• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Haziran 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kadın

‘Tecavüze yönlendiren subaylardı’

29 Temmuz 2020 Çarşamba - 14:45
Kategori: Kadın

90’larda bölgede askerlik yapan Yaylalı, ‘Beynim kabul etmedi’ dediği dönemin uygulamalarını anlattı. Yaylalı, Kürt kadın ve çocuklarına yönelik taciz ile tecavüz saldırılarının subay ve astsubaylar tarafından yönlendirildiğini söyledi

Kürt kadınlarına yönelik siyasi, sosyal, kültürel ve iktisadi baskılar, 1990’lı yılları aratmıyor. Son dönemlerde çocuk ve kadınlar polis, asker ve korucuların hedefi oluyor. En son Şırnak ve Batman’da uzman çavuşların taciz ve tecavüz saldırıları 90’lı yılların uygulamalarını hatırlatıyor. 1990’lı yıllarda bölge illerinde askerlik yapan barış aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı asker ve polisin artan taciz, tecavüz saldırılarını değerlendirdi.

Bu bir devlet politikası

Yaylalı, Türkiye’de Kürt kadınlarına yönelik saldırıların yeni olmadığını, bu politikanın geçmişte soykırıma uğratılmış halklardan kadınlara uygulandığına dikkat çekti. Türkiye’nin kadınlar üzerinden yürüttüğü savaş politikasının Ermeni, Süryani, Pontoslu Rumlara dönük soykırım süreçlerinde de yaşandığını vurgulayan Yaylalı, “Şimdi buradan bakarsak o zaman Kürt illerinde Türk ordusunun durumunu doğru anlarız. Hani ‘PKK’ye karşı mücadele veriyoruz ama Kürtlere karşı değiliz’ diyorlar ya, bu tam bir yalan. Osmanlı’dan günümüze devletin bir tarzı var. Yok etmek istedikleri halkların tüm haklarını isyan edecekleri zamana kadar ellerinden alır, köyleri, yurtları yakılır, kadınlara saldırırlar gerçekleştirilir. Ve yok edinceye kadar da durmazlar. Osmanlı’dan Türk ordusuna gen bilgisi olarak fetihçi savaş stili, tarzı da doğal olarak geçti. Sıra Kürtlere geldi. Şu anda geçmiş politikalarını Kürt halkı ve kadınlar üzerinden gerçekleştirmek istiyorlar. İradeyi kırmak için kadınlara yönelik taciz ve tecavüzü arttırıyorlar” diye konuştu.

İnsanlık dışı yöntemler

Yaylalı, 1990’lı yıllarda askerlik yaptığı bölge ilerindeki yaşananları ise şu ifadelerle anımsattı: “Benim görev yaptığım dönemde bir yıldırma, baskı aracı olarak kadınlara yaklaşıyorduk. Korucu olmayan köylerde kadınlar yıldırma aracı olarak kullanılırdı. Köyler çeşitli nedenler ile basılır ve kadınlar erkekler köyün ortasında toplatılırdı. Çıplak edilerek, birbirlerinin sırtına binmeye zorlanır ve iradeleri kırılıncaya kadar bu tür şeyler devam ederdi. Her türlü insanlık dışı uygulama bu köylerde yaşanıyordu. Çok net söyleyebilirim ki askerleri buna subay-astsubaylar yönlendiriyordu.”

‘Kadınları tehdit görüyor’

AKP ve ortaklarının ideolojisinin kadın düşmanlığını en üst seviyeye çıkardığını vurgulayan Yaylalı, “90’lı yıllardan günümüzdeki kadına saldırı örgütlenme düzeyinin geldiği nokta itibarıyla değişmiştir. Kadınları o fetihçi, gaspçı, yağmacı tarzın dışında kendi ideolojisine karşı temel bir düşman olarak görüyor, kendi ideolojilerini dinamitleyeceğini düşünüyor. Tüm bu saldırılar birçok mevzi kazanmış kadın gücünün dolayısıyla kendisine ayak direten toplumun direncini kırmak amacını taşıyor. Bu AKP sisteminin en zayıf halkası, buradan kaybedilirse komple kaybeder” ifadelerini kullandı.

‘Beynim kabul etmedi’

Yaylalı, hayatında ilk defa bir söyleşi yapmak istemediğini, 1990’lı yılları hafızasından silmek istediğini dile getirerek, “O dönemde insan olmaktan çıkarıldık. Yaşadığımız ya da şahit olduğumuz şeyleri hala kendimize anlatamıyoruz ki size anlatalım. Ama kendimi toparlayarak sizlere anlatmaya çalıştım. Askerlik döneminde yaşadığım zalimliği beynim bile kabul etmedi” dedi.

Semra Turan/İstanbul-MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Doğa için ‘mücadele yoldaşlığı’ gerek!

Sonraki Haber

Timtik ve Ünsal için acil çağrı

Sonraki Haber

Timtik ve Ünsal için acil çağrı

SON HABERLER

HDK İstanbul’da ‘Demokratik Toplum Buluşmaları’ kürsüsü kuracak

HDK’den Muharrem Matemi açıklaması

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

‘Özgürlük Nöbeti’ 14’üncü yılında

‘Özgürlük Nöbeti’ 14’üncü yılında

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Gazeteci Ertaş’a beraat

Gazeteci Ertaş’a beraat

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Fuhuş çetesini ortaya çıkaran gazeteciye tehdit

Fuhuş çetesini ortaya çıkaran gazeteciye tehdit

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Beltur işçileri Bozdoğan Kemerine çıktı

Beltur işçileri Bozdoğan Kemerine çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

2 çocuğun ölümüne neden olan ‘traktör’ davası ertelendi

2 çocuğun ölümüne neden olan ‘traktör’ davası ertelendi

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

Gazeteci Berivan Kutlu hakkında dava

Gazeteci Berivan Kutlu hakkında dava

Yazar: Yeni Yaşam
26 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır