Tetwan’da Barış ve Demokratik Toplum toplantısında Suzan Akipa, İmralı görüşmesinde Abdullah Öcalan’ın ‘50 yıllık mücadelede ilk kez sürece bu kadar umutla bakıyorum’ dediğini aktarırken; Ayla Akat Ata, devletin adım atmamasının barışı ‘negatif barış’ düzeyinde tuttuğunu vurguladı
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne ilişkin toplantıların startı verildi. Bu kapsamda Bedlîs’in Tetwan ilçesinde Çetin Arkaş, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad-TJA) Ayla Akat Ata ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Suzan Akipa’nın katılımıyla Barış ve Demokratik Toplum Buluşması gerçekleştirildi.
Tetwan’da bulunan bir konferans salonunda gerçekleşen buluşmaya çok sayıda kişi katıldı. Toplantının yapıldığı salona “Jin, jiyan, azadî” pankartı asıldı.
Umut hakkı ilkesi
Suzan Akipa, Abdullah Öcalan ile 13 Ekim’de İmralı’da yaptıkları görüşmeyi hatırlatarak, “Sayın Öcalan ilk defa bir sürece bu kadar umutla baktığını söyledi. 50 yıllık mücadele geçmişinde bu cümleyi kurduğunu söyledi. ‘Umut hakkı’nın ‘Umut ilkesi’ olarak ele alınması gerektiğini de ifade etti” diye aktardı.
Ardından konuşan Ayla Akat Ata, “2013’ten 2025’e gelinen süreçte değişen bir şey olmadı. Literatürde bunun adına ‘Negatif barış’ deniyor. Çünkü devlet bu süreçlerde hiç bir adım atmadı. Hala eşit vatandaş olmayı, Kürt kimliğinin statüye kavuşmasını istiyoruz. Hala dilimizin kabul edilmesini, resmi kurumlarda konuşulmasını ve anadilde eğitimi istiyoruz. Devlet hala o adımları atmamakta ısrar ediyor” dedi.
Ayla Akat: İlk olarak kadınları sordu
Ahmet Türk ile Abdullah Öcalan’ı ziyarete gittikleri bir görüş anılarını anlatan Ayla Akat Ata şunları söyledi:
“Bize de ilk olarak kadınları sordu. Kadınlar o zaman onun özgürlüğü için kampanya başlatmıştı. Sadece bir kelime söyledi, ‘Hepimiz özgür olacağız.’ Kendi özgürlüğünü bir halkın özgürlüğünün önüne koymayan bir önderden bahsediyoruz. Burada söyleyeceğimiz tek şey; bu halkın tek bir önderi var. O da Sayın Öcalan’dır. Bizim sırtımıza kaldıramayacağımız yükler yüklemeyin. PKK bizim çağrımızla silah bırakmazdı. Devlet de bunu biliyordu. O yüzden görüşmek için Kürt halkının önderine yani Abdullah Öcalan’a gitti.”
Kaynak: MA









