• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Fikret Başkaya

‘Teraziyi değiştirme’ zamanı…

16 Nisan 2024 Salı - 00:00
Kategori: Fikret Başkaya, Yazarlar
Varlığını ‘terörle mücadele’ retoriğine borçlu bir rejim!

“Radikal olmak sorunları kökeninde ele almaktır, insan için bu köken insanın kendisidir…”

Karl Marx

“Bana hedefi göster ama beni oraya ulaştıracak yolu da göster…”

Faust

Aslında yazının başlığı ‘perspektifi ve paradigmayı değiştirmeden asla…’ da olabilirdi. Perspektifi ve paradigmayı değiştirmek, düşünce tarzımızı, üretim tarzımızı, tüketim tarzımızı ve yaşam tarzımızı değiştirmeden mümkün değil… Başka türlü söylersek vakitlice düşünsel-entelektüel bir kopuşa ihtiyaç var… Zira verili düşünce tarzıyla şeylerin seyrini değiştirmek mümkün değil… Artık şeyleri adıyla çağırma zamanı gelmiş olmalıdır… Boşuna şeyleri adıyla çağırmamak bir yalan söyle yöntemidir denmemiştir…

İnsanlar ‘geleceğin güzel günleriyle’ oyalanıyor… Lakin o güzel günler bir türlü gelmiyor, ufukta bir çizgi gibi hep uzaklara kayıyor. Tam tersi söz konusu. Her geçen gün insanların geleceği kararmaya devam ediyor… İnsanlar ilerleme, ekonomik büyüme, kalkınma yalanıyla oyalanıyor…

Sahte bir ‘demokrasi oyunu’ sergileniyor. Aslında seçimler hiçbir şeyi değiştirmiyor… Hep aynı kumaştan kaşarlanmış burjuva siyasetçileri yönetiyor… Siyaset iki şeye yarıyor: Kitleleri aldatmak-oyalamak ve siyasetçi erbabı da dahil, mülk sahibi sınıfları zenginleştirmek… Bizde oldum olası siyaset, bütçeyi, hazineyi ve müşterekleri (herkesin olanı, olması gerekeni) yağmalamanın talan etmenin aracıdır… Fakat geride kalan yüz yılda 20 yıllık dinci AKP iktidarında olduğu gibi bir sömürü, yağma ve talan görülmedi… Ülkenin varı yoğu utanmazca yağmalandı, talan edildi… Eğer bu yağma ve talan vakitlice durdurulamazsa geriye kurtarılacak bir şey kalmayacak…

Temsilî demokrasi denilenin demokrasiyle gerçek bir ilgisi yok… Esasen bidayette ‘temsilî demokrasi’ gerçek demokrasinin önünü kesmek amacıyla peydahlanmıştı… Seçilenler seçenleri temsil etmiyor… Kimi temsil ettikleri de bir sır değil…

Siz hiç kapitalizmi ağzına alan bir siyasetçi tanıdınız mı? Kapitalizmi yok sayarak bu dünyada bir şeyleri başarmak, şeylerin seyrini değiştirmek mümkün müdür? Yüz yüze geldiğimiz tüm sorunların, sosyal kötülüklerin (işsizlik, yoksulluk, açlık, sefalet, aşağılanma…), iklim krizinin ve ekolojik yıkımın (türlerin yok olması-ekosit) gerisinde insana, topluma, doğaya, canlıya düşman şu lânet olası kapitalizm yok mu?

Ne ile cebelleştiğini bilmek önemlidir denmiştir… Beş yılda bir sergilenen seçim oyunu, beş yıl süreyle kitleleri aldatmaya, oyalamaya imkân veriyor… Ve beş yıllar birbirini izliyor… Türkiye’de (askeri darbe dönemleri hariç) yaklaşık 80 yıldır bir ‘demokrasi oyunu’ oynanıyor… Gide gide şimdilerde dinci AKP’nin tek adam rejimine ulaşıldığına bakılırsa ‘oyunun başarıyla oynandığını’ teslim etmek gerekir…

Artık hiçbir şey eskisi değil ve olmayacak… Müesses nizamın muhalefetinin taşı yerinden oynatması mümkün değil. Olmayacak duaya âmin demenin de bir alemi yok… Zira paradigmayı değiştirme zamanı gelip çattı… Artık yönetenleri değil, sistemi değiştirmenin gerekli olduğu bir zamandayız…

Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir bakkal varmış. İşini bir çırak yardımıyla yürütürmüş… Köylüler “Az helva veriyor” diye çırağı bakkala şikâyet ederlermiş, bakkal da çırağı değiştirirmiş, yeni çırağı da şikâyet ederlermiş, onu da değiştirirmiş, şikâyetler sürüp girermiş… Sonunda terazinin bozuk olduğu anlaşılmış, terazi değiştirilmiş ve şikâyetler sonlanmış…

Kapitalizm varlığını büyümeye borçludur. Şimdilerde artık yeteri kadar büyüyemiyor, ama büyürse de sosyal kötülükleri (açlığı, işsizliği, yoksulluğu, sefaleti, manevi yozlaşmayı…) derinleştiriyor; iklim krizini ve ekolojik yıkımı, ekositi (canlı türlerin yok olması) azdırıyor… Aslında bu durum, “Boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz” halidir… İnsanlığın yüzleşmek zorunda olduğu kötülükler sadece ekonomik kriz, finansal kriz, iklim krizi, ekolojik yıkım, sosyal kriz, politik ve jeopolitik, kriz, etik krizi… değil, bunların tamamı veya aynı anlama gelmek üzere bir uygarlık krizi… Daha da ötede şimdilerde antroposen (anthropocene) denilen bir ‘jeolojik çağ dönüşümü’ zamanı…

Geçerli eğilimler ve süreçler insanlığı ve uygarlığı hızla ‘geri dönüşü olmayan’ bir eşiğe doğru sürüklüyor ve bu durum oligarşik yağma ve talandan kaynaklanıyor… Dolayısıyla geçerli kapitalist üretim, tüketim ve yaşam tarzı dahilinde artık bir gelecek olmadığının bilinmesi gerekiyor… Bir taraftaki açlığa, yoksulluğa, çaresizliğe, doğa tahribatına (ekolojik yıkıma ve iklim krizi), diğer tarafta küresel oligarşinin şımarık üretimi ve tüketimi eşlik ediyor… İşte yüz yüze geldiğimiz sürdürülemezlik tablosu bu temelli olumsuzluktan kaynaklanıyor. O halde emperyalist Batı’da (Şimdilerde Global Nord diyorlar) üretimin ve tüketimin radikal olarak kısılması gerekiyor… Azgelişmiş Güney’deyse (Ki ona da ‘Global South’ diyorlar) temel ihtiyaçlara cevap veren şeylerin üretiminin artırılması gerekiyor…

Kapitalizm dahilinde bir gelecek yok… Radikal olarak kapitalizmden çıkma perspektifine ve programına sahip olmayan hiçbir siyasi öznenin, hiçbir muhalefetin taşı yerinden oynatması mümkün değil… Velhasıl vakitlice paradigmayı değiştirmek gerekiyor… Aksi halde geriye kurtarılacak bir şey kalmayacak…

Araç bozuksa tamir edilir, tamir edilebilir değilse yenisi üretilir… Fakat kapitalizm reforme edilebilir, insafa gelebilir bir sistem değildir… Esasen hiçbir üretim tarzı reforme edilemez… Her üretim tarzı belirli, verili bir mantığa göre işler ve mantığın dışına çıkınca da sistem olmaktan çıkar… Velhasıl ne ile cebelleştiğini bilmek önemlidir denecektir…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Mart 2024 seçimleri: ‘Aşırı sağ’ tehlike olmaktan çıktı mı?

Sonraki Haber

Kapıdaki düşman

Sonraki Haber
Siyaset, ilke, tutarlılık, ahlak, vicdan

Kapıdaki düşman

SON HABERLER

CPJ’den Zeynep Durgut için çağrı

CPJ’den Zeynep Durgut için çağrı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Putin Ukrayna’yı ‘ön koşulsuz’ müzakereye davet etti

Putin: Ukrayna’yla üçüncü tur müzakerelere hazırız

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

IPI’nın haftalık raporu yayınlandı

IPI’nın haftalık raporu yayınlandı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Bornova yangını yayıldı: Bir mahalle tahliye edildi

Bornova yangını yayıldı: Bir mahalle tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Kayyım yönetimi, hem icrayı hem de AKP’li avukatlara vekalet verilmesini kabul etti

Kayyım yönetimi, hem icrayı hem de AKP’li avukatlara vekalet verilmesini kabul etti

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

Bursa’da orman yangını: Müdahale sürüyor

Bursa’da orman yangını: Müdahale sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

ATK’nin 7’nci ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen tahliye edilmedi

ATK’nin 7’nci ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen tahliye edilmedi

Yazar: Yeni Yaşam
27 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır