• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Haziran 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Tek baro-çoklu baro Tek devlet-çoklu….?

8 Temmuz 2020 Çarşamba - 00:25
Kategori: Yazarlar

AKP-MHP barolarda “azınlıkta”…

Mimar-mühendis odalarında, doktorların odalarında, daha başka odalarda “azınlıkta”…

“Azınlıkta” olduğu için bu meslek odalarına sözü geçmiyor.

Kendini “mağdur” hissediyor.

“Benim de bu odalarda söz hakkım olmalı” diyor.

“Ben de karar süreçlerine katılmalıyım” diye haykırıyor.

“Azınlık odalarda ‘ötekileştiriliyor’, yönetime katılma hakkı çiğneniyor” diye şikayet ediyor.

Bağır, haykır, ağla, inle, hiçbir şey değişmiyor. AKP odalarda çoğunluğa geçemiyor.

Siz olsanız ne yaparsınız?

Azınlıktasınız. Çoğunluk sizi takmıyor, ciddiye almıyor, didiniyorsunuz, tepiniyorsunuz olmuyor. Odalarda seçimlere katılıyorsunuz, herkesin başına gelebileceği gibi “azınlıkta” kalıyorsunuz. Kaldığınızla kalıyorsunuz.

Yönetime sayınız oranında bile giremiyorsunuz.

Bu durumda siz olsanız ne yaparsınız?

“Bölme” hakkınızı kullanırsınız.

AKP/MHP de “bölme” hakkını kullanıyor işte.

İtirazınız mı var?

Benim yok.

Bence, çoğunluk eğer azınlığa iktidara ortak olma, kararlara katılma, konuşma, eyleme geçme hakkı tanımıyorsa, o çoğunluk nerenin çoğunluğu ise, tıpkı Erdoğan-Bahçeli gibi orayı bölme hakkımız olmalı.

Barolar mı?

Tamam.

Madem biz azınlıktayız, azınlıkta olmak ayıp da değil, madem azınlığın çoğunluk haline gelme ihtimali yok edilmiş, o halde baroları bölebilmeliyiz. Herkesin barosu kendine. O baro senin, bu baro benim.

Özetle “bölünmez, bölünmesi teklif bile edilemez” sayılan şu “odalardaki tekçiliğe” isyan etmek en temel insan hakkı değil midir? Madem azınlıkta olan beni tanımıyorsun, ben de seni tanımam, öküz ölür, ortaklık ayrılır, sen o baroda yaşarsın, ben bu baroda. Bir tür “kendi kaderini tayin hakkı” gibi bir hak yani. Benim kimliğim AKP, senin kimliğin CHP… “Bir arada yaşamak” mümkün olmuyorsa, atarsın nikah yüzüğünü, alır başını gidersin. Kime ne?
Ben şahsen Erdoğan’a bu konuda katılıyorum. Onun “bölücülüğünü” destekliyorum. Neden avukatlar “tekçi” bir örgüte mahkum olsun ki? Ben şahsım adına konuşacak olursam, Mustafa Kemal’in pek beğendiğim ifadesiyle şöyle derin: Bendeniz avukatın çoklu olanını severim.

Şu hale baksanıza: Tekli avukat, tekli doktor, tekli mimar, tekli mühendis.

Kahrolsun teklikler. Yaşasın “çokluklar”…

Hem sonra “tek” olan şey paylaşılmaz. Ekmeği fırıncı amcadan “tek” olarak almışsınız. Sofraya oturunca ne yapacaksınız?

Ekmeği “çoklu” hale getireceksiniz. Bir dilim sana, bir dilim bana, bir dilim ona… Ama sofranın başına cübbesiyle bir zındık imam çökmüş olsun. Başlasın duaya. “Rab tek, ekmek tek, Rabbena hep bana” diyerek somunu bir kerede yutsun. Olur mu?

Ona demeliyiz ki, “Allah tealadan başka ‘tek’ olan hiçbir şey yoktur…”

Ben bir ara evde hükümdarlığımı ilan etmeye kalkmıştım. “Söz tek, Allah tek, baba da tek…” filan demiştim. Tam işe gideceğim. O da ne? Pabucumun teki yok. Ara tara nafile. Yan odadan bir cayırtı kopmaz mı? Allah size de versin kızlı oğlanlı on iki evladım hep bir ağızdan bağrışmakta: Uç baba torik uç, iki ayağa tek pabuç… Birbirlerine pabucumun tekini atıp, havada yakalayarak oynuyorlar. O gün bugündür “tek” lafına karşıyım. Erdoğancıyım.

“Kahrolsun tek oda, çok oda çok oda” demekteyim.

Tam o sırada telefonumun ekranında Quto’nun sureti belirdi.

“Veysi abe kendine gel, yerin kulağı, telefonun kamerası var, agzından çıkanı kulagın duymiy, böyle gidersen Allah çarpmasa da Recep çarpar, seni ben bile kurtaramam…”

“Sen kendine bak, diye bağırdım, ben Recepçi olmuşum, neden beni çarpsın ki?”

“Öyle bir çarpar ki, Cemaatçiden beter olursun” dedi.

“Tek baro yok, çoklu baro var” lafına güvenmemem, buradan hareketle “bütün azınlıkların, tıpkı azınlıkta kalan Erdoğan gibi azınlıkta kaldıkları her yeri bölme hakkına sahip olduğunu iddia etmeye kalkışmamam gerektiğini tavsiye etti.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Qup vadis?

Sonraki Haber

Lorîn, para keşif mi (?)

Sonraki Haber

Lorîn, para keşif mi (?)

SON HABERLER

İngiltere, BMGK Başkanlığı’nı devraldı

ABD, BMGK’nin ateşkes tasarısını veto etti

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Barışa giden yol, susturulan muhalefetten geçmez

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Kadın kırımına karşı barışı örmek

Kadın kırımına karşı barışı örmek

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Bir bilgeye vefa kitabı

Ticarileşen sanat ve kendini sunuş

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Onurlu bir barış

Onurlu bir barış

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Yalnız ekonomi mi?

Psikolojik işkence

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır