Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutsakların tedaviye erişim engelleri sürüyor. Tutsak aileleri ve dayanışma örgütleri, barış sürecine rağmen devletin adım atmamasını eleştirerek, hasta ve siyasi tutsaklar için acil tahliye çağrısında bulundu
Kürt sorunun çözümüne dair yürütülen ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin önemli gündem maddelerinden biri de tutsaklar sorunu, sürdürülen uygulamalarla adata kronik bir sorun halini aldı. Avrupa Birliği’nin ‘geniş yorum içermesi’ nedeniyle değiştirilmesini tavsiye ettiği ‘Terörle Mücadele Kanununu (TMK)’ kapsamında yargılanan ve aralarında siyasetçi, sanatçı, gazeteci, yazar, avukat, belediye başkanı, aktivist, sivil toplum örgütü temsilcilerinin olduğu 5 ile 10 bin tutsağın cezaevinde bulunduğu tahmin ediliyor.
TMK’nın geniş yorumu nedeniyle cezaevlerindeki tutsak sayısı her gün artarken aynı zamanda ‘Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları Yönetmeliği’ ile İnfaz Yasası’na göre, infaz süresini tamamlayan tutsakların tahliyesinin ertelenmesi ise başka bir başka bir sorun olarak mevcudiyetini koruyor. Tutsaklarla ilgili başka bir sorun ise hasta tutsakların tahliyelerinin önündeki engeller olarak duruyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Nisan-Mayıs verilerine göre, cezaevlerinde en az bin 412 hasta tutuklu bulunuyor. Bunlardan 335’i ağır hasta. İHD verilerine göre, 2018-2023 yılları arasında cezaevlerinde 2 bin 258 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin önemli bir kısmı ise hasta tutsaklar oluşturuyor. En son yüzde 93 engelli raporu bulunan ve infazı sağlık nedeniyle 6 ay ertelenmiş olan hasta tutuklu Hadi Elçiçek, kanser tedavisi gördüğü Adana Şehir Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
Hasta tutsaklar sorunun çözümünün Kürt sorunun dair yürütülen süreçte oynayacağı kolaylaştırıcı rolü ve hasta tutsaklar sorununu değerlendiren Akdeniz Adana Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (AATUHAY-DER) Eşbaşkanı Zahir Akalın, sürece rağmen sorunların sürdüğünü söyledi. Cezaevlerinde hak ihlallerinin devam ettiğini, hasta tutukluların yeterince tedavi edilmediğini vurgulayan Zahir Akalın, hasta ve siyasi tüm tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Hasta tutsaklar yaşamını yitiriyor
‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni destekleyen tutsakların ve yakınlarının bir an önce özgürlüklerine kavuşmayı beklediklerini dile getiren Zahir Akalın, ancak onlara düşman hukuku uygulanmaya devam ettiğini vurguladı. Tutsakların fiziki ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, hasta tutsakların tedavilerinin engellendiğini, cezasını tamamlayan tutsakların tahliyelerinin engellendiğine ve Zahir Akalın, bu uygulamaların sürece ters uygulamalar olduğunu belirtti.
Cezaevlerindeki hasta tutsakların sağlığa erişimde yaşadığı sorunların devam ettiğini kaydeden Zahir Akalın, kanser hastası Hadi Elçiçek’in yaşamını yitirmesine şöyle dikkat çekti:
“Hasta tutsaklar halen yaşamını yitiriyor. Halen cezaevlerinde hasta tutsaklar var. Bu tutsaklar ölüm döşeğindedir. Biz bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Bizler başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsaklara özgürlük talep ediyoruz.”
‘Devlet dahil herkes sürece el uzatsın’
Antalya Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Antalya TUAY-DER) Eşbaşkanı Nazime Bayhan ise, ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ yürütülmesine rağmen cezaevlerinde herhangi bir iyileşme yaşanmadığını, çıplak arama uygulamalarının sürdüğünü, gazete ve radyo yasaklarının hala devam ettiğini şöyle aktardı:
“Sabah 5’te aramaya gelip tutsaklara hakaret edip eşyalarını dağıtıyorlar. Bu sürecin böyle olmasını beklemiyorduk. Sayın Öcalan bu süreci devletin önüne koydu ama aylar geçmesine rağmen herhangi bir değişiklik söz konusu değil. Disiplin cezaları sürüyor, tedavi engellemeler sürüyor. Sonuna kadar bu sürecin arkasındayız ama devlet tarafından hiçbir değişiklik yok. Sayın Abdullah Öcalan’a güveniyoruz, sonuna kadar bu sürecin arkasında duracağız. Sayın Öcalan ne dediyse yaptı ama devlet harekete geçmiyor. Cezaevlerindeki arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Devlet dahil herkes bu sürece el uzatsın.”
Haber: Hamdullah Yağız Kesen / MA