Türkiye’nin en kötü enflasyon sıralamasında dünya 6’ncısı olduğunu açıkladı. Asgari ücrete ara zam talepleri yükselirken, enflasyonun emekçiler üzerindeki etkisi derinleşiyor. TÜİK ve ENAG verileri arasındaki fark ise dikkat çekiyor
Asgari ücrete ara zam talepleri devam ederken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Emek Komisyonu, ‘Enflasyonun emekli, işçi ve küçük esnaf üzerinde yarattığı tahribat’ başlığıyla açıklama yaptı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 6 aylık verilerine göre enflasyon oranının yüzde 35 olduğu belirtilen açıklamada, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)’ın verilerine göre enflasyonun yüzde 68 olduğu ifade edilerek, aradaki farkın 2 kat olduğuna vurgu yapıldı.
Enflasyonda 6. sırada
Açıklamada, 2015 yılından 2025 yılına kadar Türkiye’de ortalama fiyat artışlarının 11 katına çıktığı belirtilerek, bu endekse göre Türkiye’nin Avrupa’da birinci olduğu kaydedildi. 2012’de bu yana Türkiye’de fiyatların yükselişte olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Dünyada Arjantin’den sonra 2’inci sıradadır. Venezuela’dan sonra Türkiye yüzde 46 faiz oranıyla en yüksek politikaya sahip ülkedir. Aynı zamanda dünyada en kötü enflasyona sahip 6’ıncı ülke konumundadır.
Mehmet Şimşek’in karnesi
Mehmet Şimşek’in 2 yıllık bakanlığı döneminde kira artış oranı yüzde 309, enerji fiyatları yüzde 168, enflasyon ise yüzde 131 artmıştır. 2025 yılı 6 aylık zaman periyodunda Yakıta yüzde 25,60, Elektriğe yüzde 25, araba fiyatlarına yüzde 35 ve ev kiralarına yüzde 48,73 zam yapılmıştır. İşçi, emekçi, memur ve emekli memura; 6 aylık enflasyon farkını yansıtmamak amacıyla 1 Temmuz’da doğalgaza ve elektriğe zam yapılmıştır. İstanbul’da ortalama kira fiyatları 32 bin TL civarında olup, bu oran emekli maaşı ve asgari ücretin oldukça üzerindedir.”
Kira davaları yükselişte
Açıklamada, Türkiye’deki adli davaların yüzde 14’ünün kira davaları olduğu, bu oranın ise düzenli biçimde artış gösterildiği şöyle vurgulanıyor:
“Türkiye’de birçok firma iflas ve konkordato ilan etmiştir. İstanbul’da tekstil tamamen bitme noktasına gelmiştir. Küçük ve orta ölçekli esnaflar her yıl düzenli artan yüksek vergiler ve vergi cezaları yüzünden vergi borçlarını ödeyemez duruma gelmiş olması yetmezmiş gibi vergi ve SGK borçlarından dolayı hesaplarına bloke konulmaktadır esnafı taksitlendirerek fırsatçılık yapıyor.
İşsizliğin sonuçları
Her ay ortalama 262 bin kişi banka borçları yüzünden yasal takibe düşmüştür. Kötü ve bozuk ekonomi eşler arasında boşanmayı hızlandırdığı gibi; gençler arasında da sanal bahis ve kumarı artmıştır. Dünyada fıstık üretiminde 3’üncü sırada olan Türkiye’de fıstığın ortalama fiyatı bin 100 TL, dünyada fındık üretiminde 1’inci sırada olan Türkiye’de fındığın ortalama kilosu 800 TL’dir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’de istavrit kilogramı 400, hamsi, 250, levrek 500 ve çupra 400 TL’den satılmaktadır. Kayısı ve kiraz üretiminde dünyada 1’inci, üzüm üretiminde ise dünyada 5’inci sırada olan Türkiye’de ortalama kaysı kilogramı 120, kiraz 300, ve üzüm 150 TL’dir.”
Hiperenflasyon ülkesi
Türkiye’nin bir hiperenflasyon ülkesi olduğu belirtilen açıklamada, “SGK ve BAĞ-KUR emekli maaşlarına yüzde 16,67 zam yapılmış olup, asgari ücrete zam yapılmamıştır. Ocak ayından Haziran ayına kadar asgari ücretlinin maaşı TÜİK verilerine göre yüzde 35,05 ve ENAG verilerine göre yüzde 68,88 erimesine rağmen asgari ücretliye zam yapılmamış; emekçiler ve emekliler hiper enflasyonun altında ezilmiştir” ifadeleri de yer alıyor.
İSTANBUL
