• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Haziran 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kadın

TJA’nın ‘Sessizlik Zinciri’ konferansı sona erdi

14 Ocak 2024 Pazar - 18:54
Kategori: Kadın, Manşet
TJA’nın ‘Sessizlik Zinciri’ konferansı sona erdi

TJA’nın ‘Sessizlik Zinciri’ konferansı, Dr. Shahrzad Mojab’ın ‘Diyalogdan Eyleme: Kadın siyasi mahpuslar için işbirliği stratejileri geliştirmek, somut ve ölçülebilir planlar oluşturmak’ başlıklı sunumu ardından yapılan kapanış konuşmasıyla son buldu

Özgür Kadın Hareketi’nin (Tevgera Jinên Azad-TJA) “Sessizlik Zinciri: Kadın Siyasi Mahpuslar Etrafındaki Duvarları Yıkmak” başlığıyla düzenlediği konferans ikinci gününde gerçekleştirilen atölyelerin ardından son buldu.

“Birlikte nasıl ilerleyebiliriz?” başlığıyla düzenlenen kapanış forumunda Dr. Shahrzad Mojab’ın “Diyalogdan Eyleme: Kadın siyasi mahpuslar için işbirliği stratejileri geliştirmek, somut ve ölçülebilir planlar oluşturmak” başlıklı sunum yaptı.

İran cezaevlerinde kadın tutsaklara yapılan şiddetler

Konferansa online bağlanan Mojab, İran cezaevlerinde kadın tutsaklara yapılan şiddetlere dikkati çekti. Cinsel şiddetin özellikle kadınlar üzerinde işkence sistemi olarak kullanıldığına işaret eden Mojab, “Politik gündeme baktığımızda hepimiz bundan sorumluyuz. Bunlara sessiz kalınmaması gerekiyor, bu sessizlik zincirini kırmak gerekiyor. Bunları belgelemek, arşivlemek gerekiyor. Uluslararası alanlara taşımak, yerel anlamda büyük önem taşıyor. Bunların dönüşmesi gerekiyor. Amacım bu hikayeleri anlatırken, işkencelere ve hayatta kalmalarına dikkat çekmek. Kültürel bir yorumlamanın dışına çıkıp, Türkiye ve İran’ın baskıcı saldırılarına dikkat çekilmeli. Dayanışma içinde birlik haline gelmek gerekiyor” diye konuştu.

‘Cezaevleri gerçek hikâyelerdir’

Devletin şiddeti manipüle ettiğini söyleyen Mojab, “Cezaevleri gerçek hikâyelerdir. Bildiğiniz gibi bazı baskılar ve başkaldırılar mevcut. İran’da bu şekilde devrim gerçekleşti, kendi yenilgisinin tohumlarını taşıyarak doğdu. Hapishane dışında kalmış olmama rağmen devletin şiddetinden azad değilim, hapishane dışında olursanız, nerede olursanız olun bir sorumluluğunuz oluyor. Küresel cezalandırmanın önüne geçmemiz gerekiyor” dedi.

‘Kurallara ve sosyal normlara karşı çıkmalıyız’

Ortadoğu’da inanılmaz sayıda siyasi kadın tutsağın olduğunu kaydeden Mojab, “Hepimiz doğrudan kurallara ve sosyal normlara karşı çıkmalıyız, çünkü bunlar kadınların haklarını çiğniyor. Milliyetçi, kapitalist emperyalist güçler, faşist oyunlar oynuyor. Sadede yok etmeyi yaratan platformlar meydana getirildi. Kürtlerin Suriye ve Türkiye’de ki yaşamlarından bahsediyorum. Kadınlar seks işçisi olarak satılıyor, bakım emeğine hapsediliyor, birçok kadın engelli hale getiriliyor. İnsanların çoğunluğu tamamen yaşamlarından ediniliyorlar. Yaşam hakları ellerinden alınıyor. Hali hazırdaki savaşlar medeniyetler savaşıdır. Savaş politikası da tahakküme hizmet ediyor” diye belirtti.

‘Uluslararası sessizlikler devam ediyor’

Mojab, “Uluslararası sessizlikler devam ediyor, dayanışmanın eksikliğini de görüyoruz. 2018 yılında çok önemli bir rapor yayınlandı. Ortadoğu’daki siyasi tutsakların durumuyla alakalıydı, ‘sessiz kırım’ adı verildi. Siyasi tutukluların sayısının arttığı, bölgedeki baskının arttığı söyleniyor. Devleti eleştirdiklerinden dolayı arttı. Hepimiz açısından alarm verici bir durum bu. Suriye’de şuan da bir iç savaşın sonucu olarak yaklaşık 118 bin birey tutuklandı, zorla kaybedildi ve sürekli olarak da hakları çiğnendi. Korkunç koşullarda yaşamaya mahkûm edildi. Mısır’da yaklaşık 60 bin siyasi tutuklunun olduğu söyleniyor. İsrail’de yaklaşık 10 bin tutuklunun olduğunu biliyoruz. İran’da aktivistler üzerinde inanılmaz bir baskı var, hapishanedeki insanlar ‘jin jiyan azadi’ protestolarında inanılmaz bir baskı gördüler. Siyasi tutsakların arasında Kürtlerin oranı çok yüksek, yüzde 40” ifadelerini kullandı.

