• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Kasım 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Tarım Şurası, çiftçiler ve şirketler – Yusuf Gürsucu

22 Kasım 2019 Cuma - 22:00
Kategori: Yazarlar

Türkiye’de mevcut iktidar iyiden iyiye geviş getirmeye başladı. Yeni sayılabilecek hiçbir hedef ortaya konulamazken temcit pilavı gibi hergün aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp önümüze sürüyorlar ve bu durum biricik politikaları haline gelmiş durumda. Artık tehditler dışında halklara verebilecekleri bir tek vaat dahi kalmadı. İşçiye, köylüye, memura, emekliye, Kürt’e yönelik hiçbir vaatleri yok. Sermaye kesimlerinin borçlarını silmek, affetmek, ödemeyecekleri yeni krediler sunmak, bedava araziler ve vergi muhafiyetleri vb. uygulamalarla tek yaptıkları şey sermaye kesimlerini beslemek.

Tüm bunları gerçekleştirmenin yolunu ise halklara yeni vergiler, cezalar, mezarda emeklilik, zamsız maaşlar ve maaşlardan yeni kesintilerle sağladıkları aşikar. 15 yıl aradan sonra Türkiye’de yapılan tarım şurası ise köylüye vaat edecekleri hiçbir şey olmadığını ortaya koyarken yine geviş getiriyorlardı. Tarım şurasının herhalde en dikkat çekici sözü Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’dan geldi, “Türk tarımını küresel şirketlerin kâr odaklı çarkında ezdirmeyeceğiz” dedi. Erdoğan bir gün önce ise CHP G. Başkanı K. Kılıçdaroğlu’na yönelik “Kendi ülkesini küresel sermayeye kötüleyerek yatırım gelmesini engellemek ihanetin dik alasıdır” ifadesi kafamızı karıştırıyor.

Küresel sermayenin ülkeye girmesini engellemek vatan hainliğinin dik alası olurken, tarımı aynı küresel şirketlere ezdirmeyeceğiz cümlesi anlamını tamamen yitiriyor. Küresel şirketler girdikleri ülkede emek ve doğa sömürüsü ile birlikte bir tek amacı vardır o da azami kâr elde etmek. Hiçbir şirket babasının hayrına iş yapmayacağı gibi girdikleri ülkeyi hamuduyla birlikte götürmek asıl hedefleridir.

Ancak küresel şirketlerin çarkında değil de yerel şirketlerin çarkında çiftçi ezilecekse çiftçi için değişen bir durum oluşmaz. Milli-yerli söylemleri artık ne çiftçinin ne işçinin ne de memurun ilgisini çekiyor. Çünkü bu millilik içinde kendisinin değil de sadece şirketlerin çıkarlarından söz edildiği artık daha net görülmeye başlandı. Kılıçdaroğlu’nu hainlikle suçlarken Wolkswagen’in Türkiye’de yatırım yapamayacağını belirtmiş olması dikkat çekiyor.

AKP iktidarı devletin bütçesinden 40 bin araçlık alım garantisi ile 400 milyon euroluk cömert teşviği Wolswagen’in ağzını sulandırmıştı. Ancak tüm bunlara karşın Volkswagen CEO’su Herbert Diess yaptığı yazılı açıklamada, “İnsanlar öldürüldüğü müddetçe, bir harp meydanının yanına temel atmayacağız” sözleri çok çarpıcı.

Bu sözler Wolkswagen’in ortaya koyduğu demokratik bir tepki olamaz çünkü bu varlık nedenine aykırı. İşçiler başta olmak üzere tüm Türkiye halkı umutsuzluk içinde çalışırken bir isyanın arifesinde olunması Wolkswagen’in böyle bir karar almasına neden olduğunu söylemek gerekir. Bu kararın AB’nin bir kararı olduğu savları ise bu gerçeği örtemez.

Tüm ülkede insanlar, adeta isyan noktasında yaşama tutunmaya çalıştığı bir ülkede küresel şirketin rahat bir kârlılık dönemi geçirmesi ise beklenemez. Wolkswagen örneğini Erdoğan’ın çiftçiyi küresel şirketlerin kârlılıklarına kurban etmeyeceğiz sözlerinin ne anlama gelebileceğini göstermek amacıyla verdik.

Şurada konuşan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin kooperatifçilik ve sözleşmeli üretim modeline dönük sözleri büyük bir tezgahı açıkça gösteriyor. Pakdemirli, örgütüyle (kooperatif) sözleşme yapan çiftçilere, kooperatiflerin hasat vadeli sıfır faizli kredi sağlayacağını, girdilerini temin edeceğini ve hasat sonrası mahsuplaşma olacağını söyledi. Mevcut tarım kredi kooperatiflerinin işlevinin yeni bir şey ve bir kurtarıcı olarak sunulma çabası şaşırtıcı. Üretim sözleşmelerinin devlet kooperatifleriyle yapılacak olması şirket hakimiyetinin tüm çiftiler üzerine yayılacağına işaret ediyor. Devletin kuracağı ya da var olan devlet destekli kooperatiflere üye olma zorunluğunun getirileceğini Pakdemirli daha önce belirtmişti.

Çiftçilerin sermaye karşısında güçlerini birleştirerek haklarına sahip olmasının bir aracı olan kooperatiflere son dönemlerde Bakan Pakdemirli tarafından yapılan güzellemelerin nedeni çabuk ortaya çıkmış ve çiftçilerin kuracağı kooperatifler yerine devletin kontrolündeki kooperatiflere üye olmak zorunlu kılınacak çiftçiler kendi toprağında şirket emrinde çalışan birer işçi durumuna düşeceği anlaşılmıştı.

AKP iktidarı sonuç olarak, tarımsal üretimlerin tamamını şirketlerin yöneteceği, çiftçilerin ise sözleşmeli tarımla şirketlerin ücretli birer kölesi haline getirileceği bir sistemi hedeflerken küresel şirketler için zaten ardına kadar açık olan kapıları, tamamen yerinden sökmeye hazırlanıyor.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Cinsel istismar faillerinin yargılandığı dava ertelendi

Sonraki Haber

‘Türkiye’nin pınarı IŞİD’e can suyu oldu’

Sonraki Haber

'Türkiye’nin pınarı IŞİD’e can suyu oldu'

SON HABERLER

Ege Ekoloji Kervanı ikinci gününde: Doğayı ve yaşamı savunuyoruz

Ege Ekoloji Kervanı ikinci gününde: Doğayı ve yaşamı savunuyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
16 Kasım 2025

Reqa’da iki Kürt genci kaçırıldı

Reqa’da iki Kürt genci kaçırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Kasım 2025

İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu

İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu

Yazar: Yeni Yaşam
16 Kasım 2025

Riha’da iş cinayeti: İki çocuk yaşamını yitirdi

Riha’da iş cinayeti: İki çocuk yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
16 Kasım 2025

Kayyımın kapattığı Şamiram Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı

Kayyımın kapattığı Şamiram Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Kasım 2025

İzmir’de 25 Kasım yürüyüşü: Şiddete, yoksulluğa ve savaşa karşı kadın mücadelesi büyüyor

İzmir’de 25 Kasım yürüyüşü: Şiddete, yoksulluğa ve savaşa karşı kadın mücadelesi büyüyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Kasım 2025

Alevi köylerinde 25 Kasım buluşmaları: Kadınların özgürlüğü demokratik toplumun şartıdır

Alevi köylerinde 25 Kasım buluşmaları: Kadınların özgürlüğü demokratik toplumun şartıdır

Yazar: Yeni Yaşam
16 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır