Asgari ücret görüşmelerini değerlendiren parti ve sendika yöneticileri, emekçilere önerilen ücretin açlık sınırının altında olduğuna dikkat çekerek, ‘Sefalet içinde yaşamayı dayatıyorlar’ dedi
Yadigar Aygün/İstanbul
Milyonlarca insanın gözü kulağı asgari ücret görüşmelerinde. Belirlenecek asgari ücretin 3 binin üzerinde olması gerektiğine dikkat çeken emek örgütleri, yaşamın asgarisini kabul etmediklerini söyledi. “Yaşamanın asgarisi olmaz insanca yaşamak istiyoruz” şiarını benimseyen parti ve sendika yöneticileri asgari ücret görüşmelerini, asgari ücret taleplerini gazetemiz Yeni Yaşam’a değerlendirdi.
‘Bakan çıkıp açıklasın’
HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, bütün ücretlerin asgari ücrete ayarlanarak verildiğini hatırlattı. Piroğlu, AKP ve sarı sendikaların emekçileri yoksulluğa mahkum ettiğini, sefalete sürüklediğinin altını çizdi. “Yaşamın asgarisinin kabul etmiyoruz” diyen Piroğlu, “Emek gücünü satarak sağlayan toplamda 65 milyonun bir yıllık kaderinin belirlendiği asgari ücret tartışmasıdır. Biz kavramsal olarak asgari ücret değil insanca yaşam ücretini doğru olarak buluyoruz. Yaşamın asgarisini kabul etmiyoruz. Asgari ücret tanımının kendisi bu çalışan yığınlara asgari bir insanca yaşam önermekten başka bir şey değildir. Hem hükümet hem de hükümetin yanında duranlar sendikaların önerdiği rakamlar ile ölçülüyor. Oysa bu rakamlar insanca yaşam sınırıyla tarifleniyor. Biz bu sınırın yoksulluk sınırının ötesinde bir tarif olması gerektiğini savunuyoruz. Çalışma bakanı dedi ki asgari ücret Avrupa ülkelerinin çoğunun önünde çıksın saysın, o ülkeleri biz de öğrenmiş olalım. İnsanlara önerdikleri ücret açlık sınırının altında bir ücret. Sefalet içinde yaşamayı dayatıyorlar. Bu hükümet hala krizin faturasını çalışan yığınların sırtına yükleyecek. Peki biz ne yapacağız? Cevap çok basit. Irak’a, Lübnan’a, Şili’ye bakmak lazım. ‘Yoksula emek yoksa zengine huzur olmamalıdır’ sloganını haykırmak lazım” diye konuştu.
‘Savaşa değil işçiye bütçe’
DİSK’e bağlı Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, AKP’nin ekonomik krizi yönetemediğine dikkat çekti. Karabulut, bütçenin savaşa ve yandaşlara ayrıldığını vurguladı. AKP’nin ve sermaye güçlerinin emekçilere açlık ve yoksulluk sınırının altında bir asgari ücreti reva gördüğünü belirten Karabulut, sürekli gelen vergi kalemleri ile maaşların eridiğinin altını çizdi. Karabulut, “Hükümet ve patronlar ne olursa olsun açlık sınırın altında bir asgari ücret öngörüyor. Sırtımıza pek çok vergi küfesi geldi. Savaş bütçesini kıssalar işçilere de bütçe bulunur. EYT’ye de, yoksulluğa da bütçe bulunur. Bir savaş uçağının kalkışı bir milyon dolarlardan bahsediliyor. Şu anda mücadelemiz yetersiz, eksik, parçalı bir mücadele. İşçi sınıfı, emekçiler ne kadar mücadele ederse asgari ücretin seviyesi, miktarı da bir o kadar yükselecek. Zaten onlar vermez biz mücadele edersek alırız. Şu an gördüğümüz tabloda ne yazık ki bizler açısından bir özeleştiri vermek gerekirse, hükümet ve patronlar ne derse o olacak pozisyonda. Biz buna karşı mücadeleyi yükseltemediğimiz takdirde talep ettiğimiz rakamları yakalamamız çok zor” dedi.
‘Avrupa’nın çok gerisinde’
Dev Tekstil Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Geyik ise Türkiye’nin asgari ücret sıralamasında ülkelere göre çok geride olduğunu belirtti. Geyik, “Asgari ücret görüşmelerinde tam anlamıyla bir orta oyunu yaşanmakta. Yaşanan orta oyunu bozacak olan işçi sınıfının mücadelesi olacak. Türkiye asgari ücret sırasında oldukça gerilerde. Asgari değil insanca yaşamaya yeten bir ücret istiyoruz. Bu şiarımızı öne çıkaracağız” diye belirtti.