‘Tüm siyasi tutsaklar özgürleşmeli’

Kadınların mücadelesinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Mojab, sözlerini şöyle tamamladı: “Burada her siyasi tutsağın özgürleşmesi önemli bir slogan. Bu şu anlama geliyor, bu talep sadece buradaki hapishane sisteminin kaldırılmasıyla ilgili değil, otoriter rejimlerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir şey. ‘Kadın yaşam özgürlük’ sloganın içeriği de bu. Tüm siyasi tutsakların özgürleşmesi ve uluslararası kurumların dayanışması için kurulan önemli bir platform.”

Mojab’ın sunumu, soru cevap ile son buldu.

‘Kadınlar için sınırların önemi yok’

Sunumun ardından kapanış konuşmasını yapan, TJA’lı Gülbahar Alpsoy, “Bu konferans sadece deneyim aktarımı değildi, bu deneyimlerin belli bir örgütlülüğe kavuşması anlam bulacaktır. Bununla bağlantılı gerçekleştirilen 4 atölyede belki de yaşadıklarımızı örgütlülüğe evrilmemizin önemli bir adımı olacaktır” dedi. Kadınların her zaman birlikte güçlü olduğunu söyleyen Alpsoy, “Sınırları egemenler ve devletler kurdu. Sınırları kuranlar aynı zamanda renklere, dillere göre inançları ayırdı, böl parçala yönet mantığıyla insanları birbirlerinden ayırdı. Kadınların esas politikası birleştirici gücüdür. Kadınlar demokratik ulus perspektifiyle yeniden inşa felsefesine de sahip” şeklinde konuştu.

“Savaşı da devlet başlatır” diyen Alpsoy, şunları söyledi: “Acı çekenleri de kadınlar ve çocuklar olur. Şu saniyelerde de Rojava’ya saldırılar var, bu saldırılar Kürt kazanımlarına müdahaledir. Kadınlar olarak savaşa işgallere dur diyecek kadınların kendisidir. Bu saldırılara karşı politika üretmesi çok önemlidir. Sessizlik zinciri dediğimiz konferansımız işkence hak ihlalleri en çok da şuan yürütülen tecrit politikalarına karşı yürütülen bir konferanstı. Zindanlarda toplumun tüm yaşam alanlarında tüm saldırıları kıracaksak her şeyden önce İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi iyi anlamak ve bu tecridi kırmaya dönük örgütlülüğü açığa çıkartmak gerekir. Tecrit her geçen gün daha da derinleşiyor oradan başlayan tecrit toplumun tüm yaşam alanlarını etkiliyor ve soluk alamaz bir duruma getirmiş durumda. Toplumun nefes almaya ihtiyacı var bu nefes alma da İmralı’daki tecridin kırılmasıyla gerçekleşecektir. Biz Kürt kadın hareketi olarak hiçbir zaman hakikatten kaçmadık.”

Zinciri kadınlar kıracak

Sessizlik zincirlerini kıracak olanın kadınlar olduğunu söyleyen Alpsoy, “Hakikatin kendisi ateşten bir gömlektir. Hakikatleri açığa çıkaran giydiğimiz ateşten gömleklerdir. Her ne kadar egemenler bizi karanlıkta tutmak istese de biz bu karanlıkta kalmayacağız. Zincirleri kıracak olan kadınlardır, kadın vicdani ahlakı ve adaletidir. Kadınlar birlikte bunu başarabilir. Hangi ülkede yaşadığımızın bir önemi yok” dedi.

HABER MERKEZİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Temelli: Bu acıyı durdurmanın yolu barıştan geçiyor

Sonraki Haber

DEM Parti Bursa il kongresini gerçekleştirdi: Kürt sorununda yöntem ve muhatap bellidir

Sonraki Haber
DEM Parti Bursa il kongresini gerçekleştirdi: Kürt sorununda yöntem ve muhatap bellidir

DEM Parti Bursa il kongresini gerçekleştirdi: Kürt sorununda yöntem ve muhatap bellidir

SON HABERLER

‘Tetwan Kültür ve Sanat Festivali’nin lansmanı gerçekleşti 

‘Tetwan Kültür ve Sanat Festivali’nin lansmanı gerçekleşti 

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Barış bir mücadele sorunudur

‘Meclis devreye girsin, komisyon kurulsun’ ama nasıl?

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Neşeyle militanlaşmak: Direnişte yaşam sevinci

Neşeyle militanlaşmak: Direnişte yaşam sevinci

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Doku uyuşmazlığı

Doku uyuşmazlığı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Neslihan Şedal: Demokratik toplum yerellerden kurulacak

Neslihan Şedal: Demokratik toplum yerellerden kurulacak

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında mali kriz: Nasıl oldu, neden şimdi? -II

Irak ve Kürdistan Bölgesi arasında mali kriz: Nasıl oldu, neden şimdi? -II

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Gönderilmeyen ve gönderilip kaybolan mektuplar sorunu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır