TMMOB’dan Newala Qesaba’daki imar revizyonuna tepki göstererek, bölgenin hafızasının yok edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bölge İl Koordinasyon Kurulları (İKK), Sêrt’in Newala Qesaba bölgesinde alınan imar ve revizyon kararına ilişkin açıklama yaptı. Newala Qesaba’da yapılan açıklamada “İmar revizyonları ile hafıza yok edilemez” yazılı pankart açıldı. Açıklamaya, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Burada konuşan TMMOB Amed İKK Sekreteri Mahsum Çiya Korkmaz, imar ve revizyon kararına tepki göstererek şu ifadeleri kullandı: “2006’dan bu yana başlayan, kırıma yol açabilecek süreci izlemekteyiz. Her ne gerekçeyle yapılıyorsa yapılsın, burayı imara açmışlar. Böylesine inisiyatif alınan ve çözüme yakın olan bir süreçte, toplum içinde bir kırılma yaratabilecek bir fiile izin verilmesini istemiyoruz, buna izin vermeyeceğiz. Var olan değerlerin üzerine bir şeyler inşa edemezsiniz, değerleri karartamazsınız.”
‘Bölgenin hafızası yok ediliyor’
TMMOB Bölge İKK Eşsözcüsü Diyar Kut ise, imar ve revizyonlarla hafızanın yok edilmeye çalışıldığını belirtti. Diyar Kut, 9 Mart 2023 tarihli ve 32 numaralı meclis kararıyla plan değişikliği ve emsal artışları yapıldığını, 6 Mayıs 2023 tarihli 56 numaralı meclis kararında ise bu plana itiraz edildiğinin anlaşıldığını ifade etti. İtiraz sonucunda bazı parsellerde akaryakıt tesisi ve sağlık tesisi alanları olarak değişikliğe gidildiğini aktardı.
İtiraz edildi
Amed İKK tarafından, bölge halkının güvenli kent talebi doğrultusunda 11 Mart 2025 tarihli meclis kararına teknik inceleme yapılarak itirazda bulunulduğu, ancak bu itiraza teknik gerekçeler sunulmadan ret cevabı verildiği aktarıldı. Kut, bu durumu hukuksuzluk olarak niteleyerek, ilgili yasal sürecin başlatıldığını ve direnişlerini sürdüreceklerini ifade etti.
Newala Qesaba’nın geçmişi
Newala Qesaba’nın, 1980’li ve 1990’lı yıllarda ağır insan hakları ihlallerine sahne olmuş, zorla kaybedilen, işkence edilen ve faili meçhul cinayetlere kurban giden insanların cenazelerinin bulunduğu bir bölge olduğu hatırlatıldı. Diyar Kut, 2 Nisan 1989 tarihinde yapılan kazılarda, birkaç saat içinde 8 kişinin cenazesine ulaşıldığını, ancak aynı gün Siirt Valiliği’nin talimatıyla kazıların durdurulduğunu belirtti. O günden bu yana herhangi bir adım atılmadığını, çıkarılan cenazelerin kimliklerinin ve ölüm nedenlerinin halen açıklanmadığını söyledi.
Bu nedenle, bölgenin mezarlık, toplu mezar veya tarihi kalıntı alanı olabileceği ihtimalinin kamu yararı gözetilerek değerlendirilmesi, arkeolojik ve adli araştırmalar tamamlanmadan imar uygulamalarına gidilmemesi gerektiği vurgulandı.
Alan koruma altına alınmalı
Diyar Kut, bölgenin korunmaya alınması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi: “Bir alanın ‘imar planı onaylı’ olması, orada insan kalıntısı çıktığında sınırsız inşaat hakkı vermez. Bu, Türkiye’de de uluslararası hukukta da böyledir. Yukarıda sıraladığımız teknik, sosyolojik ve kültürel açılar dikkate alınarak, mevcut imar revizyonlarında ilgili alanın korunması gerektiğini tekrar vurguluyoruz.”
Kaynak: MA