TJA, 8 Mart etkinlikleri kapsamında Tohum Kadın Kooperatifi ile Kürt kadınlarının yöresel kıyafetlerinin sergilendiği defile gerçekleştirdi
Tevgera Jinen Azad (TJA) İzmir 8 Mart etkinlikleri kapsamında Tohum Kadın Kooperatifi’nin ürettiği yöresel kıyafetlerle Sarnıç Piknik Alanında defile gerçekleştirdi. Defile öncesi açıklama yapıldı. “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” “Jin jiyan azadî” “Raperîna me li dijî qirkirîna jine ye mesa ber bi azadîye ve ye, kadın kırımına isyan ediyor özgürlüğe yürüyoruz” yazılı pankartı taşıyan kadınlar adına basın metninin Kürtçesini Ruken Yılmaz Türkçesini ise Ayşenur Eker okudu. Basın açıklamasının ardından defile gösterimi gerçekleşti
‘Alternatifimiz Rojava’da inşa edilen yeni yaşamdır’
Erkek egemen iktidarların savaş ve şiddet politikalarına karşı mücadeleyi büyüttükleri ifade edilen açıklamada Ortadoğu merkezli yürütülen ve 3. Dünya Savaşı olarak nitelendirilen savaş ile Ortadoğu yeniden dizayn edilmek istendiği belirtildi. Açıklamada “Ortadoğu halklarını cinsiyetçi, milliyetçi, dinci politikalar ile birbirine kırdırarak emperyal hayallerini gerçekleştirmek isteyen bu düzene karşı alternatifimiz Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde inşa edilen yeni yaşamdır. 8 Mart motivasyonumuzu korkmadan, yılmadan hakikatin peşinden koşarken katledilen Cihan Bilgin şahsında Rojava Kadın Devriminde, kadın özgürlük mücadelemizde yıldızlaşan yoldaşlarımızdan alıyoruz” denildi.
‘Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayacağız’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle yürütülen mücadeleler sonucu Abdullah Öcalan ile yeni bir dönem başladığı kaydedilen açıklamada “Sayın Öcalan’ın 26 yıldır İmralı’daki direnişinin; toplumun, kadınların mücadele ve direnişi ile buluşması kadın özgürlükçü yeni yaşamı örerken büyük bir moral ve motivasyon yaratmıştır. Bu moral ve motivasyonla çalışmalarımızı sürdürecek demokratik çözüm talebinin toplumsallaşmasında öncü güç olmaya devam edeceğiz. Çünkü bizler şunu çok iyi biliyoruz ki; Sayın Öcalan’ın halklar için, kadınlar için ortaya koyduğu paradigma kadın özgürlükçüdür, demokratiktir. Bu paradigmanın en güçlü şekilde hayata geçirilmesi için Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğüne kavuşması için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” sözlerine yer verildi
‘Ailenin demokratikleştirilmesi için mücadele edeceğiz’
Açıklamada kadına yönelik şiddet ve katliamlar bir kırım haline geldiği, İstanbul Sözleşmesinden geri çekildiği, kadına yönelik şiddetle mücadele eden belediyeler hedef alındığı, genç Kürt kadınların uyuşturucuya, fuhuşa bulaştıran çetelerin korunduğu, özel savaş politikalarının tüm aygıtlarıyla devreye girdiğine dikkat çekildi.
AKP’nin bu yılı “Aile Yılı” ilan ederek kadınları anne, eş, ev içi rollerine geri çağırdığı, erkekliği yüceltmenin zeminlerinin yaratıldığı ifade edilen açıklamada “Devletin bekasını ve geleceğini kadının kölelik durumunun devamında aramaktadır. Kürt kadınlar olarak köleliği, emek sömürüsünü, şiddeti, eşitsizliği meşrulaştıran; kadınların içerisinde katledildiği bir ‘aileyi’ değil, ortak ve eşit yaşamı benimseyen, özgür eş yaşamı esas alan anlayışla ailenin demokratikleştirilmesi için mücadele edeceğiz. Toplumun öznesi olan kadınların içerisinde katledilmediği bir yaşam için kadına yönelik şiddetin ideolojik olduğu bilinciyle 8 Mart’ta da mahallelerden köylere, köylerden kentlere yaşamın her alanını örgütleme sözünü yineliyoruz” diye belirtildi.
‘Çocuklar biat kültürünün parçası haline getirildi’
Krizlerden ve şiddetten en çok etkilenen kesimlerden birinin çocuklar olduğu dile getirilen açıklamada “Cinsiyetçilikle birlikte dincilik politikaları yoluyla çocuklar biat kültürünün birer parçası haline getirilmekte, bedenleri-iradeleri-varlıkları yok sayılmaktadır. Bütün bu politikaların ideolojik birer saldırı, çocuklara yönelik işlenen suçların erkek egemen zihniyetin bir sonucu olduğunu görüyor, bu noktada da daha fazla mücadele edeceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz” sözleri kullanıldı.
‘Doğayla uyumlu yaşam’
Doğanın kırıma tabii tutularak yaşamın talan edildiği, oysa ekonominin doğa ile uyumlu bir yaşamın sürdürülmesi, emeğin özgür ve eşit üretilmesi, bölüşülmesi gerektiği ifade edilen açıklamada “Toprakla yeniden buluşan, ekonomiyi toplumun hizmetine sunacak politikaları hayata geçireceğiz. Gasp, talan ve sömürge temsilcisi kayyımlara ve merkezi yönetimlere inat kendi ekonomimizi kendi yerellerimizde kadınlar öncülüğünde gerçekleştireceğiz” dile getirildi.
‘Kadın ittifakı ile yaşamı aydınlatacağız’
Kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı daha fazla örgütlenerek mücadele edecekleri belirtilen açıklamada “Toplumların hakikatini parçalamak ve yozlaştırmak için bugün egemenlerin özel savaş politikalarıyla uyuşturucuyu, fuhşu, sanal medya bağımlılığını, tüketim kültürünün yayılmasına izin vermeyeceğiz. Savaş, işgal, asimilasyon, tecrit politikalarına karşı mutlak özgürlük için kadın hareketi olarak mücadelemizi büyütüyoruz. Anadilimizle dilimizle, kültürümüzle, farklılıklarımızla yeni yaşamı inşa edeceğiz. Bunun için de zihniyet dünyamızdan emeğimize, örgütlülüğümüzden mücadelemize, eylemlerimizden söylemlerimize kadar özgür yaşam iddiamızı büyütüyoruz. Dünyamızı erkek egemen akıl karartmaya çalışıyorsa biz kadınlar da kadın direnişi ve kadın ittifakı ile bu yaşamı aydınlatacağız” denildi.
‘Demokratik bir ekonomiyi kuracağız.
Tohum Kadın Kooperatifi yönetiminden Belgin Diken kooperatifin Riha, Elîh ve Amed’de şubelerinin olduğunu ve kendilerini tanıtmak istediklerini dile getirdi. Her zorluğu kadınların çektiğini ancak kadınların görünmez kılındığını ifade eden Belgin Diken “Kooperatifle her emeğin çilesini çeken kadınların daha da güçlendiriyoruz, sesini yükseltiyoruz. Neolitikten bu yana ekonomiyi kadınlar gerçekleştirdi ancak erkekler ellerinden aldı. Bugün ise kayyım ile kadın emeği ele geçirilmeye çalışılıyor. Ancak biz kadınlar olarak yeniden demokratik bir ekonomiyi kuracağız” şeklinde belirtti.
Defile gösteriminin ardından kadınlar erbaneler eşliğinde halaylar çekti.
Kaynak: JINNEWS