• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
10 Temmuz 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Afşin Aybar

‘Umut hakkı’

10 Temmuz 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Afşin Aybar, Manşet, Yazarlar
‘Umut hakkı’

Önder APO bize hangi umut hakkını tanıdı? Dünyayı hatta evreni tüm eko-sistemi ile birlikte bir mahşer yerine dönüştüren kapitalist moderniteden kurtulup demokratik moderniteye ulaşma umudunu verdi

Afşin Aybar

2013 yılında AİHM’nin kararı sonrasında ‘umut hakkı’ kavramı gündemimize girmiş oldu. Öncelikle infaz rejimi ile ilgili olan bu kavramı çok fazla hukuki izahlara başvurmadan ifade etmeye çalışalım.

Umut hakkı, infaz rejimine yönelik geliştirilen bir yorumdur ve özetle şöyledir: Bir kişiyi hapsetmenin amacı onu cezalandırmak değil ‘iyileştirmek’ ve ‘topluma kazandırmak’tır. Uzun yıllar cezaevinde kalan bir insan dışarı çıkma umudu olmadığında kendini düzeltme ve toplumla bütünleşme ihtiyacı duymayacaktır. Hele ki Türk ceza ve infaz sisteminde yer alan ‘ölünceye kadar’ içerde kalacak kişi hiç dışarı çıkma umudu olmadığı için infazın amacı doğrultusunda bir tutum geliştirmeyecektir. İnfaz sisteminde kişinin umut etmesini fiili olarak engelleyen her husus infazın amacı ile çelişeceği için ‘umut hakkı’ terimi hukuka yorum yolu ile kazandırılmıştır. Böylece kişinin dışarı çıkabilme umuduna tutunarak kendisini sisteme uydurması hedeflenmektedir.

Bu kavram Önder APO ile ilişkili olarak gündemimize girdi. Bir kavram ustası olan Önder APO yorum gücünü de kullanarak bu kavrama da yeni bir anlam yüklemiş oldu. Zindanın içerisi ve dışarısı olmadığını, kapitalist modernite sisteminin kendisinin insanlık için bir zindandan farksız olduğunu daha önceki değerlendirmelerinde sıklıkla vurgulamıştı. Weber’den ilhamla ‘demir kafese’ alınmış bir toplumsal gerçekliği yaşamaktayız. Adeta ‘ölünceye kadar’ bu sisteme mahkummuşuz gibi bu sistemin dışında, alternatifi olan bir yaşamı hayal edemez hale getirilmiş durumdayız. Önder APO demokratik modernite alternatifi ile verili sistemin bir dışarısı olduğunu ve kendimizi yeniden oluşturur, inşa edersek bu sistemden çıkabileceğimizin umudunu vermektedir.

Önder APO, Jineoloji çalışmasını yürüten arkadaşlar şahsında tüm kadınlara yolladığı mektubunda kadınlara ‘umut ilkesi’ verdiğini belirterek bu hukuksal kavram üzerinde yeniden düşünmemizi sağladı. Buna göre kölelikten, karanlıktan, insanlığın mahşeri olan kapitalist sistemden kurtulmanın, özgürlüğe ve aydınlığa ulaşmanın bir yolu var. Kendimizi o aydınlığa ve özgürlüğe göre yeniden oluşturur ve toplumsallaştırırsak umut her zaman vardır. Hukuki terim olan ‘umut hakkı’na göre zindandan çıkabilmek için kendini sistemin istediği ‘iyileştirilmiş’ ve ‘topluma kazandırılmış’ kişiliğe dönüştürmen gerekir. Kendin olmaktan çıkıp sisteme göre olman istenir. Önder APO ise bize tanıdığı umut hakkı ile tam tersine bizden kendimiz olmayı ister. Ancak böyle olursa sistemin yarattığı yabancılaşmış kişilikten kurtularak sistemin dışarısını hayal edebilir ve hedefleyebiliriz. Kendi olmayı başarmış kişi etik-estetik-politik toplumun anda gerçekleşmiş özgür bireyi olur. O an o kişi için sistemin içinde olsa bile sistemin dışına çıkma durumu gerçekleşmiş olur.

