• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Aralık 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Türkiyeli olmak…-Aziz Ferman

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
17 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Türkiyeli olmak demek; Türkiye’yi tarihiyle, kültürüyle ve değerleriyle tanımaktan geçer. Türkiye Cumhuriyeti tarihini bilmek ise toplumsal hafızaya danışmayı gerekli kılar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu zemin Osmanlı’nın; hem pastadan pay almak hem de kendi topraklarında yaşanan ekonomik ve siyasi krizler yokmuş gibi, sıkışmışlığını perdelemek için Dünya Savaşı’na katıldığı bir süreçtir. Avrupa’da milliyetçilik bu savaşla yeniden canlanmış ve yaygınlaşarak bugün Türkiye’nin temel stratejisi olmuştur. Bu gerçeklik Ortadoğu’da, özelde Suriye merkezli yaşanan olaylarda da benzer bir sürecin yaşandığını göstermektedir. Dünyada yaşanan sistem krizlerini savaşla çözme mantığı; tarihte olduğu gibi yeni savaşlar üretip, sömürüyü ve krizi büyüterek katliamlara yol açmış ve de insan öldürmek gündem değiştirme kılıfı olmuştur. Bu nedenle de Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na girmesi toprak kaybını önlememiş tam tersi parçalayıp yok etmiştir. Bugün intikam alırcasına Türkiye’nin Osmanlı toprak bütünlüğüne kavuşacağını söyleyen kişilikler, Türkiye’yi küçültmeyi hatta tıpkı Osmanlı gibi parçalamayı esas alan güçlerin ta kendisidir. Türkiye’nin bugün yaşadığı ekonomik, sosyal ve siyasal krizler o süreçte yaşanan konjonktürü tam olarak açıklamasa da çok benzerdir. Savaş sonunda Cumhuriyet rejiminin ilan edilmesi ve demokratikleşmek için yapılan girişimler, daha doğrusu yaşanan sorunları içten çözme çabaları, bir bütünen yok olmayı engellemiş ve reformlarla Cumhuriyet rejimine geçilmiştir.

Yaşanan bu reform sürecinde Osmanlı topraklarında yaşayan birçok halk ve kültür ayrılmayı talep etmiş ve nihayetinde de ayrılmıştır. Bu da gösteriyor ki sıkışmışlık ruh haliyle beraber gelişen baskı ortamı, çoğulcu yönetim sistemlerinde parçalanmayı doğuran asıl sebep olmaktadır. Yani bugün “Türkiye’yi parçalıyorlar” naraları atarak gelişen muhalefeti sindiremeyenler Türkiye’yi parçalayanların ta kendisidir. Kendini merkeze koyan ve eksikliği sürekli dışarıda arayan ve kendini sözde lider olarak adlandıranlar Türkiye’yi geriye çekenlerdir ve böyle devam ederse bu megaloman ruh hali nedeniyle Türkiye’nin yıkıcı gücü olacaklardır.

Böylesi krizli süreçlerde içten bir demokratik ve dinamik güç açığa çıkar ve yaşanan süreci evirir. Bu durum tüm değişim süreçlerinde yaşanan bir ritüele dönüşmüştür ve de sonuç almıştır. Türkiye’de de yaşanan bu gelişmelere duyarsız kalmak demek insanlığın yaratmış olduğu değerler silsilesine yabancılaşmak demektir. Türkiye’de devrimci demokratik çizgi her zaman kendini var kılmış ve de var olacaktır. Demokrasi insanlık tarihinden beri var olan insanın ve toplumun yaratmış olduğu; ahlak, adalet, estetik, vicdan, paylaşım, üretim ve birlikteliğin tek kavramda buluşmasını ifade etmektedir. Sıralanan bu kavramların her birinin tarihi araştırıldığında üzerine ciltler dolusu kitap yazılacak kadar kapsamlı ve de tüm bilimlerin temel taşını oluşturacak derecede bilgi yüklüdür. Bu nedenle bağrında birçok kültürü ve dini barındıran bin yıllara dayalı tarihi değerleriyle çekim merkezi haline gelmiş olan bu topraklarda yaşanan her türlü gerici ve şovenist yani antidemokratik yaklaşıma karşı ortak tutum sergilemek bu tarihi değerlere sahip çıkmanın, kimliğine sahip çıkmanın bir diğer adıdır.

Bugün Türkiye’yi bölmeye çalışan sözde liderlere en güzel cevap; başta Kürt halkı olmak üzere tarihine, toprağına, diline, müziğine, destanlarına ve de en önemlisi tüm bunlara sahip çıkan öncülerine sahip çıkmaya çalışan halklar ve inançların yaşamasıdır. Özcesi; bu ülkede ötekiler yaratanlara rağmen öteki olmamaktır. Öteki olmamakta ısrarcı olup bulunduğu zamanda tarihine sahip çıkıp, bu toprakların asıl sahibi gibi yaşamaktır. Sınırlar çizenlere inat, sınır kabul etmemektir. Öteki olan; faşizmdir, iktidardır, kapitalizmdir, militarizmdir, cinsiyetçiliktir, halklar ve inançlar değildir. Bugün Türkiye’de yaşayan ve sayısı binleri aşan Kürt halkının irade olarak gördüğü legal parti HDP üyeleri, bu partinin milletvekilleri, bu partinin amaçları doğrultusunda mücadele etmiş ve şu an tutuklu bulunan seçilmişler, bu fikri savunup da savunduğu fikirler uğruna tutsak alınan yurtseverler ve bunların dışında Türkiye’de ötekileştirildiği için sürgün olan ve dünyanın birçok yerine dağılmış olan Kürtler bugün tüm benlikleriyle kendi olmakta ısrarcı oldukları için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tutsak alınmasının kendilerini de tutsak ettiğinin bilinciyle bedenlerini ölüme yatırmışlardır. Bu sadece bir kişi şahsında açığa çıkmış bir eylem değil esasta tarihine sahip çıkmanın, Türkiye halklarını bölmek isteyenlere rağmen bölünmemekte ısrarcı olmanın da eylemidir. Bu nedenle devrimci öz ve duruş bu taleplerin kendi talepleri de olduğunun bilinciyle bu eylemlere ortak olmayı gerektirmektedir.

Türkiyeli olmak, Türkiye’de yaşanan sorunların çözümü için tek beden olabilmektir, bu duruma sessiz kalmak sorunlara ortak olmakla eşdeğerdir…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Muaviye oyunları, Hüseynî direniş: Barışın sınavı

İmralı tutanağının gölgesinde siyaset

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Bilindiği gibi, geçen yıl ekim ayında Bahçeli’nin DEM heyetini ziyaretiyle başlayan süreç hâlâ devam ediyor. Bahçeli’nin el sıkışmasından ve o...

Toplumsal katılım ve müzakere

Toplumsal katılım ve müzakere

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Oysa yüzleşmemiz gereken bir ‘karanlık’ var, bunun için esas ihtiyacımız olan husus ise düşünce üretmektir. Çözümler düşünce geliştirilerek bulunur. Pozitif...

ABD’nin güç kaybı ve yeni sistemin kodları

ABD’nin güç kaybı ve yeni sistemin kodları

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Washington, Erdoğan yönetimini ne öngörülebilir buluyor ne de bölgesel istikrar için faydalı görüyor. Suriye’de kendi çıkarlarını korumak için Türkiye’nin hareket...

Konuşanlar ve kekeleyenler

Konuşanlar ve kekeleyenler

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Mesela bunlara göre toplum bir anda kapitalizmden sosyalizme bıçakla kesilir gibi geçiş yapacak. Arası yok, geçiş süreci yok. Halbuki, dillerinden...

İstanbul barış dersleri

İstanbul barış dersleri

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Krizlerin ve belirsizliklerin ortasında Türkiye kendi barışını konuşmaya devam ediyor. DEM Parti’nin 6-7 Aralık’ta İstanbul’da yaptığı Barış ve Demokratik Toplum...

Dilan ve ‘komünün çocuğu’

Dilan ve ‘komünün çocuğu’

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Aralık 2025

Bazı konuları yazmak zordur. Ne yazarsan eksik kalır, hislerini tam anlatamaz. Dilan Karaman hakkında çok şey yazıldı. Gerçek ne, tam...

Sonraki Haber

Devlet, muhtar, siyaset-I-Adnan Çelik

SON HABERLER

Muaviye oyunları, Hüseynî direniş: Barışın sınavı

İmralı tutanağının gölgesinde siyaset

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Toplumsal katılım ve müzakere

Toplumsal katılım ve müzakere

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

ABD’nin güç kaybı ve yeni sistemin kodları

ABD’nin güç kaybı ve yeni sistemin kodları

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Konuşanlar ve kekeleyenler

Konuşanlar ve kekeleyenler

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

Arzu Yılmaz: Şara misyonunu tamamladığında gönderilecek

Arzu Yılmaz: Şara misyonunu tamamladığında gönderilecek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
10 Aralık 2025

İstanbul barış dersleri

İstanbul barış dersleri

Yazar: Heval Elçi
10 Aralık 2025

DEM Parti Rojin Kabaiş dosyasını Meclis’e taşıdı: Gerçek örtbas ediliyor

AYM, Sayıştay, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı’nın bütçeleri kabul edildi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır