Silah yakma törenine kadınların öncülük etmesinin önemine dikkat çeken TJA’lılar, ‘Eril zihniyetin veya devletlerin bizleri bölmesine izin vermeden örgütlülük temelinde bir olup mücadele etmemiz gerekiyor’ dedi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan süreçte Kürt Özgürlük Hareketi peş peşe somut adımlar atarak, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözmekten yana olduklarını gösterdi. Bu kapsamda PKK son olarak, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde bulunan Şikefta Casenê’de, silah imha töreni gerçekleştirdi.
KCK Eşbaşkanı Besê Hozat’ın da aralarında olduğu 30 kişilik bir gerilla grubu silahlarını yakarak, imha etti. KCK Eşbaşkanı Besê Hozat’ın öncülüğünde gerçekleştirilen tarihi tören, kadınların demokratik toplumda inşa rolünü bir kez daha ortaya çıkardı.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad -TJA) üyeleri Güliz Kaya ve Zeynep Çelik, Abdullah Öcalan’ın 26 yıl sonra yayınlanan görüntülü mesajının halklar üzerinde büyük etki yarattığını ifade etti.
Mücadele siyasi zeminde
Kürt özgürlük mücadelesinin yeni bir çıkış yaptığını vurgulayan Güliz Kaya, “Kürtler, artık tüm dünyada tanınan ve kabul edilen bir ulustur. Bu temelde amacına ulaşmış bir hareketiz. Atılacak adımlarla birlikte Türkiye halkları olarak bir arada, eşit ve özgür bir yaşam temelinde yeni bir modernite geliştirilecektir. Bu anlamda artık mücadelenin ayağı siyasal zemindedir” dedi.
Kadınlar sürecin öznesi
Tarihi törene kadınların öncülük etmesinin önemli bir mesaj olduğunu vurgulayan Güliz Kaya, “Kadınlar, Sayın Abdullah Öcalan’ın kuramlarıyla birer özne oldu. Sömürgenin sömürgesi olan kadın artık birer özne durumuna geldi. Bunu silah bırakma töreninde de gördük. Otuz kişilik grubun 15’i kadın 15’i erkek savaşçıdan oluşuyordu ve gruba Sayın Besê Hozat öncülük etti. Kadının öncü rolüne dikkat çekilerek, bu hareketin bir kadın hareketi olduğu tüm dünya kamuoyuna bir kez daha gösterilmiş oldu” diye belirtti.
‘Barış, özgürlük ve adalet hepimiz için gerekli’
Güliz Kaya, “Kadın özgürlükçü paradigmamızı hayata geçirirsek, kadınların güvenliğinden de kadın birimleri sorumlu olacak. Sadece bir ilin emniyeti değil her mahallenin her köyün kendi güvenliğini sağlayacak, komünleri oluşacak, bu bile başlı başına bu sistemin ne kadar gerekli olduğunu bize gösteriyor” diye konuştu. Bir an önce sürecin ilerlemesi için yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydeden Güliz Kaya, “Kendimize ve hareketimize de güveniyoruz. Meclis’te kurulacak komisyonda da tüm siyasi partilerden gerekli samimiyetin, cesaretin gösterilmesini istiyoruz. Oy kaybetme endişesini bir kenara bırakarak, cesurca adımlar atılması gerekiyor. Bu ülkede demokratik ulusu hep birlikte inşa edeceğiz. Barış, özgürlük, adalet hepimiz için gerekli o yüzden bu süreci hep birlikte sahiplenelim. Artık Meclis de bir an evvel adım atmalı. Hep birlikte çalışarak bu süreci nihayete erdirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Silah yakma türeni
Kürdistan’da yıllarca devam eden savaş, çatışma, yoksulluk ve tecavüzün en büyük mağdurlarının kadınlar ve çocuklar olduğunu belirten Zeynep Çelik, “Savaşlarda kadınlar ya çocuğunu ya eşini ya babasını ya kuzenini kaybediyor. Muhakkak bir yarası oluşuyor. ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’yla oluşacak bir barışta bunun en büyük kazananı kadınlar olacak. Ve bunun inşasını da kadınlar yapacak. Çünkü ona en çok özlem duyan da kadındır. PKK, silah yakmayla birlikte bu sürecin kesintisiz ilerlemesi için üzerine düşeni yaptı. Türkiyeli yetkililer, PKK’nin bu sürece ne kadar samimi, kararlı yaklaştığını bilen, onu gören bir yerde olmalı ve en kısa sürede üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.
‘Örgütlenerek, mücadele edeceğiz’
Törene kadınların öncülük ettiğini de anımsatan Zeynep Çelik, bu sürecin ilerlemesi içinde sorumluluk alacaklarını belirtti. Çağrı sonrası ev ev, mahalle mahalle, sokak sokak gezerek, kadınlarla buluştuklarını kaydeden Zeynep Çelik, “Kadınlarla öz bilinç üzerine tartışma yürütüyoruz. Çünkü binlerce yıldır erkek egemen zihniyetiyle şekillenen bir kadın kimliği var. Önce o kadın kimliğinden arınmamız gerekir. Özgür bir bilinçle ne yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Kadınlar yenilikçi bir tarz ve üslupla, erkek egemen zihniyetin dışında kendilerini var edecekleri alanlar oluşturmalıdır. Bizler ne kadar kendimize ait alanlar yaratırsak, Önderliğimizin de ifade ettiği gibi ‘toplum da, kadın sırtında hançer olarak yürütülen kölelikten azade’ olabilir. Bu kölelikten kurtulmadığımız müddetçe yaşamın bir parçası olamayız. Eril zihniyetin veya devletlerin bizleri bölmesine izin vermeden örgütlülük temelinde bir olup mücadele etmemiz gerekiyor. Ancak bunu yaparsak gerçek anlamda bütün kadınların özgür olabileceği alanlar yaratabiliriz. Gücümüzü, örgütlülüğümüzü büyütebilmek için bütün eril zihniyetin yaratımlarından arınmamız gerekiyor” diye kaydetti.
Kaynak: MA