Türkiye’de korona taşıyan vakanın tespit edilmesi ardından ülkede panik havası yaşanıyor. Yurttaşların ücretsiz temin edebileceği bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğini vurgulayan TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Selma Güngör, tanıda kullanılan test merkezlerinin yetersiz olduğunu söyledi
Tüm dünyanın gündemine oturan koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı küresel çapta önlemler alınırken, birçok ülke seyahat ve toplanma kısıtlamaları uygulamaya başladı. Özellikle hastalığın yoğun yaşandığı ülkelerde ekonomi derinden etkilenirken birçok fabrika, okul kapandı, spor etkinliği iptal edildi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Türkiye’de de bir kişide virüs tespit edildiğini açıklaması sonrasında önlemlerin derecesi ve etkisi tartışılmaya başlandı. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zemo Ağgöz’e konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi Dr. Selma Güngör, yurttaşlarda tedirginliğe neden olan virüse karşı önlemlerin arttırılması gerektiğini vurguladı.
‘Şeffaflık, vakanın nerede görüldüğü ile ilgili’
Bu süreçte şeffaf olmanın çok önemli olduğuna dikkati çeken Güngör, “Koronavirüs ile ilgili olarak şeffaflık, vakanın nerede görüldüğü ile ilgili. Biz İran’da görüldüğünü öğrenince sınırlarımızı kapattık. İtalya’da göründüğünü öğrenince gidiş gelişleri sınırlandırdık. Şimdi de halkın önlem alması için vakanın görüldüğü yer açıklanmalı” dedi. Virüsün tespit edildiği kişinin hastalığın kuluçka süresi olan 14 gün boyunca birlikte çalıştığı ve yaşadığı kişilere de bulaştırmış diye kabul edilmesi gerektiğine işaret eden Güngör, bulaştırma olasılığı olan kişilerin karantinaya alınması ve onlarla temas etmiş kişilere dair gerekli işlemlerin başlatılması açısından vakanın görüldüğü yerin açıklanmasının önemli olduğunu belirtti.
Türkiye’de Covid-19 tanısında kullanılan testlerin şu an Ankara, İstanbul ve Erzurum’daki üç merkezde yapıldığını belirten Güngör, merkezlerin yetersiz olduğunu ifade etti. Enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının hastalığın aritmetik değil algoritmik arttığını söylediğini dile getiren Güngör, “Bugün gördüğümüz bir vaka 5 gün sonra binlerce vakaya yol açabilir. Bu nedenle merkezler daha fazla ve daha yakın yerlerde olması, hastalığın teşhis edilmesi ve tedavinin planlanması açısından önem taşıyor” uyarısında bulundu.
‘Hastanın maske takması oldukça önemli‘
Virüse karşı alınması gereken önlemlere de değinen Güngör, şunları belirtti: “Dezenfektanlar ağırlıklı olarak hastaneler için gerekli. Çünkü hastanelerde birçok mikrop var. Hastane dışında el yıkama yeterli. Ama günde birkaç kere değil su bulduğumuz her yerde yıkamak gerekiyor. Virüsün bulaştırıcılığı hava yolu ile oluyor. Bu anlamda hasta olan kişinin maske takması oldukça önemli. Maskeler kulaklara geçilen iplerine dokunarak çıkartılmalı, burun ve ağzı örten kısma dokunmadan çöpe atılmalı ve ardından eller yıkanmalı. Tabi ki yeterli maskenin alınması önemli, bunun için malzeme tedarik eden şirketlerin hızlıca üretimi artırarak bunları yerine getirmesi önemli. Sağlık Bakanlığı’nın da halkın bu malzemeleri ücretsiz temin edebileceği bir mekanizma oluşturmalı ve halka açıklamalı.”
Beyaz Miting iptal
Koronavirüs nedeniyle, sağlıkta şiddet karşı 15 Mart’ta düzenleyecekleri Beyaz Miting’i iptal ettiklerini hatırlatan Güngör, şöyle devam etti: “Sağlık çalışanları olarak hem halkın sağlığına, sağlık hakkına duyarlıyız hem de kendi sağlığımızı koruyarak en sağlıklı en nitelikli koşullarda çalışmak istiyoruz. Yapacağımız miting de bununla ilgiliydi. Sağlık çalışanlarının iş yerlerinde bir şiddet ortamı var. Bu şiddet ortamının arındırılmasını istiyoruz ki hem biz sağlıklı çalışabilelim hem de hastaların da aldığı sağlık hizmeti kesintiye uğramasın. Bunu konuşmak üzere Sağlık Bakanı ile görüşecektik. Şiddetin ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Ama aynı zamanda sağlıklı iş yerlerinde çalışmak için, iş yerlerinde bulaşıcı hastalıklara karşı yeterli önlemlerin alınması ve dolayısıyla da günümüzün salgın hastalığı olan koronavirüs ile ilgili gerekli önlemlerin alınmasını da tabi ki konuşacağız.”