın olgusal değeri olabilir, sistem bunu dehşetli bir propaganda ile işleyerek mevcut olanı alabildiğine sıradanlaştırmaya çalışıyor olabilir. Fakat savaş’ın yeni boyutlar kazandığı, yüz yıldır bir şekilde hakimiyetini sürdüren kimi yapıların boydan boya çatırdadığı, paldır küldür yıkıldığı ama yerine henüz neyin geçtiği ya da geçirilmesinin tam anlaşılmadığını iddia ederek özgürlük ve demokratik geleceğimizi belirleme gücünden vazgeçmek herhalde ancak teslimiyetin, en hafif yorumuyla çaresizce bekleyişin bir ifadesinden başka ne olabilir?

“Ne yapılsa da değişen bir şey olmayacak” demek tam da ikame edilmeye çalışılan akıl ve duygunun dışavurumudur. Şikayet ve nasihatı kendine iş bilenlerin bırakalım tarihsel olan karşısındaki tutumunu, sıradan olaylar karşısındaki tutumu bile yenilginin kasıntısından başka bir şey değildir.

Hatta yenilgiyi kabul etme basiretini bile gösteremeyecek kadar kendini kaybetmiş olabilir. Oysa yenilginin kişisel hikayesini toplumsal dinamiklere dayalı meşrulaştırma çabası tasfiyeciliğin en çıplak halidir. Tarih bu tip yıkıntılarla doludur. Kendini tarihsel olanın yerine koyarak, bir nesne olmaktan başka fonksiyonu olmadığı halde bir özneymiş gibi yapıştıranların duygu ve aklının ulaştığı seviye komik olamayacak kadar seviyesizdir. Böylelerinin “silah”, “savaş”, mücadele” diye başlanarak kurulan cümlelerinin kayda değer yanı olabilir mi? Bir gün bile savaşın kıyısında gezinmeyenler, ölmenin ve öldürmenin yıkıcı gerçeğini hayalinde bile kuramayanların ahkam kesen hallerinin ibretlik bir yanı vardır elbette. Savaşı kendi kapılarının önünün çok ötesinde düşleyenlere, “kapıma gelmesin de nerede olursa olsun, beni değil de kimi yakarsa yaksın” diyenlere savaşın geleceği hakkında, hatta Kürtlerin savaş ile olan diyalektiği hakkında “aforizmalar” icat edenlere neden bir gün bile bu savaşa katılmadıklarını sormak bütün yalan perdesini yırtmaya yeterlidir. Savaşmayanların savaş hakkında akıl vermesinin çirkinliği ortaya çıkarıldığında belki de barış olasılığından daha fazla konuşma şansımız olur.

Tarihsel hakikate saygılı olmasını bilmeyenlerin içine düştüğü kuyudan bakmak durumunda değiliz. Mücadelenin gerçeklik değeri bizzat üreticileri tarafından dile getirildiğinde orta sınıf tutumu olarak bunu bulanıklaştırmaya çalışmanın propaganda aygıtı hemen devreye girmektedir. Yenilgili, bitik, mücadele azminden yoksun olanların akıl ve duygu dünyasına hitap eden her söz, kurulan her cümle, yazılan her kelimeyi mutlaka kuşkuyla karşılamak, doğru sözü kurmak durumundayız. Gerçeğin dili asla kısır ve sıradan olamaz. Gerçeğin diliyle konuşmanın ve yazmanın siyasal ifadesini oluşturmak belki zor gelebilir ama imkansız değildir.

Aklını dumanlı havalarda pus haline getirenler, duygusunu imandan ve inanmadan yoksun kılanlar için her bir olay ve olgu hakikat değerinde görülebilir. Savaşın kir ve pasını üretenlere tek laf etmedikleri gözlerden kaçmıyor ama. Bunlar ikiliklerin bezirganlaştırdığı tarafta yer alanlardır çünkü. Kişisel öykülerinde sadece iktidara uzanan siyasal rant devşirmeciliği vardır. 15 Şubat’ın karartan gerçeği karşısında hakikatin sözünün nasıl kurulduğunu ve tarihsel kılındığını bilenler için bunların halini, bunların bugüne düşen karanlıklarını anlamlandırmak ve yorumlamak zor olmasa gerek.

27. yılında bir kez daha tarihsel olan yanıyla karşı karşıyayız Komplo’nun. Tek tek olaylar kendi başına bir örgü ortaya çıkarmıyor. Ama zihniyet halinde varlığını sürdüren ve yaşamsallaşarak tarihselleşen değerin hakikat olduğunu bir kez daha görebilecek durumdayız. Bundandır ki komplocular yenilmiştir. Gerisi özgür kılmanın inşasını ortaya çıkaracak siyasal aklı ve yaşamsal tutumu ısrarla sürdürmek ve başarmaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

14 Şubat’ta gözaltına alınanların emniyet ifadeleri alındı

Sonraki Haber

Demokratik Ulus, özgürlüğe ve eşitliğe en yakın ulustur

Sonraki Haber
Demokratik Ulus, özgürlüğe ve eşitliğe en yakın ulustur

Demokratik Ulus, özgürlüğe ve eşitliğe en yakın ulustur

SON HABERLER

Barış bir mücadele sorunudur

‘Meclis devreye girsin, komisyon kurulsun’ ama nasıl?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Neşeyle militanlaşmak: Direnişte yaşam sevinci

Neşeyle militanlaşmak: Direnişte yaşam sevinci

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Doku uyuşmazlığı

Doku uyuşmazlığı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Neslihan Şedal: Demokratik toplum yerellerden kurulacak

Neslihan Şedal: Demokratik toplum yerellerden kurulacak

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında mali kriz: Nasıl oldu, neden şimdi? -II

Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında mali kriz: Nasıl oldu, neden şimdi? -II

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Gönderilmeyen ve gönderilip kaybolan mektuplar sorunu

Yazar: Yeni Yaşam
15 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır