TTB olarak süreci hekimlere ve sağlık çalışanlarına anlatmak için 13 ile 14 Aralık tarihlerinde ‘Sağlık İçin Barış ve Demokrasi Çalıştayı’ düzenleyecek
Barış ve Demokratik Toplum sürecinde Kürt Özgürlük Hareketi tarihi adımlar atarken, iktidardan henüz bir adım atılmış değil. Buna karşın birçok kurum, oda, dernek, sivil toplum örgütü sürece desteğini sunarken, adım atma çağrısını da yineliyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu da 7 Kasım’da İstanbul’da yaptığı basın toplantısıyla Barış ve Demokratik Toplum sürecini desteklediklerini duyurdu. Toplantıda, “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü, demokratikleşme programı ile mümkündür” denildi.
TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu üyesi Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Barış ve Demokratik Toplum sürecine ilişkin TTB olarak yapacakları çalışmalara ve sürece dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de TTB’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” dediği için yargılandığını anımsatan Gençay Gürsoy, “Savaş önce çocukları, kadınları olmak üzere sosyal hayatı, beslenme durumunu her şeyi etkileyen, bozan bir toplumsal sorun olduğu için TTB başından beri ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ şiarını temel şiar olarak kabul etmiştir” dedi.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin “mutlaka” desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Gençay Gürsoy, her meslek dalı ancak başta hekimler olmak üzere çatışmaların ortadan kalkması için her türlü çabayı göstermesi gerektiğini vurguladı. Gençay Gürsoy, “Ancak bu yetmez. Bunun yanında asıl nedeni ortadan kaldıracak tedbirlerin olması gerekir. Bu da demokrasinin yaygınlaşması, özgürlük, ifade özgürlüğü, ayrımcılığın engellenmesi gibi bir dizi sorunun çözülmesiyle olur. Ayrıca toplumun süreci desteklemesi için güven duyması lazım. Ama toplumda kamuoyu yoklamaları gösteriyor ki geniş bir güvensizlik var” diye konuştu.
‘TTB olarak barış meselesini demokrasiyle iç içe alıyoruz’
Toplumdaki güven duygusunu aşılayabilecek adımların atılması gerektiğini ve bu adımların devlet tarafından atılması gerektiğini belirten Gençay Gürsoy, “Örneğin cezaevlerindeki tutukluların sağlık durumlarıyla ilgili sorunların çözülmesi. Yine süresini tamamlamış siyasi tutuklular serbest bırakılmalı. Bir taraftan çatışmaların son bulması için Abdullah Öcalan’ın aracılığını değerlendiriyorsunuz ama bir taraftan da bu çatışmalara yol açan dinamiklerin sonucu olarak yıllardır cezaevinde olan Selahattin Demirtaş’ı içeride tutuyorsunuz ya da Abdullah Öcalan’ın barış imkanını daha rahat kullanabilmesi için koşullarını düzeltmesi adına hiçbir şey yapmıyorsunuz. Bunlar olmaz. Bu yüzden mutlaka bu işin birlikte yürütülmesi lazım. Kimse çatışmalar bitsin, ondan sonra bakarız, anlayışına bel bağlamasın. TTB olarak da bu yüzden biz savaşın önlenmesi, barış meselesinin demokrasiyle iç içe el almayı tercih ediyoruz” diye ifade etti.
Çalıştay düzenlenecek
13 ile 14 Aralık tarihlerinde TTB olarak hekimler başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerinin katılımına açık şekilde “Sağlık İçin Barış ve Demokrasi Çalıştayı” düzenleyeceklerinin bilgisini paylaşan Gençay Gürsoy, “Burada amacımız bir taraftan sağlıkçılara savaşın ve Türkiye gerçeği içindeki Kürt sorunuyla ilgili gelişmeler konusunda bilinçlendirmek, bilgilendirmek olacak. Bir taraftan da ne tür önlemlerle kalıcı olarak savaş önlenebilir, çatışmalar önlenebilir ve Türkiye’de bu meselenin ortaya çıkmasında neden olan sosyal dinamiklerin nasıl barış lehine çevirebiliriz sorununu enine boyuna tartışacağız. Daha sonra oluşturduğumuz çalışma grupları Kürt sorununun çözümüne dair raporlar hazırlayacağız. Bu raporları hem kamuoyuna hem Meclis’te kurulan komisyona iletmeyi düşünüyoruz” diye belirtti.
Kaynak: MA








