TMO, çiftçileri lisanslı depolara mahkum ediyor. Bu yolla çiftçilerin depoculardan aldıkları senetleri tefeciye ya da bankaların kırdırılması sağlanıp, çok yönlü soyguna yönlendiriliyor
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından lisanslı depolar üzerinden mahsul alımına başlandığı ve bu depolara ürününü teslim eden çiftçilere destek verildiği duyuruldu. Lisanslı depolara ürünlerini teslim eden üreticiler yüzde 2 stopaj ve SGK kesintisinden muaf olacakları bildirildi. Ayrıca teslim edilen ürünler için ton başına 25 lira nakliye ücreti desteği ve yetkili sınıflandırıcı tarafından yapılan analizler için 25 lira analiz ücreti desteği veriliyor. Ürün teslimi yapan üreticiler lisanslı depolarda muhafaza ettikleri ürünler için 6 ay süreyle ton başına ayda 6 lira depo kira desteği de verileceği belirtiliyor.
TMO depolarını sattı
Türkiye’nin hemen her bölgesinde özel sektör tarafından depolar inşa edilirken TMO ise depolarını satıyor. TMO’nun depolarının üstünde yazan ‘Ofis çiftçinin kara gün dostu’ sözü AKP iktidarıyla birlikte kökten değişime uğratıldı ve TMO sadece şirketlerin dostu haline getirildi. Aralarında Erzurum, Kars, Sivas, Kayseri, Yozgat, Çanakkale, Ankara gibi illerdeki TMO’ya bağlı arazi ve gayrimenkuller geçtiğimiz yıl yok pahasına satıldı. AKP iktidarı ile birlikte işlevini yitiren TMO’nun satışa çıkardığı arazi ve gayrimenkuller depo olarak kullanılan yerlerdi. TMO uzun süredir üreticinin hasadını yaptığı ürünleri alması gerekirken, depoları kapalı tutup üreticileri lisanslı depolara yönelendiriyordu. TMO’nun lisanslı depo sahibi şiketleri desteklemek amacıyla ortaya koyduğu son uygulama ile çiftçiler tüccarın kucağına itiliyor.
Depolar artık şirketlerin
Çiftçilerin ürünlerini önümüzdeki süreçte lisanslı depolara verilmesi zorunlu hale getirildi. TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, açıklamada, “2018 yılıyla beraber bütün ürünler, lisanslı depolarda depolanacak. Dolayısıyla ürün senedine konulacak. Ürün senedinin de esprisi şudur; artık kamyonlar değil, kağıtlar hareket edecek. Üreticinin ürünü en yakın lisanslı depolarda depolanacak. Üretici cebine kağıdını koyacak. Üretici, ürün senedi ile bankadan ‘cazip kredi’ kullanma imkânı buluyor. Sanayici, tüccar uzun vadeli finansmana kavuşma imkânı buluyor. TMO da, ürünleri lisanslı depolarda daha uygun şartlarda depolama imkânı buluyor” sözleri ile üreticileri değil, tüccar ve sanayiciyi açıkça göstermişti.
Tam bir soygun sistemi
Çiftçilerin ürünlerini zorunlu olarak depolara vermesiyle birlikte, lisanslı depolardaki ürünler, şirketler için kullanacakları kredilerde ‘teminat verme’ yolu olarak düzenlenirken, çiftçilerin eline tutuşturulan senetlerle bankalara gidip faiz karşılığı mallarını dolaylı satma seçeneği kalıyor. Çiftçinin eline verilen senedin değeri ise, günün koşullarında oluşan piyasa değerinin bir kısmını kapsarken, depoya verdikleri ürünlerin satıldığı günkü fiyatın, alacağı olan paradan düşülmesi sağlanıyor. Çiftçi kaça satılacağı belli olmayan ürün için elindeki senet karşılığı bankaya borçlanıyor. Bunun sonucunda ürün satış bedeli alınan krediyi karşılamadığında, kendisine ödenmeyen ürün bedeline banka el koyabiliyor.
EKOLOJİ SERVİSİ