Bunu en iyi Önder APO’nun pratiği içinde görüyoruz. Zindandır fakat özgürdür. Çünkü asla sisteme göre olmamıştır. Umudunu geleceğe ertelememiş, geçmişten aldığı güçle anda kendi pratiği içinde umut ettiklerini yaratmış ve yaşamıştır. Bu yönüyle asla zindana da girmemiştir. Son ‘Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’ ile daha iyi anlıyoruz ki bize de umudunuzu şimdi ve burada inşa edin, beklemeyin demektedir. Yine sistemin demir kafesinden tek çıkış yolunun kafesin dışını ‘düşlemek’ olduğunu söylemektedir.

Burada Samuel Beckett’ın ‘Godot’u Beklerken’ romanını hatırlamakta yarar var. Orada roman kahramanı umudunu sadece beklemektedir. Geleceğine olan inancı tamdır çünkü beklemekten vazgeçmez. Ama beklemekten başka hiçbir şey de yapmaz, pasif haldedir. Tam da hukuki terim olan umut hakkındaki gibi sadece olmasını, gerçekleşmesini bekler. Oysa kafesin dışını düşleme eylemi pasif bir eylem değildir. Hayal gücünün kendisini hakikatleştirmeye çalıştığı, inşa edimini içinde barındıran bir eylemdir. Üstelik bir şeylerin olmasını beklemek ve istemekten öte kendinden başlayarak umudunu, alternatif sistemini inşa etmeyi gerektiren bir eylemdir. Geçmişte Önder APO ‘umut zaferden daha değerlidir’ diyerek umudun bu yönüne vurgu yapmıştı. Yani umut beklemek değil eylemektir.

Peki, Önder APO bize hangi umut hakkını tanıdı? Dünyayı hatta evreni tüm eko-sistemi ile birlikte bir mahşer yerine dönüştüren kapitalist moderniteden kurtulup demokratik moderniteye ulaşma umudunu verdi. Ulus-devletin tekleştirici karanlık dünyasından çıkıp demokratik ulusun rengarenk yaşam dolu dünyasına ulaşma umudu verdi. Cinsiyetçiliğin kapana çevirdiği özel evden çıkıp özgür ve eşit yaşam birlikteliğinin olduğu komüne ulaşma umudu verdi. Kürtlere yaralı bir sosyolojiden kurtulup özgür bir sosyolojiye ulaşma umudu verdi. Herkese sistemin yabancılaştırıcı etkilerinden kurtulup kendi olma umudunu verdi…

Önder APO, enerjinin maddeye, maddenin enerjiye sürekli dönüşümüne vurgu yaparak evrende değişmeyen tek şey değişimdir ilkesine bir de dönüşümü ekleyerek, ‘evrende değişmeyen tek şey değişim ve dönüşümdür’ demektedir. Önder APO’nun bize sunduğu umut hakkını gerçekleştirmek için yapmamız gereken ilk şey bu olmaktadır. Umut ettiğimiz şeye göre kendimizi değiştirip dönüştürmek. Sistemin kuşatması altında bile sistemin dışına çıkma umudu her zaman vardır.

Sistem içinde sisteme karşı mücadelende umut kendinde, umut sensin!

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Önyargıları kırmak

Sonraki Haber

Bedenli oluş: Bir yaratıcı eyleyicilik

Sonraki Haber
Bedenli oluş: Bir yaratıcı eyleyicilik

Bedenli oluş: Bir yaratıcı eyleyicilik

SON HABERLER

Michela Arricale: Öcalan yol gösteriyor, odağı değiştiriyor

Michela Arricale: Öcalan yol gösteriyor, odağı değiştiriyor

Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2025

Dengbêj Şakiro’nun adı Agirî’de yaşatılacak

Dengbêj Şakiro’nun adı Agirî’de yaşatılacak

Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2025

10 yeni enerji faaliyetiyle Şirnex doğası talan edilecek

10 yeni enerji faaliyetiyle Şirnex doğası talan edilecek

Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2025

Meclis’te 8 komisyon tatilde de çalışacak

Meclis’te 8 komisyon tatilde de çalışacak

Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2025

Prof. Naif Bezwan: Kürtler bu döneme hazır ve haklarına sahip olmalı

Prof. Naif Bezwan: Kürtler bu döneme hazır ve haklarına sahip olmalı

Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2025

CHP’li Şile Belediyesi’ne operasyon: Başkan gözaltına alındı

CHP’li Şile Belediyesi’ne operasyon: Başkan gözaltına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2025

İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı

İletişim Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı

Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır