• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Haziran 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Temiz para ve İklim Bankası iddiaları nedir?

12 Kasım 2022 Cumartesi - 00:00
Kategori: Yazarlar, Yusuf Gürsucu
Divriği’de işçi direnişi, emek-doğa paradoksu!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de “yeşil ve dijital dönüşümün sağlanması, yeşil finansmanın gelmesi” için İngiltere’de temaslar yapıyor. Bu bağlamda yaptığı açıklamada, “Yeşil finansmanın, yani temiz paranın ülkemize gelmesi için oluşturulacak temel kurum iktidarımızda kuracağımız ‘İklim Bankası’ olacak. İklim Bankası’yla iklim finansmanı diplomasisini yürüteceğiz ve ülkemizin iklim konusundaki fonlara erişimini sağlayacağız” dedi. Yeşil finansmanı temiz para olarak niteleyenler en hafif tabirle aymazlık içinde olabilirler, ancak İngiltere’de görüşmeler yapıp ‘İklim Bankası’ kuracağız diyenlerin aymazlık içinde olduğu söylenemez.

Kapitalizm ilk dönemi manifaktürel yani el zanaatkârlarının makinelerle yaptığı üretimlerin ardından fabrikaların kurulması ve üretimde büyük bir genişleme yakalamasının peşi sıra emperyalist sistemi geliştirmiştir. Birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla kendi arasında büyük bir rekabete giren kapitalizm, bu süreçte oligarşik yapılanmayı ortaya çıkarıp bankalar aracılığıyla sermaye ihracına soyunarak dünya üzerindeki sömürüyü alabildiğine genişletmiştir.

Zaman zaman krizlere giren ve bu krizleri aşmak adına kendi arasında rekabet yaşayan büyük sermaye, neoliberal uygulamalarla birlikte dünyanın dört bir yanında kendisine sınırsız özgürlüğü yaratmıştır. Bu yolla sömürge ve yarı sömürge ülkelerde doğal kaynakları, emeği ve halkları sınırsız biçimde sömürüye tabi tutmuştur. Tüm bu sömürü ile elde ettiği devasa sermaye birikimlerini yeniden değerlendirmekte tıkanan kapitaliz, bugün tıkanıklığa çözüm olarak yeni bir sömürü mekanizmasını oluşturmaya başlamış durumda.

Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük data 5G vb. girişimleri ve digital para ile dünyada sürdürdüğü sömürüyü tek merkeze taşıma ve bu yolla dünyayı merkezden yönetme adımlarını hızlandırırken, aşırı üretimlerle neden olduğu ekolojik krize bağlı gelişen iklim sorununu çözme iddiasıyla ‘temiz enerji’ bağlamında yeni bir sermaye değerlenlenme mekanizmasını oluşturmakta.

Bunu yaparken hemen her kesimin yakından takip ettiği ve sonuçlarını yaşamaya başladığı iklim sorununu çok kullanışlı bir araca dönüştürmüş durumda. Fonladığı yapılar eliyle bu sürece hizmet eden politikaları halklara yedirmeyi büyük oranda başardı. Bu başarı üzerinden bizim gibi yarı sömürge niteliğinde olan ülkelerde çizilen yeni rotada ilerleme planları yapmakta. Kılıçdaroğlu’nun ‘temiz parayı’ ülkeye getireceğiz lafı yukarıda dikkat çektiğimiz noktalar üzerinden değerlendirilmesi gerekmektedir.

27’ncisi Mısır’da devam eden iklim zirveleri süreci anlamamıza yardmcı olmaktadır. Karbon yakıtlardan vazgeçlip yerine ‘yenilenebilir’ enerji iddiasıyla sunulan enerji üretim süreçlerine geçiş hedefleniyor. Zirvelerde alınan somut tek karar soluduğumuz temiz havanın ticari metaya dönüştürülmesi olmuştur. Emisyon ticareti ve karbon fiyatlandırma mekanizmalarıyla birlikte yeni bir ticari alan yaratıldı. Ücretini ödeyenin rahatça kirletebildiği, kirletenin belirlenen karbon fiyatlandırması ile emisyon ticareti mekanizması yoluyla parasını ödeyip kirli üretimine devam ettiği ve tek kazanan sermayenin olduğu, kaybedenin ise yine doğal yaşam ve halklar olacağı bir gerçektir.

Mısır’da yapılan zirvenin önemli başlığı enerji dönüşümünün nasıl finanse edileceği konsudur. Önceki zirvelerde 2030’a kadar yıllık 160 ile 340 milyar dolar arasında finansman (kredi) sağlanması kararları alınırken, zirvede henüz işletilemeyen bu mekanizmanın oturtulması amaçlanıyor. Konuyu daha fazla genişletmeden devam edecek olursak, emperyalist kapitalizmin asla çözmeyeceği iklim sorunu üzerinden kendisine yeni bir sömürü kapısını araladığını görmemiz gerekiyor.

Sermayenin kirlisi nerede başlar, temizi nerede biter sorusu sormamız gereken bir sorudur. İklim değişiminden çok önce ortaya çıkan ekolojik yok oluşlarda birçok canlının soyu tüketildi. Bölgelerde sürdürülen maden vb. yağmalarla büyük yıkımlar yaratıldı. Tüm bunlar yaşanırken iklim sorunu gündem de değildi. Şimdi siz kendinize bir sorun, kapitalizmin aşırı üretim ve tüketim süreçleri sona ermediği koşullarda enerjiyi güneşten ya da rüzgardan alınca doğal yaşamda yıkım nasıl sona erecek?

İnsanlığı büyük yıkımlara sürükleyen kapitalizmin üretmekten vazgeçemeyeceğine göre nesnelerin interneti, 5G veya yapay zeka için olmazsa olmaz olan ‘nadir toprak elementleri’ yani kobalt, toryum, lityum vb. için genişletilecek olan maden üretimleriyle ortaya çıkacak yıkımları ne yapacağız?

“Ne için ve kimin için enerji?” sorusuna yanıt vermeden ‘temiz enerji’ peşine düşmek yine belirtmek gerekirse bilmeyen veya ‘kandırılanlar’ için aymazlık olabilir. Ancak kapitalizmin ve onun savunucularının sorduğumuz soruya yanıtı çok nettir. Büyüyelim, kalkınalım masallarıyla tek büyüyenin ve kalkınanın sermaye olduğu gerçeği görülmez kılınmakta. Üretimleri toplumsal ihtiyaçlara göre planlamazsak eğer enerjiyi neyle üretirsek üretelim varacağımız yer cehennemin dipsiz kuyusu olacaktır.

Sermayenin temizi olur mu? Bu soruya verilebilecek tek bir yanıt var; olmaz! Emek ve doğa sömürüsü üzerinden büyüyen ve varolan sermaye emek ve doğa sömürüsünü gerçekleştirirken, temiz olan hiçbir değer üretemez, oluşturamaz. Halkları, gençliği zehirleyip yok oluşa sürükleyen uyuşturucu ticaretinin sermayeden bağımsız bir süreç olması mümkün değil.

Uyuşturucu bataklığında ortaya çıkan sermaye yine uyuşturucu üzerinden değelendirilemez. Bu nedenle sistemin içinde bu birikim değerlenmek zorunda. Sadece bu noktadan bile baktığımızda sermaye ile uyuşturucu baronları birbirinden temelde ayrılamaz çünkü aynı mekanizma içinde birlikte var olmuştur ve var olmaya devam etmektedirler.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Muhalefetin milliyetçi hezeyanı

Sonraki Haber

Birleşik mücadele

Sonraki Haber
Birleşik mücadele

Birleşik mücadele

SON HABERLER

Trump, 2 basın kuruluşunu ‘yasa dışı’ ilan etti

Trump duyurdu: İsrail ve İran ateşkeste anlaştı, 6 saat içinde başlayacak

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Kandilli Rasathanesi: Artçılar sürecek, riskli binalara girmeyin

Çewlîg’de 3.8 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Toplumun inci taneleri: Komün

Toplumun inci taneleri: Komün

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Halklar artık aldanmaz

Barış ve demokrasi ‘fırsatı’

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Ortadoğu’da kadın özgürlüğü

Ortadoğu’da kadın özgürlüğü

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Spin tarihçilik, epistemik şiddet ve feminist sessizlik: Ayşe Hür’ün eleştirilerine eleştirel bir yanıt

Spin tarihçilik, epistemik şiddet ve feminist sessizlik: Ayşe Hür’ün eleştirilerine eleştirel bir yanıt

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

İran: Ya istibdat ya demokrasi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır