Cezaevlerinde tutukluların yaşadığı hak ihlallerine ilişkin konuşan anneler, artık yaşanan kötü muamelenin son bulmasını isteyerek, “Çocuklarımız kimsesiz değil, biz onların yanındayız” diye belirtti
Cezaevlerinde hak ihlalleri ile birlikte şüpheli ölümler artarken, İnsan Hakları Derneği (İHD) raporlarına göre; cezaevlerinde 605’i ağır en az bin 604 hasta tutuklu bulunuyor. Cezaevlerinde dayatılan uygulamalara ilişkin konuşan tutuklu anneleri, yapılanları kabul etmediklerin belirterek, herkesi dayanışmaya çağırdı.
‘Hak ihlalleri son bulsun’
Adana F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 6 yıldır tutuklu bulunan Naim Türköz’ün annesi Nazife Türköz, devletin cezaevlerinde tutuklulara zindan içerisinde zindan yaşattığını söyledi. Türköz, cezaevlerinde tutukluların birçok hak ihlaline maruz kaldığını belirterek, “Tutuklulara üzerindeki baskı ve zulüm politikası gün gittikçe daha da derinleştiriliyor. Çocuklarımız yapılan bu hukuksuz uygulamaları kabul etmiyoruz. Biz istiyoruz artık bu yaşanan hak ihlalleri son bulsun. Bizim çocuklarımız kimsesiz değildir. Devlet bu şekilde yaparak neyi hedeflemeye çalışıyor? Dilimizi yasaklıyor, cezaevlerine atıyor, öldürüyor. Kürt halkının talepleri meşrudur ve bunu savundukları için çocuklarımız yargılanıyor. Bu savaş ve zulüm politikasına son versinler artık, barış ve kardeşliğin bu topraklara gelmesini istiyoruz” diye konuştu.
‘Bilinçli bir politika’
Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 6 yıldır tutuklu olan Vedat Sari’nin annesi Remziye Sari, devletin; tutukluları ailelerinin yaşadığı yerlerden uzak şehirlerde tutarak bir yıldırma politikası uygulamaya çalıştığını söyledi. Sarı, oğlunun uzak bir cezaevinde tutulması nedeniyle 4 yıldır görüşe gidemediğini belirtti. Sarı, “Çocuklarımızı ailelerinin yaşadığı şehirlerden uzak cezaevlerinde tutulmaları bilinçli bir politikadır. Hem cezaevinin uzak olmasından kaynaklı hem de sağlık sorunlarından kaynaklı çocuğumu görmeye gidemiyorum. Bu mağduriyeti sadece ben değil bugün kendi varlığı için mücadele edip cezaevine giren tutuklu yakınlarının hepsine yapıyorlar. Bunun yanında sürekli işkence, kötü muamele, tek hücre cezası dayatılıyor. Tutuklu aileleri olarak bu durumu kabul etmiyoruz. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve şüpheli ölümleri son bulsun” diye konuştu.
‘Keyfiyete dayalı uygulamalar’
Van F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan tutuklu Mert Ekinci’nin annesi Şefika Ekinci, devletin Kürt halkı üzerindeki uyguladığı antidemokratik ve hukuksuz uygulamalarının giderek derinleştirildiğini, bunun en somut örneğinin ise cezaevleri olduğunu söyledi. Ekinci, “Cezaevlerinde bugün devletin talimatı doğrultusunda gardiyanlar tutuklularımıza yüzlerce hukuksuz uygulama dayatıyor. Bu yapılan uygulamalar hiçbir yasada yoktur ve tamamen keyfiyete dayalı uygulamalardır. Çocuklarımız kimsesiz değil, onların yanındayız ve yapılanları da kabul etmiyoruz. Anneler olarak tek isteğimiz 40 yıldır devam eden bu savaşın barışla sonuçlanmasıdır. Bunları söylediğimizde bile suç sayılıyor. Ama yine de bu ülkeye barış gelmesi için mücadele edeceğiz” diye belirtti.
‘Bu zulmü kabul etmiyoruz’
Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevinde 1 yıldır tutuklu bulunan Mehmet Miraç Dinç’in annesi Keve Dinç de, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine kabul edilmez olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Cezaevlerinde tutuklular doğru dürüst yemek bile vermiyorlar. Sürekli gardiyanların tehditlerine maruz kalıyorlar. Sanki orada olan insanların aileleri yokmuş gibi davranıyorlar. Unutmasınlar ki; hepsinin aileleri var ve yanlarındadır. Allah bile bu zulmü kabul etmiyor. Derhal tutukluların üzerindeki hak ihlallerinin kaldırılmasını istiyoruz.”
