Saldırılara karşı Tişrîn’deki nöbete katılan kadınlar, büyük bir direniş sergilendiğini vurgulayarak, ‘Kendi kazanımlarımıza sahip çıkmak için buradayız’ dedi
Baas Rejimin’nin düşmesinin ardından Suriye’de gelişen durumu fırsat bilen Türkiye ve bağlı paramiliter gruplar, Kuzey ve Doğu Suriye’nin birçok alanına yönelik hem karadan hem de havadan saldırı başlattı. Saldırılara karşı büyük bir direniş sergilenirken, Kuzey ve Doğu Suriye halkları 27 gündür Tişrîn Barajı’nda nöbet eylemini sürdürüyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Sağlık Kurulu’nun verilerine göre 8 Ocak’tan bugüne kadar Tişrîn Barajı bölgesinde ve baraj üzerinde 24 yurttaş katledilirken, 221 kişi de yaralandı.
Türkiye’nin saldırılarına rağmen halklar Tişrîn Barajı’nda nöbet eylemlerini sürdürürken, saldırılara karşı direniş vurgusu yapıldı.
‘Tişrîn’de büyük bir direniş veriliyor’
Qamişlo’dan gelerek nöbet eylemine katılan Riham Abdullah, QSD’ye destek vermek için Tişrîn’e geldiklerini belirterek, “Tüm halklarla beraber Tişrîn’e geldik. Kendi kazanımlarımız olan su, elektrik ve toprağımıza sahip çıkmak için buradayız. QSD’ye destek ve moral vermek için buradayız. Onlarla birlikte olmak bize de büyük bir moral veriyor. Sonuna kadar burada olacağız. Tişrîn’de büyük bir direniş veriliyor. Tişrîn Baraji şehitler barajıdır. Umuyoruz ki kazanacağız. Zafer bizim olacaktır” dedi.
‘Güçlerimizn yanındayız’
TEV-DEM üyesi Îlham Omer, birkaç gündür Tişrîn’de olduğunu kaydederek, “Tirbesipiye, Amûdê, Girkêlegê, Qamişlo, Dêrik olarak Tişîn’e geldik. Baas rejiminin yıkılmasıyla beraber Suriye’de kimi dengeler değişti. Türkiye’nin desteklediği gruplar şu an Kuzey ve Doğu Suriye’nin kimi bölgelerine saldırıyor. Türkiye, şehitlerimizin kanıyla aldığımız kazanımları yok etmek istiyor. Türkiye’nin yıllardan beridir hedeflediği bir durumdur. Ancak Türkiye’nin tüm saldırılarına rağmen Tişrîn’de büyük, tarihi ve efsane kahramanlıkları içerisinde barındıran bir direniş veriliyor. Bizler de Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak güçlerimizin yanındayız. Yıllardan beridir güçlerimiz bizi korudu ve korumaya devam ediyor. Onların sayesinde kendi toprağımızda yaşayabildik. Bundan kaynaklı bizim de bugün onlara destek olmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘Tişrîn yaşamı yeniden yaratma yeridir’
QSD’nin sadece Kuzey ve Doğu Suriye için değil; aynı zamanda tüm Suriye’nin geleceği için de savaştığını kaydeden îlham Omer, son olarak şunları söyledi: “DAİŞ’e karşı vermiş olduğu mücadele ile aslında tüm dünyanın geleceği için savaştı. Bu direniş başarıya ulaşana kadar güçlerimizi yalnız bırakmayacağız. QSD onurumuzdur, yaşamımızdır. Kimileri Tişrîn ölüm yeri diyor; ancak hayır biz diyoruz: ‘Tişrîn yaşamı yeniden yaratma yeridir.”
‘Toprağımızı savunmak için buradayız’
Hesekê’den Tişrîn’e geldiğini ifade eden Derya Haltê ise şunları söyledi:
“Barajımızı, suyumuzu, toprağımızı savunmak için buradayız. Türkiye, Girê Spî, Serêkaniye ve Efrîn’i işgal etti. Barajı da almak istiyor. Bizler de şehit aileleri olarak barajı onlara bırakmayacağız. Grup grup, kafile kafile insanlar baraja gelip baraja sahip çıkmak için nöbet tutuyorlar. Onlara bırakmayacağız. Çünkü su bizim suyumuzdur, toprak bizim toprağımızdır. Kürt halkı vermiş olduğu mücadeleden ve davasından vazgeçmeyecektir. Bizlerde sağ olduğumuz müddetçe şehitlerimizin yolundan gitmeye devam edeceğiz. Serok Apo’nun felsefesinin arkasında olacağız. YPG-YPJ, QSD’nin arkasında olacağız. Bijî berxwedana QSD.”
Kaynak: JINNEWS