TJA aktivisti Rojbin Bor, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılar için, ‘Rojava’yı sahiplenelim, orada kadın özgürlük mücadelesinin ortaya çıkardığı paradigmaya hep birlikte omuz verelim’ dedi
Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları aralıksız bir şekilde devam ediyor. Tişrîn Barajı çevresinde yoğunlaşan saldırılar nedeniyle şimdiye kadar çok sayıda yurttaş hayatını kaybetti ya da yaralandı. Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Sağlık Kurulu, son 22 günde 41 kişinin katledildiğini, 245 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Yaralılar arasında 7 gazeteci ve 6 sağlık çalışanı da bulunuyor.
‘Bölge Kürtsüzleştirilmek isteniyor’
Saldırıları değerlendiren Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Rojbin Bor, “Kürtlerin statü kazanma ihtimaline karşı, Kürt halkının özyönetim iradesini kırmaya dönük saldırılardır. Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt halkının bir irade beyanı var. Büyük bedellerle inşa edilen demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma inşası orada söz konusudur” dedi. “Saldırıların asıl sebebi Kürt’ü köksüzleştirme, topraksızlaştırmak ve Kürt ütopyasını ortadan kaldırmaktır” diyen Rojbin Bor, bölgenin “Kürtsüzleştirilmek” istendiğini söyledi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de devrime kadınların öncülük ettiğini ve bir ütopyanın gerçeğe dönüştürüldüğünü söyleyen Rojbin Bor, saldırılarla kadınların da hedef alındığını dile getirdi. Rojbin Bor, “Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleşen bir kadın devrimi var. Somut ve elle tutulur bir kadın devrimi gerçekleşti. Devrimin temel taşını, motor gücünü vurmaya çalışıyorlar. Maalesef bütün savaşlarda ya da çatışma ortamlarında ilk hedef kadınlar oluyor” diye kaydetti. Kadınların iradesinin kırılmak istendiğine dikkati çeken Rojbin Bor, “Köle pazarlarında ilk kadınlar satıldı. Savaş ganimeti diye kadınlar erkekler arasında bir pazarlık konusu oldu. Dolayısıyla savaşların bir de böyle yakıcı gerçekliği var” şeklinde konuştu.
‘Rojava’yı sahiplenelim’
Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşananlar ile Filistin’de yaşananların benzerliğine değinen Rojbin Bor, “Dolayısıyla Rojava’yı Filistin gerçekliğinden çok da ayırmamak gerekiyor. Yani Filistin’de yaşanan insanlık dramı ile Rojava’da yaşanan insanlık dramı birbirinden çok farklı değil. Filistin’de sonuç veren dayanışma ruhu aynı şekilde Rojava’da da gerçekleşebileceğini inanıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan bütün halkların yaşamının garantiye alınabileceği ve korunabileceği savaşsız ve çatışmasız bir ortam için çağrıda bulunuyoruz” diye konuştu.
Uluslararası güçlerin saldırılara karşı sessizliğini “ikiyüzlülük” olarak nitelendiren Rojbin Bor, şunları söyledi:
“Uluslararası güçler de insan hakları odaklı ve demokrasiyi savunan halklar da saldırılara karşı refleks göstermeli. Kürtler ve Kürtlerin dostları dayanışma içerisinde olmalıdır. Orada yaşanan bir insanlık dramıdır ve hepimizin vicdanına bir çağrıdır. Rojava’yı sahiplenelim, orada kadın özgürlük mücadelesinin ortaya çıkardığı paradigmaya hep birlikte omuz verelim.”
Kaynak: MA