Ankara Üniversitesi görevli Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin, yanında çalışan veteriner hekime cinsel saldırıda bulunmasına fakülte öğrencileri üniversite içinde yaptıkları yürüyüş ile tepki gösterdi
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencileri, Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin yanında çalışan veteriner hekimi darp ettikten sonra cinsel saldırıda bulunmasına sert tepki gösterdi. Çok sayıda fakülte öğrencisi fakültelerinde taciz ve tecavüz olaylarının örtbas edilmesine karşı “Tacizci tecavüzcü hoca istemiyoruz” diyerek kampüsten Dışkapı Metro İstasyonuna kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş boyunca çok sayıda polis ve çevik kuvvet ekibi de fakülte önünde bekletildi.
“Tacizci tecavüzcü hoca istemiyoruz” pankartı arkasında bir araya gelen çok sayıda öğrenci yürüyüş boyunca sık sık “Cinsiyetçi eğitim istemiyoruz” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları attı. Ardından fakültenin önünde basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı Veterinerlik Fakültesi öğrencisi İlknaz Yalçın okudu.
‘Soruşturma geçirenlerin isimlerini açıklayın’
Prof. Dr. Hasan Bilgili’nin hastanede çalışan kadın veteriner hekimi darp edip cinsel saldırıda bulunduğunu hatırlatan Yalçın, “İşbirlikçisi Uzman Veteriner Hekim Serkan Durmaz ise suça ortak olup, kadın arkadaşımızı tehdit etmiştir. Daha önce de fakültemizden Hasan Bilgili kendi öğrencilerini taciz edip yeterli kanıt bulunamadığı gerekçesiyle kişi ve kişiler tarafından üstü kapatılmıştır. Daha önce fakültemizde taciz soruşturması geçiren hocaların isimlerinin açıklanmasını istiyoruz ki kendimizi güvende hissedelim” dedi.
‘Üniversite’de eril tahakküm altındayız’
Kadınların gün geçtikçe erkek şiddeti ile birlikte taciz ve cinsel saldırıya daha fazla maruz bırakıldığını vurgulayan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversitede akademisyenlerin sözlü ve fiziki tacizleri, not vermemek, dersten bırakmak gibi tehditlerle kadınlarla birlikte olmak istemeleri gibi çeşitli olaylar yaşanmaktadır. Üniversite yaşamı hem mekansal hem fikirsel olarak eril bir tahakküm altında şekillenmektedir. Bu durum YÖK’ün Toplumsal Cinsiyet Yönetmeliğinin kaldırılması ile de desteklenerek, üniversite içerisindeki erkek şiddetinin, tecavüzün, tacizin önü açılmaktadır. Üniversitelerin bilim üretmesi gerekirken, bugün gericiliğin yalıtkan ve üretken bir mevzisi konumundadır. Eğitim, mevcut düzenin en büyük silahı haline gelmiştir.”
Üniversite sorunu kurumsallaştırdı
İlkokul sıralarından, üniversitelere kadar gerici ve cinsiyetçi eğitimle karşı karşıya kaldıklarına dikkat çeken Yalçın, insan emeğinin sömürüsüne dayanan bu düzende kadınların çifte sömürüye maruz kaldığını vurguladı. Yalçın, “Üniversiteler ise bu tablonun destekleyicisi konumundadır. Özellikle Ankara Üniversitesi, tüm yüzsüzlüğüyle bu sorunu kurumsallaştırmıştır. Her geçen gün yeni bir olayla karşı karşıya kalmaktayız. Fakülte içinde başka hocalara da daha önce savcılık tarafından soruşturma açılmış ancak takipsizlik kararı verilerek olayların üstü kapatılmıştır. Okul yönetimi ve nice öğretim görevlisi ise göz yummaktadır, sessiz kalmaktadır. Bizler buradan duyuruyoruz, sessiz kalmak suça ortak olmaktır” İfadelerini kullandı.