Türkiye’nin birçok bölgesinde çevre faktörü nedeniyle arılarda kitlesel ölümler yaşanırken, en çok ölüm ise JES cenneti haline getirilen Aydın’da yaşanıyor. Diğer taraftan Küba’nın ise bir arı cennetine dönüştüğü belirtiliyor
Aydın’da 10 gün içinde 10 bin kovanda milyonlarca arı öldü. Aydın Arıcılar Birliği, Sultanhisar ilçesine bağlı Atça’da sadece bir çiftçiye ait olan arı kovanlarında çok sayıda arının öldüğünü duyurdu. Atça’da Ramazan Artık’a ait 800 arı kovanında incelemede bulunan Birlik Başkanı Ayhan Özdemir, her kovanda iki, üç çıtalık arı ölümleri olduğunu vurguladı. Her çıtada yaklaşık 2 bin 500 arı olduğunu belirten Özdemir, kovan başı yaklaşık 7 bin 500 arı öldüğü düşünülürse 800 kovanda ölen arının milyonları bulduğunu söyledi. Özdemir, “Ot ve zeytinlere ilaçlama yapıldığı için çoğu arıcımızın kovanında ikişer, üçer çıtalık arı ölümleri var. Bugün kontrolleri yaptık. Ama çare ilaçlamanın akşam yapılmasındadır” dedi. Arı ölümlerinin sebebinin tarımsal ilaçlamadan kaynaklandığını savunan Özdemir, Koçarlı ve Karpuzlu ilçelerinde de arı ölümleri olduğu yönünde çok sayıda şikayet aldıklarını ifade etti.
JES’ler arıları zehirliyor
Aydın’da yoğunlaşan Jeotermal Enerji Santrallerinin (JES) tarım arazilerini, su havzalarını kirletirken aynı zamanda milyonlarca arının da ölümne neden olduğunu biliniyor. JES’lerin kurulduğu bölgelerde balık ölümleri, arı ölümleri ve arıların bölge değiştirdiği biliniyor. Aydın uzun süredir “çürük yumurta kokan kent” olarak anılmaya başladı. Pınardere köyünden Ahmet Camuz’un yaklaşık 500 kovan arısından 450 kovanı jeotermallerin saldığı gazlardan zehirlenerek öldüğü bildirilmişti. Benzer birçok vakanın görüldüğü bölgede arıları sadece tarımsal ilaçların öldürmediği biliniyor. Birçok JES’in kurulduğu Sultanhisar’da arı ölümlerinin bir diğer nedeni de JES’ler olduğu belirtiliyor.
Küba arı cenneti oldu
Dünyanın birçok yerinde arıların yok olması endişe yaratırken, Küba’daki arılar son derece iyi durumda. Bunun başlıca nedeni çerve kirliliğinin olmaması ve böcek ilaçlarının kullanılmaması olduğu belirtiliyor. Son yıllarda yapılan çok sayıda araştırma, böcek ilaçlarının arı nüfusu üzerindeki olumsuz etkilerini doğruluyor. Arı nüfusu Avrupa’da ve özellikle Türkiye’de gerileyerek, biyoçeşitliliği tehdit ediyor. “Arı öldürücü” olarak adlandırılan böcek ilaçları, arıların yok olmasının nedenlerinden biri olarak görülüyor. Amerikan ambargosu nedeniyle böcek ilaçlarından vazgeçen Küba, arıcılık cenneti haline geldi. Küba’da bugün 200 bine yakın arı kovanı bulunuyor. Bu sayede 2018’de 10 bin tonu aşkın bal üretildi.
Ekolojik bal üretiliyor
Küba’da üretilen balın tamamı ekolojik özelliğe sahip. Böcek ilaçları, genetiği değiştirilmiş antibiyotikler arı için agresif olan bir atmosfer oluşturuyor. Arı, daha uygun, daha doğal bir atmosfere ihtiyaç duyuyor. Avrupa’da daha fazla ekolojik tehditlere, daha fazla kirliliğe maruz kaldığı belirtiliyor. Bununla birlikte, böcek ilaçları Küba’daki arıların durumunun iyi olmasının tek faktörü değil. Aremisa bölgesindeki bir arıcı, “Çevresel bir faktör ve yönetme faktörü var. Arıcılıkta örgütleme çok önemlidir ve Küba arıcılık sisteminde örgütlenmeyi başardı” diye kaydetti. Küba ayrıca arıların korunması için gerçek bir politika uygulamaya koydu.
EKOLOJİ SERVİSİ