• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Ekim 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Musa Anter yazıları - Arşiv

Türkiye’de yazarlık

29 Ekim 2023 Pazar - 23:00
Kategori: Musa Anter yazıları - Arşiv, Yazarlar
Köy korucuları

Türkiye’de gazetecilerle çobanların kaderi aynı. Çoban sürüsünü beklerken özel timler tarafından vuruluyor ve “terörist öldürüldü” diye vuranlar ödüllendiriliyor.

Gazeteciyi de şehirlerde kontrgerillalar vuruyor ve Başbakan Süleyman Demirel, “Bunlar gazeteci kılığına girmiş teröristlerdir” diyerek katilleri müdafaa ediyor.

Neyse, ölüm Allah’ın emri. Ölen değil, öldüren düşünsün.

Büyük İslam alimi Dehlevi, “Hüccetullah el Baliğa” adlı tefsirinin “Berzah” bahsinde, insanın ölümü ile ahiret arasındaki zaman içinde ruhların durumunu şöyle tarif eder: “İnsan ölür, cesedi dağılır. İnsanın hayvani olan yanı çürür, geriye ruh kalır. Ruhlar da şu halde olurlar. Bir kısım ruhlar uyanıktır. Onlar şunlardır: İyi ruhlar, bunlar rahattırlar. Kötü ruhlar azaptadırlar. Bir kısım ruhlar da uyanık değil, rüya halindedirler. Bunlar kıyamet gününe kadar böyle kalırlar.”

Anlaşılan bu rüya halinde olan ruhlar, Süleyman Bey’in “dulları, memurları, işçileri, yetimleri ve emeklileri”nin ruhlarıdır. Ne kadar isterdim, ölümden sonra Süleyman Demirel ve İsmet Sezgin’in muhakkak olan ilahi işkencedeki hallerini görmeyi. Ben işkence yapamam ama meleklere “Bu adamların hakça müstahaklarını veriniz” diye yalvarırdım. Müstahaklarını verseler kafidir, artar bile.

Süleyman Demirel’in alevler içinde yandığını seyretmek, hele İsmet Sezgin’in öfke kusan suratının ateşler içinde yandığını görmek, kim bilir ne kadar zevkli olurdu. Ben ve dayımın oğlu şehit Hüseyin Deniz de bu manzaradan ne kadar mutlu olurduk. Dünyadaki gibi onların oradaki haline kahkaha ile gülerdik.

Türkiye’de yazarlara malzeme çok. Bugün Avrupalı bir yazar, ülkesinde Demirel ve Sezgin gibi devlet adamlarını nereden bulacak? Biz de ise çuvalla.

A Süleyman Demirel, Allah belanı vermesin (“versin” desem bir de bakarsınız savcılar kızar). Değil aklı başında bir devlet adamı, sıradan bir adam bile senin gibi konuşmaz. Diyorsun ki, “Şırnaklılar, evlerinize dönünüz.” Yahu hangi eve! Sende hiç mi izan yok? Kalk emir ver, fakir fukaranın şerefli evlerini başlarına yıktır, ondan sonra da alay edercesine “evlerinize dönünüz” de. Allah senin de evini Şırnaklılar gibi başına yıksın. Bir de Kürtlere “Devletle kucaklaşınız” diyorsun.

Yahu biz hangi tarihte devlete tekme attık ki? “Milli Mücadele”de Ispartalılar Yunan kumandanlarına içkili partiler verirken, biz Kürdistan’da düşmana teslim olmamak için çoluk çocuğumuzu kucaklayarak, evimizi barkımızı terk ederek çöllere düştük. Kimimiz açlıktan, kimimiz hastalıktan öldü. “Kucaklaşın” dediğiniz kucak bizim devletimizin kucağı değil ki. Sayenizde devletimizin kucağı vahşi bir aslanın kucağına döndü. Biz Kürtler, o kucağa sığınırsak, inanıyoruz ki, paramparça ediliriz. Nitekim işte Şırnak!..

Diyarbekir pêxwaslarının (kabadayılarının) bir sözü var: Biz kardaşız. Evet bir kardaşız! Gün ola, harman ola…

—————-

1 Eylül 1992

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Ekim Devrimi’nin 106. yılı: İşçi sınıfı neden devrimcidir?

Sonraki Haber

‘Cumhuriyet demokratikleşmese boğulur’

Sonraki Haber
Arjantin: Aşırı sağ ve ikinci tur

'Cumhuriyet demokratikleşmese boğulur'

SON HABERLER

Gazeteci Ezgi Soysal’a saldırı: Yardım eden olmasaydı ölmüştüm

Gazeteci Ezgi Soysal’a saldırı: Yardım eden olmasaydı ölmüştüm

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ekim 2025

Litvanya, Belarus sınırındaki son iki kapıyı da kapattı

Litvanya, Belarus sınırındaki son iki kapıyı da kapattı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ekim 2025

Haiti’de Melissa Kasırgası: En az 26 kişi hayatını kaybetti

Haiti’de Melissa Kasırgası: En az 26 kişi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ekim 2025

İzmir’de KHK eylemi: İhraç edilen bin 700 emekçi mahkeme kararı bekliyor

İzmir’de KHK eylemi: İhraç edilen bin 700 emekçi mahkeme kararı bekliyor

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ekim 2025

İstanbul Barosu’ndan bahis soruşturmasına dair açıklama

İstanbul Barosu’ndan bahis soruşturmasına dair açıklama

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ekim 2025

Anne ve 2 çocuğunun katledildiği saldırıya dair bir gözaltı

Anne ve 2 çocuğunun katledildiği saldırıya dair bir gözaltı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ekim 2025

Yol yapımında kuyuya düşen işçi hayatını kaybetti

Yol yapımında kuyuya düşen işçi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
29 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır