• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Eski Yazarlar Seydi Fırat

Tecride karşı mücadele ve CPT’nin tutumu

10 Mayıs 2024 Cuma - 00:00
Kategori: Seydi Fırat, Yazarlar
Yeni dönem

Sayın Abdullah Öcalan’dan 38 aydır hiçbir haber alınamıyor. Aile ve avukatlarının yüzlerce defa görüşme talebine ret cevabı verildi. Hafta başında yeni bir disiplin cezası adı altında Sayın Öcalan’ın aile ve avukat görüşüne 3 aylık yasak getirilmiş.

AKP iktidarının tutumu bu temelde devam ediyor.

Sayın Öcalan’a yönelik bir mutlak iletişimsizlik uygulaması AKP iktidarı tarafından sistemli biçimde sürdürüle gelen bir uygulama. Böyle bir uygulamanın uluslararası hukukta ve Türkiye’nin altına imza koyduğu sözleşmelerdeki tanımı ve karşılığı işkencedir. CPT’i de 2019’daki raporunda Sayın Öcalan’ın İmralı hapishanesinde katı bir izolasyona maruz kaldığını, maruz kaldığı uygulamanın bir işkence olduğu tespitinde bulunmuştu.

2022 yılında İmralı’ya gidip incelemede bulunan CPT, İmralı’daki duruma ilişkin veri ve gözlemlerini şimdiye kadar açıklamış değil. Bu durum Kürt halkının ve kamuoyunun beklentisine, duygularına ve endişelerine adeta psikolojik bir işkence etkisi yapıyor.

CPT’nin raporunu şimdiye kadar açıklamaması AKP iktidarının Sayın Öcalan’a yönelik insanlık dışı uygulamalarına uyum gösterme tutumudur.

CPT’nin AKP iktidarının raporunu açıklamasına onay vermeme tutumu karşısında son derece sıradan bir tutumdan öte bir yaklaşımı şimdiye kadar ortaya koymuş değil. Gerek CPT gerekse de AİHM ve Avrupa Konseyi, Sayın Öcalan’a yönelik 26 yıldır süren tecrit politikasına, tecrit politikası temelinde sergilenen insanlık dışı uygulamalara uyum gösterme temelinde bir pozisyon içinde oldular ve pozisyonları bu yönlü devam ediyor.

Bu kurum ve kuruluşlar ve dayandıkları güç merkezi Sayın Öcalan’a yönelik adaleti de, hukuku da, insan haklarını da, insanlık değerlerini de çeyrek yüzyıldır Türkiye faşizmiyle işbirliği içinde çarmıha germiştir. Vicdan sahibi her bir insan durumun bu temelde olduğunu, söz konusu odakların tutumunun bu eksende olduğunu rahatlıkla görebiliyor. Bu yönlü bir idrak, idrak temelinde hakikatin doğru tanımlaması ve ona odaklanma aynı zamanda bir yön niteliğinde. Evet, Sayın Öcalan ve Kürt özgürlük mücadelesi insanlık için bir yöndür.

Sayın Öcalan’ın duruşu, zulüm altında sergilediği büyük direniş, tarihsel olarak sergilediği yoğunluk ve ortaya koyduğu paradigma, kötülük üzerine kurulu konseptin Kürt sorununda dayattığı karanlığı, dayattığı çözümsüzlük konseptini ve bir işkence uygulaması olan tecrit konseptini kırmada en temel güç kaynağıdır.

Kürt halkı, ilerici insanlığın ve ilerici demokratik dinamiklerin Öcalan’ın özgürlüğü temelli buluşma ve dayanışma mücadelesi 10 Ekim 2023’ten bu yana daha bir yoğunluk kazanmış durumda. Çeşitli kampanyalar temelinde süren mücadele önemli sonuçlara yol açtı. Dünyanın birçok yerinde insanların, aydınların, demokratik kesimlerin, özgürlükçü demokratik dinamiklerin Sayın Öcalan ile fikri, ahlaki ve vicdani buluşmasını sağladı. Sayın Öcalan’ın çeyrek yüzyıldır maruz kaldığı insanlık dışı uygulamanın ve uygulama sahiplerinin teşhirini sağladı.

Ve tecrit politikasını önemli oranda teşhir etti. Gelişen teşhir ve tepkiler üzerinde Türkiye Adalet Bakanlığı Sayın Öcalan ve İmralı’daki diğer üç tutsağın tecride maruz kalmadığı yalanına sarılmak durumunda kaldı.

Şimdi tecride karşı daha yoğun, daha kapsamlı ve daha dinamik bir mücadele her zamankinden daha elzemdir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kaosa uyanmaya mahkûm değiliz

Sonraki Haber

DAİŞ yöneticisi Osman Akın serbest bırakıldı

Sonraki Haber
DAİŞ yöneticisi Osman Akın serbest bırakıldı

DAİŞ yöneticisi Osman Akın serbest bırakıldı

SON HABERLER

Demokratik toplum çağrısı ve Ortadoğu

Demokratik toplum çağrısı ve Ortadoğu

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Yahya Orhan: Artık kendimiz için çalışacağız!

Hafız Akdemir: Özveri, disiplin ve tevazunun timsali

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

El koyma, çökme, ele geçirme

Gerçeklerin iz düşümünden ekoloji politik çıkışa

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

İzBB grevinin hatırlattıkları…

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sorumluluğu…

İzmir’in şişmanı, işçi düşmanı!

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Eşitlik ve özgürlük ya da ortak hayallerin şafağında

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

Amed’deki yangınla ilgili 4 gözaltı

Amed’deki yangınla ilgili 4 gözaltı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır