Dumlu 2 No’lu Cezaevi’ndeki ihlalleri anlatan tutsak Burak Büyükkaya, kendisine gelen mektubun her satırının sansürlendiğini söyledi
Erzurum Dumlu 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutsak Burak Büyükkaya, cezaevinde yaşanan hak ihlallerini Mezopotamya Ajansı’na (MA) gönderdiği mektupla anlattı. Burak Küçükkaya, mektubunda koğuş sayımdan mektuba, kitap ve gazete ile dergilere el konulmasına kadar, yaşanan ihlalleri sıraladı.
Burak Büyükkaya mektubunda, “Cezaevi idaresi ile yaşadığımız sorunların çözümü için yaptığımız görüşmelerde daimi çözüm odaklı olmamıza rağmen adeta askeri bir nizam dayatır gibi ayakta durulması isteniyor. İnsan onurunu kıran bir uygulama olduğu için bunu kabul edemeyiz. Maalesef cezaevi idaresi henüz ilk sorunu dahi çözmekten uzaktır. Halbuki hiçbir kurum bu kadar egolu olamaz, olsa da sorunlar çözümsüz kalır” dedi.
‘İnsanların yan yana gelebilmesinin kötüleştirildiği bir düzendeyiz’
Tutsakların yalnızlaştırılmaya çalıştırıldığını ifade eden Burak Büyükkaya mektubunda, “Siyasi tutsaklar olarak farklı bloklarda birbirinden uzak şekilde tutuluyoruz yıllardır. Bunun yarattığı birçok sorun var. Beraber faaliyetlere katılamamaktan tutalım farklı günlerde açık ziyaret olduğu için ailelerimizin mağdur edilmesine kadar. İnsanların yan yana gelebilmesinin kötüleştirildiği bir düzendeyiz. Fakat insan olmak beraberlik, birlik istiyor. O nedenle biz esasen insan olmakta ısrar ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kitaplara el konuldu
Burak Büyükkaya mektubunda yine “Kitaplarımızda Kürtlerin özgürlük mücadelesi çabası geçerse kesinlikle verilmiyor. Hatta Kürt tarihi ile ilgili çok sınırlı kitaplara el koymuyorlar. Son olarak ‘Gülümse ey devrim’, ‘Ortadoğu’da kayıp komünal halkalar ve Kürtler’ kitaplarıma el konuldu. Tabii gerekçe belli… Demokratik Modernite verilmedi. Sanırım demokrasi kelimesine alerjileri var. Sonra mektuplarla ilgili yaşadığımız sorunları nasıl aktarabilirim ki. Geçen hafta bir mektubu 3 ay sonra bana verdiler. Mektupta şiir varmış anladığım kadarıyla. Sayfada sadece ‘Kendine iyi bak heval’ satırı kalmıştı, gerisi karalanmıştı tabii bu ilk değil” diye belirtti.
Hastane sevklerinin ayları bulduğunu mektubunda ifade eden Burak Büyükkaya, “Diş rahatsızlığı yaşayan arkadaşlar yıllardır kelepçe açılmadığı için tedavi edilmiyorlar. Açık ziyaretlerde ailelerimiz X-Ray’dan geçerken cihaz ses çıkardığı için çıplak arama veya onların deyimi ile detaylı aramaya alınıyorlar. Yaşlı, genç, çocuk fark etmeksizin bunu yapıyorlar. Üstelik bunlar dışında ince politikaları da az değil” ifadelerini kullandı.
Mektupta bu ihlallerin insan onurunu kıran şeyler olduğunu ifade eden Büyükkaya, buna karşı tarih boyunca insanların karşı durduğu gibi tutsaklar olarak da karşı duracaklarını söyledi.
Haber: Müjdat Can \ MA









