Wan’da emekçilerle bir araya gelen HDP’li Sezai Temelli, muhalefetin açıkladığı Mutabakat Metni’ne işaret ederek, ‘Kürt meselesine değinmeyen hiçbir proje Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlamayacaktır’ diye belirtti
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Wan Milletvekili Sezai Temelli, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ihraç edilenler, kamu emekçileri ve işçilerle bir araya geldi.
Buluşmada konuşan Temelli, “Bir seçim sürecine girdik, Türkiye için önemli bir seçim süreci. Bu iktidar bu seçimi kazanarak yarı diktatörlük rejimini kurmak istiyor. Ellerinden gelse seçimleri yaptırmayacaklar” dedi.
İktidarın HDP’ye yönelik bir saldırı içinde olduğunu hatırlatan Temelli, HDP’nin önlerindeki en büyük engel olduğunu bu nedenle de HDP’ye saldırdıklarını söyledi. HDP’yi kapatma davasının önemli bir risk olduğunu belirten Temelli, “İster kapatsınlar ister kapatmasınlar HDP 14 Mayıs seçimlerine girecek” dedi. HDP’nin kilit önemde olduğunun altını çizen Temelli, 2019 seçimlerinde Demokrasi İttifakının iktidara önemli bir darbe vurduğunu hatırlattı.
‘Kürt meselesini çözmeyen proje hiçbir meseleyi çözemez’
İttifakın önemine değinen Temelli, Demokrasi İttifakı’nın gelişmesi diğer muhalefetin de güçlenmesine katkı sağlayacağını söyledi. Temelli, “Kimse bizim, yancı olmamızı, bizi oy potası olarak görmesini istemiyoruz. Parlamentoda her iki ittifaka da 301’i vermeyen bir ittifak olmak istiyoruz. Bu seçimlerin sonucu 2024 yerel seçimleri etkileyecektir. Bugün 6’lı masanın açıkladığı belge çok tartışılıyor. Kürt meselesine değinmeyen hiçbir proje Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlamayacaktır. Kürt meselesini çözmeden diğer meseleleri çözmek mümkün değil çünkü bugünkü faşist iktidar bu meselenin çözülmemesinden besleniyor. Dönüp metne baktığımızda Kürt meselesini çözmek için bir şey yok” şeklinde konuştu.
Mutabakat metninde emekçiler yok’
Millet İttifakı’nın açıkladığı ortak mutabakatlar metnini hatırlatan Temelli, “Bizim dışımızdaki muhalefetin emek alanına yönelik bir çözüm önerisi yok. İktidarın neoliberal politikalarının devamı şeklindedir. Bizim paradigmamız emeği biricik merkezi alan olarak görüyor. Bizim paradigmamız antikapitalisttir. Türkiye, dünyada eşine az rastlanan bir emek cehennemine dönüştü. Ekonomiyi düzeltmek Merkez Bankası’nın politikalarını düzeltmekle olmaz. Bu ekonomiyi düzeltmek istiyorsak öncelik gelir dağılımını düzenlemekle olur” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ
