• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Haziran 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Üretici kooperatifleri için tam zamanı

20 Temmuz 2018 Cuma - 23:07
Kategori: Yazarlar

Son yıllarda, özelikle son aylarda üretici çiftçilerin zararına bir fiyatla tüccara satmak zorunda olduğu tüm tarımsal ürünler, sofralarımıza aşırı yüksek fiyatlarla gelmektedir. Bu durumu yaratanlar fiyatları düşürmek adına her türden ürünü ithalat yoluyla pazara taşımaktadır. Garip gibi görünen bu sarmal durum aslında Türkiye’de uygulanan politikalar nedeniyle yaşanmaktadır. Kapitalizm pazara sunulan her ürünü tekeller eliyle satışa çıkarır. Bu amaçla AVM türü merkezler yaratarak nerede neyin satılacağını belirlerler. Artık kapitalistler sadece üreten değil aynı zamanda pazarlayan birimleri ile piyasa hakimiyetini tamamen ele geçirmiştir. Halkın ise tek seçeneği buralara gidip en ucuzu aramaktır. Halk ister en ucuzunu alsın ister en pahalısını, kazanan her zaman büyük kapitalist şirketlerdir ve bu asla değişmez.

Şirketler halkın alternatifi olamaz

Türkiye’de geldiğimiz son aşamada insan sağlığıyla oynanan birçok hormonlu, hibrit ve GDO’lu ürünleri tüketen bir toplum haline getirilmiş durumdayız. 50 lira olan etin ithalat yoluyla 29 liraya satılmasını sağlayan hükümet, bu hayvanların nasıl ve hangi koşullarda yetiştirildiği ile ilgilenmez ve bu durum halk sağlığını tehdit ederken, aynı zamanda hayvancılık yapan çiftçilerin yok olmasına hizmet eder. Bu koşulları yaratanlar yine büyük tekeller eliyle sözde tarımı ‘milli’ hale getireceklerini iddia ettikleri adımları atarlar. Örneğin Sütaş gibi süt ürünleri tekeli bir firmaya Bingöl’de hayvancılığı geliştireceğiz diye, tüm yatırım giderleri kamu eliyle sağlanan büyük bir işletmeyi alternatif olarak halkın önüne koyar.

Sütaş tekelci tarımın Truva Atı’dır

Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın, “Sadece Bingöl değil, 200-250 kilometre çapındaki tüm bölgeden süt alacağız. Muş ovası var. Erzurum, Erzincan, Diyarbakır, Elazığ, Tunceli, çok geniş bir bölgeye hitap edecek. GAP bölgesi var. Burada yem bitkileri üretimini artıracak ciddi potansiyel var. Hayvancılığa yönelik yem bitkisi üretimi artacak. Oradaki insanlar kendi bölgesinin sütünden üretilecek yoğurdunu, ayranını, peynirini tüketecek. Bingöl bölgenin süt diyarı olacak” açıklaması ise bir başka gerçeğe işaret etmektedir. Bölge insanı kendi bölgesinin sütünü, peynirini, yoğurdunu tüketecek sözünün Türkçe meali; bölge halkının Sütaş’ın ürünlerini kullanacak demektir. Evet tüm üretime sahip olmak yetmez, onlara aynı zamanda pazar da gerekir. Böyle pazar ise Sütaş’ın bölgede tekel olma halinde tadından yenmez. Tüm bölgede üretilen süte ve hayvancılığa damga vurmak ve bu üretimleri kendine bağlamak amacında olan firma, bu durumu ancak devlet desteği ile sağlar ki bu da zaten gerçekleşmekte. Aynı zamanda bu devlet Sütaş’ı güçlendirmek adına bölgede her türden tarımsal üretimin canına ot tıkamayı amaçlamaktadır.

Tire Süt Kooperatifi

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, şirket tarımcılığına karşı olan kişiliği ile tanınmaktadır. İzmir’de gerçekleşen ve yeni Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de bulunduğu Tarım Buluşması’nda bir konuşma yapan Eskiyörük, bir ‘model’ haline dönüşen Tire Süt’ün başarısının yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etmişti. Bugünkü nüfusun 2 katını doyurabilecek potansiyele ve ürün zenginliğine sahip olan Türkiye’de yaşanan sorunların ve kayıpların kader olmadığın belirterek, “Tarımsal üretimi şirketler değil, köylümüz ve çiftçimiz yapmalı. Yüzde 80’i oluşturan küçük aile işletmelerini yok ederek değil, birleştirerek devamlılık sağlanmalı. Tarımın tüm sorunlarının çözümü; ancak kooperatifleşme ile mümkün” diye belirtmişti.

Neyi bekliyoruz?

Evet niye duruyoruz! Üreticilerin bir kooperatif etrafında toplanıp üretim yapmaları ve bu üretimleri aracısız tüketiciye ulaştırmaları o kadar zor mu? Neyi bekliyoruz? Özelikle bölgede Sütaş’a alternatif bir üretim biçimini yani kooperatifleşmeyi gerçekleştirebilecek bir iradeyi ortaya çıkaramazsak, hayvancılığın hatta tarımsal üretim çeşitliğinin ardından bir Fatiha okumak gerekecek. Sütaş’a devlet eliyle verilen destek firmaya bir güzelleme değil bölgede tarımsal üretimlerin tekellerin eline verilme sürecinin çok ciddi bir adımı olduğu görülmelidir. Ve bu durum asla kader değildir ve olamaz…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

200 yıldır sönmeyen özgürlük ateşi

Sonraki Haber

Çoğunlukçu demokrasi ya da anayasal diktatörlük

Sonraki Haber

Çoğunlukçu demokrasi ya da anayasal diktatörlük

SON HABERLER

32 yıldan sonra cezaevinden çıkan ağır hasta tutsak: Ayaktaysam bunu Öcalan’a borçluyum

32 yıldan sonra cezaevinden çıkan ağır hasta tutsak: Ayaktaysam bunu Öcalan’a borçluyum

Yazar: Yeni Yaşam
25 Haziran 2025

Silopiya’da kadın katliamları yürüyüşle protesto edildi

Silopiya’da kadın katliamları yürüyüşle protesto edildi

Yazar: Yeni Yaşam
25 Haziran 2025

Kirmaşan’da bir Kürt yurttaş işkenceyle katledildi

Kirmaşan’da bir Kürt yurttaş işkenceyle katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
25 Haziran 2025

Uluslararası bir heyet ‘süreç’ gündemiyle İstanbul’a gidiyor

Uluslararası bir heyet ‘süreç’ gündemiyle İstanbul’a gidiyor

Yazar: Yeni Yaşam
25 Haziran 2025

Wan’da katledilen kadınlar için basın açıklaması yapıldı

Wan’da katledilen kadınlar için basın açıklaması yapıldı

Yazar: Yeni Yaşam
25 Haziran 2025

Pîran’da madene karşı eylem: Doğa talanıyla karşı karşıyayız

Pîran’da madene karşı eylem: Doğa talanıyla karşı karşıyayız

Yazar: Yeni Yaşam
25 Haziran 2025

Cinsel istismar faili baba beraat etti!

Cinsel istismar faili baba beraat etti!

Yazar: Yeni Yaşam
25 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır