• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Aralık 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Üçüncü Yol paradigması nasıl ve nereye götürür?

20 Mayıs 2020 Çarşamba - 00:46
Kategori: Yazarlar

Sevda Noyan diye birisi ortaya çıktı, bir TV ekranında şöyle dedi: “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür. Onu söyleyeyim yani. Biz çok donanımlıyız bu konuda maddi ve manevi olarak. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede var 3-5. Benim listem hazır açıkçası.”

Ailesi “manevi” olarak donanımlıymış. Bu belli. Manevi olarak hazır. Ama bir de “maddi” olarak da donanımlıymış. Noyan ailesi bu donanımlarıyla “50 kişiyi götürürmüş.” 50 kişi nasıl “götürülür?” Otomobille mi, kamyonla mı, traktörle mi? “Götürme” sözcüğünün mecazi anlamı, tıpkı “temizleme” gibi, fizik olarak ortadan kaldırmadır. Yani öldürmek. Bu eylem için “maddi donanımın” adı da silahlanmadır.

Sevda isimli şahıs, TV’den alenen, ailesinin en az 50 kişiyi öldüreceğini, kendisinin de onunla aynı sitede yaşayan 3-5 kişiyi öldürmek üzere liste yaptığını dünya aleme “ihbar” etmiş. Samimi itiraf anlayacağınız.

TV ekranından şahsen 3- 5 kişiyi, ailesinin ise  50 kişiyi öldürmeye hazırlandığını, bu amaçla silahlandığını ilan eden Noyan’ın bu dehşet verici konuşmasını Ülke TV programcısı diğer şahıs hararetle onaylamış.

Savcılar da, “eyleme geçmedikçe öldürmek de içinde her türlü niyeti düşünce özgürlüğü” saydıkları için kıllarını kıpırdatmamış.

İşin adli kısmını “onaylıyorum.” Eyleme geçmedikçe “komünistleri, LGTBİ bireylerini, Kürt siyasilerini öldürmekten” söz etmeyi “düşünce özgürlüğü” saymaya, onları da başkalarının, eyleme geçmeksizin “öldürmekten” söz etmesini de serbest bırakacaklarsa, razıyım, benim için hava hoş. Potansiyel cani birisini öldürmeyi içinden geçiriyorsa, caninin bunu dışından da ifade etmesi yerinde olabilir. Hiç değilse bizi kimin öldürmek istediğini böylece öğrenmiş oluruz.

Oluruz da bunu nasıl önleriz?

“Manevi ve maddi donanımla.”

Adli süreç gayet demokratik. “En şok edici düşünceyi” bile özgür kılıyor. Daha ne diyelim.

Adaletin “kesmediği parmak, haliyle acımaz.” Parmağı kesmeyen adalete o nedenle hayran olup, bayılıyoruz. Kimse parmak kesmemeli. “Sevda’nın küçük parmağını kesin” diye bağıran medya bu konuda “parmak kesmeyen adaleti” örnek almalı.

Zaten “özgürlükçü RTÜK” de biz gazeteciler adına “Noyan’ın parmağına dokunma” çağrısı yaptı bile.

Bakın RTÜK Başkanı denilen Şahin soyadlı adam Noyan ailesinin katliama silahlanarak hazır olduğunun ilan edildiği yayın hakkında ne demiş?

“Ülke TV ile ilgili raporlar üst kurula gelecek. Ancak verilecek bir müeyyide varsa, bu müeyyidenin bir darbe sevicilerini, darbeyi övenleri sevindiren ve onları gülümseten bir ceza olmaması gerektiğini düşünüyorum. Darbeyi övenlerin karşısında söylenenleri biz cezalandırmak gibi bir pozisyonda değiliz. Çok büyütülecek bir konu değil.”

Bu muhteşem demeci heyecanla karşıladım. Tünelin ucunda ne kelime, tünel ışıklar içinde, özgürlük sularında yüzdüğümüzü düşünüyorum.

Buradan hareketle ben de Yeni Özgür Politika sayfalarından, “cezalandırmak gibi bir pozisyonda olmayan” RTÜK başkanın toleransına ve Sevda’nın küçük parmağını kesmeyen özgür yargımızın özgürlükçülüğüne istinaden kendi ailemin ve şahsımın “katliam” hazırlığını muhterem halkımıza duyurmak istedim.

Şeffaflık icabı. İçimden geçeni dışımdan duyurmakta Sevda hanım bana ilham, RTÜK ve yargı da “şok edici düşünceye” gösterdiği nezaket nedeniyle cesaret verdi.

Eğer günün birinde Erdoğan Ergenekonculara karşı ve Ergenekon da Erdoğan’a karşı bir darbe yapmaya kalkarsa, 15 Temmuz’da kursağımızda kalan “Üçüncü Yol” paradigmasını hayata geçirmek üzere, benim ailem ve şahsım listelerimizde yer alanlar arasından en az 50 kişiyi, şahsım da komşularımdan 3- 5’ini ‘götürmek’ amacıyla manevi ve maddi olarak donanmış durumdayız”…

Tam bunları yazdım, telefonum çaldı: Quto!

“Veysi abe, paradigmayı yanlış anladığını saniyem dedi, Kürtler üstü kapalı konişmiy. ‘Götürmek’ diyorsak, essahtan götiriyik…”

“Ben de mahsustan demedim zaten” diye yanıtladım.

“Serok Üçüncü Yol dediğinde senin ailen ve şahsın gibi demiy.”

Anlattı: Eğer Üçüncü Yol paradigmasını doğru anlasaymışız, 15 Temmuz darbesinin ardından Erdoğan halkı alanlara çağırdığında, biz de alternatif alanlara çıkmış olmalıydık. Böylece darbeciler bir alanda, darbeyi bastıranlar ikinci alanda, biz de üçüncü alanda toplanıp, “ne kışlanın darbesi, ne Saray’ın darbesi, yaşasın Radikal Demokrasi” diye haykırmalıydık.

“Eee, şu götürme işini de bir anlat” diye bağırdım.

“Anlatiyem. Eğer Ergenekon ve Saray birbirine karşı darbeye kalkıştığında, şahsın tek başına yapamasa da, ailen iki otobüs kiralasın Üçüncü Yol Alanı’na 50’şerden yüz yurtseveri ‘götürsün’.”

“Ya maddi donanım?” diye sordum.

“Sen kendini maneviyatla donat, gerisini Allah’a havale et. Ne demişler, Allah deldiği boğazı boş bırakmazmış.”

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

10 dakika ara ve filmin devamı

Sonraki Haber

Brezilya’da salgın nedeniyle ölümler tırmanışta

Sonraki Haber

Brezilya'da salgın nedeniyle ölümler tırmanışta

SON HABERLER

Gazeteci Osman Çaklı ‘adli kontrol talebiyle’ mahkemeye sevk edildi

Gazeteci Osman Çaklı ‘adli kontrol talebiyle’ mahkemeye sevk edildi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

Sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenler anıldı

Sokağa çıkma yasaklarında yaşamını yitirenler anıldı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

‘Komün ve meclisler ekmek ve su kadar gereklidir’

‘Komün ve meclisler ekmek ve su kadar gereklidir’

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

Remzi Kartal: DEM Parti’nin tutanağın hazırlanmasına dahil edilmemesi ciddi bir eksiklik

Remzi Kartal: DEM Parti’nin tutanağın hazırlanmasına dahil edilmemesi ciddi bir eksiklik

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

Avustralya’da silahlı saldırı: En az 10 ölü

Avustralya’da silahlı saldırı: En az 10 ölü

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

Emekçiler Ankara’da: Savaşa değil emekçiye bütçe

Emekçiler Ankara’da: Savaşa değil emekçiye bütçe

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
14 Aralık 2025

Ömer Öcalan: Önder Apo ‘Her evde Kürtçe konuşulmalı’ diyor

Ömer Öcalan: Önder Apo ‘Her evde Kürtçe konuşulmalı’ diyor

Yazar: Bedri Adanır
14 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır