Diyarbakır’da günlerdir alanlarda iradesi için direnen 67 yaşındaki Abdulkadir Ekinci, ‘Toplum ayağa kalkmalı. Alternatifsiz değiliz’ dedi
Deniz İke/Diyarbakır
AKP-MHP ittifakının talimatıyla İçişleri Bakanlığı tarafından HDP’li belediyelere kayyum atanmasına yönelik tepkiler dinmiyor. 39 gün önce Diyarbakır, Mardin ve Van’da başlatılan Demokrasi Nöbeti İstanbul Esenyur’ta bulunan Cumhuriyet Kent Meydanı’na da sıçradı. Eylemler giderek yayılırken Diyarbakır Lice Caddesi’nde günlerdir hak gaspını geri almak için Demokrasi Nöbeti’nde olan 67 yaşındaki Abdulkadir Ekinci eylemden arta kalan zamanda köyde ektiği bahçesiyle ilgileniyor. Elleri ceviz kabuklarından siyah renge bürünen Ekinci, birçok yaşlı anne ve baba gibi Lise Caddesi’ndeki eylem alanından ayrılma niyetinde değil.
Ekinci’nin hayatı çoğunlukla Batı kentlerinde geçmiş. Ekinci, 1 yıl İzmir’de, 18 yıl İstanbul’da, 6 yıl da Mersin’de yaşadığını belirtiyor. Ekinci’nin hayatının 25 yılı metropollerde hamallık, çiftçilik ve kaçakçılık işleriyle geçiyor. Kaçakçılık suçlamasıyla 7 ay Kocaeli Cezaevi’nde tutukluluk süreci yaşayan Ekinci, ardından memleketine dönüyor. Ekinci, Diyarbakır’da biraz kaldım. Ekonomik nedenlerden dolayı köyüme gittim. 7 sene de köyde kaldım. Bahçe ektim, ev yaptım. Zaman zaman köye gidip geliyorum.” İstanbul’dayken de her gün eylemlere katılıp, hak arama mücadelesi yürüttüğünü belirten Ekinci kayyumlara karşı geliştirilen eylemlere ilişkin, “Hak ve hukuk ortadan kaldırılmış durumda. Eskiden Ergenekon vardı. Bugün de yeni çetenin işbirliğiyle ülkeyi yönetiyorlar. Ekonomi tükendiğinde bunlarda tükenecek. Demokrasi ve barışa sahip çıkıp, haklarımızı savunmamız gerekir” şeklinde konuştu.
‘Gasp en büyük onursuzluk’
Tüm yaşam haklarının Kürtlere yasaklandığını belirten Ekinci, şu çağrıda bulundu: “Toplum ayağa kalkmalı. Hiçbir zaman alternatifsiz değiliz. Güçlüyüz ve yaşamımızı her türlü kurabiliriz. Çocuklarının, halkının ve kendilerinin geleceğini düşünen bu zulmü kabul etmez. Her gün eylemlerdeki yerini alır.” Ekinci, son olarak AKP’nin kayyum politikasını hakların gasp edilmesi olarak tanımlarken, “Kayyumlarda zerre kadar onur olsaydı, istifa ederlerdi. Halkların iradesinin gasp edilmesi, en büyük onursuzluk” dedi.