• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Ağustos 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Aziz Tunç

‘Terörsüz Türkiye’ manipülasyonu

27 Nisan 2025 Pazar - 00:00
Kategori: Aziz Tunç, Yazarlar
Barış bir mücadele sorunudur

Türk Devleti’nin yetkilileri, “terörsüz Türkiye” lafını çok sevmişler ve sürekli kullanarak topluma ezberletmeye çalışıyorlar.  Tabii “terör” derken devletin uyguladığı çok yönlü ve gerçek terörden değil, Kürt halkının ulusal demokratik mücadelesinden söz ettikleri açıktır.

Öte yanda “terörsüz Türkiye” diyerek güya D. Bahçeli’nin başlattığını ileri sürdükleri süreç, Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın yıllardan beri gerçekleştirmek istediği ve “barış ve demokratik toplum çağrısı” başlığıyla güncellediği bir paradigmanın yansıması olduğu biliniyor.

Türk devleti en önce, Rojava dahil bütün Kürt örgütlülüklerine, pazarlıksız, amasız-fakatsız olduğunu iddia ettikleri, bir teslimiyet ve yok etme operasyonunu dayatmıştır.  Bunun için kurduğu dille barışın toplumda umut yaratmasının ve toplumsallaşmasının önünü kesmek istemiştir.  Aynı anda, barış ve demokratik toplum çağrısına uyarak ateşkes ilan eden Kürt özgürlük hareketine yönelik her türlü yasak kimyasal silahın kullanıldığı saldırıları yoğunlaştırmış, süreci provoke etmeye çalışmıştır.

Bütün bu saldırı, provokasyon ve manipülasyonlar, Kürt Halk Önderi Öcalan’a sonsuz güvenen Kürt örgütlülüğünün dirayetli, ferasetli ve kararlı direnişiyle püskürtülmüş ve barış ve demokratik toplum çağrısının gerektirdiği gelişmelerin pratikleştirilmesi sağlanmıştır. Üstelik Kürtler, örgütlü olmanın avantajıyla, Türk devletinin oyunlarını boşa çıkartmış, teslim alma, zayıflatma, bölme, karşı karşıya getirme tuzağına düşmemişlerdir.

Kısa süre içinde PKK, diğer Kürt dinamikleri, demokrasi güçleri, muhalefetin ana gövdesi, uluslararası güçler, barış ve demokratik toplum projesini güçlü biçimde desteklemişler, böylece barışın ve demokratik toplumun gerçekleşmesinin siyasal ve sosyal bütün koşulları oluşmuştur.

Ancak amaç henüz hasıl olmamış, barış ve demokratik toplum projesi, ağır çekim moduna alınmıştır.

Çünkü devletin niyeti bozuk, ayak sürtmektedir.  Devlet, Sayın Öcalan’ın barış ve demokratik toplum projesini kullanarak Kürt halkının siyasal iradesini kırmak, Kürtleri bölmek ve Kürt halkına yönelik soykırım sürecini tamamlamanın koşullarını oluşturmak ve yayılmacı politikalarını daha rahat uygulayabilmek, yani bu projeyi, kendi politik hesaplarına uyarlamak istemektedir.  Sürecin gelişmelere bağlı olarak şekillendirilmesinin, duraksamalarla, saldırı ve manipülasyonlarla sürdürülmesinin nedeni budur. Üstelik uygulanan bu politika devlet içindeki bir kliğin, bir cuntanın değil, devletin ilgili bütün kurum ve kadrolarının içinde yer aldığı, stratejik bir devlet politikasıdır.

Sürecin yavaşlatıldığı bu arada Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında örnek alınan ve önerilen federasyon modeliyle sosyal ve siyasal inisiyatif sahibi olmuş; statüsünü güçlendirmiş ve uluslararası güçler tarafından daha yaygın ve etkili olarak kabul görmüştür.

Tek başına büyük ve tarihi öneme sahip olan bu kazanım, Türk devletinin Rojava’ya yönelik hesaplarının çökmesine yol açmıştır. Bunun üzerine Türk devleti, Kürt halkının barışa ve demokratik topluma yönelik umutlarını zayıflatmayı amaçlayarak, bir kez daha provokatörlük yapmış, barış ve demokratik toplum çağrısına yönelik süreci duraklattırmıştır.

Kürt halkının direnişi, CHP’ye yönelik saldırıların yarattığı gerilim, buna karşı ortaya çıkan kitlesel hareketlilikler, devletin bu duraklatmasını sürdürülemez hale getirmiştir. Bunun üzerine Erdoğan’ın görüşmesiyle süreç yeniden canlandırılmış, “terörsüz Türkiye” sözü tekrar duyulmaya başlamıştır.

Ancak altı aylık süreç boyunca barıştan ve demokrasiden hiç söz edilmemiştir. Bu durum “terörsüz Türkiye” iddiasına dair haklı kuşkular yaratmıştır. Mesela “terörsüz Türkiye’ye” Kürt Özgürlük Mücadelesi’ne, demokratik siyasete, son dönemde yoğunlaşan demokratik kitle eylemlerine yönelik hız kesmeyen saldırılarla mı ulaşılacak? Hiçbir hukuksal kuralın uygulanmadığı yargı sistemiyle mi “terörsüz Türkiye” gerçekleşecek? “Terörsüz Türkiye’de” Alevilere ve kadınlara yapılan ayrımcılık devam edecek mi?

Türk devletinin uygulamalarına bakılırsa, Kürtler, Aleviler, bütün ezilenler ve demokrasi güçleri, demokratik hak ve özgürlüklerden vazgeçmeyi, asimile olmayı, soykırıma tabii tutulmayı ve kimliksiz topluluklar olarak yaşamayı “terörsüz Türkiye”nin bedeli olarak kabul edeceklerdir. Özetle devlet, “terörsüz Türkiye” diye halkların ve inançların özgür olmadığı, barışın ve demokrasinin gerçekleşmediği bir Türkiye tasarlamaktadır.

Demokratik siyasetin ve özgür basının Türk devletinin “terörsüz Türkiye” diyerek yaptığı bu büyük manipülasyonu teşhir etmeye özel önem vermesinin nedeni budur.

İşin aslı şu ki barış ve demokratik toplum, birilerinin lütfu veya inayetiyle değil, başta Kürt halkı olmak üzere Alevilerin, işçilerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin meşru ve demokratik mücadelesiyle kazanılacaktır. Bunca kazanımdan, tecrübeden, örgütlülükten ve imkândan sonra hiçbir güç, Kürtleri çok mümkün ve yakın olan barışı gerçekleştirmekten ve ulusal demokratik haklarını kazanmaktan alıkoyamayacaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Sonraki Haber

Ahtapotun kıskacında yaşam

Sonraki Haber
El koyma, çökme, ele geçirme

Ahtapotun kıskacında yaşam

SON HABERLER

Saruhan Oluç: Toplumsal tüm kesimlerin fikirleri komisyona yansıyacak

Saruhan Oluç: Toplumsal tüm kesimlerin fikirleri komisyona yansıyacak

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Deniz Fırat’ı anlattı: Son nefesine kadar direnişi kaydetti

Deniz Fırat’ı anlattı: Son nefesine kadar direnişi kaydetti

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Demokratik Modernite ‘Barış ve Demokratik Toplum’ başlığıyla çıktı

Demokratik Modernite ‘Barış ve Demokratik Toplum’ başlığıyla çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Kürt kültürü ve tarihi belediye binasının duvarlarında

Kürt kültürü ve tarihi belediye binasının duvarlarında

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki işkenceler ve hak ihlalleri artıyor

Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki işkenceler ve hak ihlalleri artıyor

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Gülistan Kılıç Koçyiğit: Siyasal irade ortaya çıktı

Gülistan Kılıç Koçyiğit: Siyasal irade ortaya çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

Dîlok’ta şüpheli kadın ve çocuk ölümü

Wan’da 19 ayda 22 şüpheli kadın ölümü

Yazar: Yeni Yaşam
7 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır