• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Aralık 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Vakit tamam-Welat Kürecik

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
24 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Adolf Hitler’in en güvendiği adamı ve propaganda bakanı olan Gobbels’in çok meşhur bir sözü vardır. Gobbels derki; “Yalan söyleyin elbet yalanınıza inanacak birileri vardır”. Bu söz her ne kadar Gobbels’ ait olsa da aslında bir zihniyetin anonim ürünüdür. 20. yüzyılın dünyasının siyasi trendi, “Toplum mühendisliği” olmuştur. Dünya üzerinde kendini farklı kutuplar olarak tanıtan ne kadar güç var ise hepsi bir şekilde bu trende bulaşmıştır. 20. yüzyılın süper güçleri ve süper güç adayları, afişler, filmler, hatipler gibi yöntemlerin aracılığıyla toplumları güdülecek koyunlar olarak ele almışlar ve bir makinenin çarklısıymışcasına o toplumları istedikleri yönde sürükleyebileceklerini idia etmişlerdir.

Bu, “Toplum mühendisliği” kapsamında en geniş çaplı projeleri geliştiren ve en başarılı güç olan ise, hemen hemen mühendisliğin her alanında güçlü girişimleri olan Almanya olmuştur. Uygulanan bu yöntemin sonuçları ise herkes tarafından bilinmektedir. Tek kelime ile anlatmak gerekirse başta Almanya’da olmak üzere dünyada, “Toplum mühendisliğinin” sonucu felaket olmuştur. Çünkü toplumlar asla bir makine değildirler. Toplumlar bir makinenin aksine duymakta, görmekte, anlamakta ve belki de hepsinden daha da önemlisi hissetmektedir. 20. yüzyılın iletişim imkânlarının günümüzdekinden geride olmasına rağmen “Toplum mühendisliği” çabaları dönemin toplumları üzerinde başarılı olamamıştır.

Bugün dünya o çabalar içinde olan süper güçlerin öngörüleri aksine şekillenmiştir. Toplumları “kitle” olarak ve ekseri biçimde yönlendirilebilecek bir oluşum olarak gören güçler yanılmışlar ve kaybetmişlerdir. Çünkü toplumlar bin yılların tecrübe birikimleriyle ayakta dururlar ve çıkarlarına göre hareket ederler. Dünyadaki her canlı oluşum gibi toplumlar da yaşamını sürdürme eğilimindedirler. Bu yüzden toplumların geleceğini öngörmeyi başaranlar hakikatin tarafını tutanlardır. Çünkü hakikat, hakikat olduğu için doğası gereği, değiştirilemezdir. Toplumlar yalanlar ile idare edilemezler.

Bir kere size tabi oldular diye sizinle her yolda yürümezler. Birgün yalanlarınıza yeter, size ise vakit tamam derler. Bu saatten sonra ise önemli olan doğru zamandır. İşte bu yüzdendir ki İtalya’yı Roma’nın ihtişamlı günlerine döndüreceğini söyleyen Mussolini, Loreto Meydanın’da yine İtalyanlar tarafından linç edildi. Almanya’da işsizliği bitireceğim vadi ile iktidar olan Hitler ise Berlin Muhaberesinde Sovyet tanklarından daha çok artık ona inanmayan inançsız Alman halkı tarafından yenildi.

İkinci Dünya Savaşı’nın kaybedeni “Toplum mühendisleri” olurken kazananı ise ülkesini savunan partizanlar oldular. Ne tesadüftür ki, tarihin sayfaları her zaman ileriye giderken, faşizmin ve bir numaralı aracı “Toplum mühendisliğinin” yahut özel savaşın tarihi ise her zaman tekerrür etmektedir. Faşizmin tarihi tekerrür ederken değişen ise yenilgi biçimleridir. Her birinin yenilgisi kendine özgüdür. Erdoğan 31 Mart’ta klişe bir deyimle sonun başlangıcını yaşamıştır. Seçimin kaybeden tarafı Erdoğan ve partisi olduğu kadar, AKP’nin medyası olmuştur. Bununla da kalmayıp, asıl kaybeden yıllar öncesinde zaten kaybetmiş olan onların “Toplum mühendisliğidir.” Erdoğan, önceki yenilgilerini kaderin cilvesi zannetmiş ve bir kez daha şansını denemiş, uzun yıllar Türkiye halklarını kör, sağır, dilsiz ve akılsız zannetmiştir. Aç ve açıkta olan Türkiye’yi, güçlü Türkiye diye yutturabileceğini farz etmiştir. Oysa tarih yazı tura atmaz. İktidar açısından, 31 Mart seçimlerinin doğruladığı yegane şey ise Gobbels olmuştur. Ancak tek bir farkla; “Yalan söyleyin elbet yalanınıza inanacak birileri vardır. Kimse inanmazsa kendiniz inanırsınız.”

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Kimse kendini kandırmasın: asgari ücrete gerçekte zam yapılmadı!

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

2026 yılında geçerli olacak asgari ücret; Hükümet ve işveren sendikası tarafından tek taraflı olarak 28,075 TL olarak belirlenerek 10 milyona...

Paradigmanın iki temel ayağı 

Paradigmanın iki temel ayağı 

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Sayın Öcalan’ın bütüncül hukuk, barış hukuku ve demokratik entegrasyon kavramları; tek tek alındığında değil, ortaya koyduğu paradigmanın bütünü içinde okunduğunda...

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Kürt siyasal hareketinde temsil sorunu

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Aynı isimlerin uzun yıllar boyunca farklı pozisyonlarda dolaşması sıradanlaştı. Karar süreçleri daraldı. Sorumluluk yukarıda birikirken bedel aşağıda paylaşıldı. Bu durum,...

Muhalefet yol ayrımında

Zehirli dil, kardeşlik dili

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

“Kürt siyasetçi Leyla Zana’ya küfretmek bir zehirli dil örneğidir. Bu dil Türkiye’de birlikte ve dostane yaşama kültürünü zehirleyebileceği için zehirlerin...

Traşın şiddeti

Barışın sosyolojisi

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Mithat Sancar Hoca geçen hafta mecliste yaptığı konuşmanın bir kısmında, barışa yönelik kaygıya, soğuk savaş döneminde ABD ile Rusya arasında...

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

‘İktidar karşıtı’ Sözcü iktidardan görev mi aldı?

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Anlaşılıyor ki, bu görüşmeler esasında yayın konseptinin tartışıldığı, çerçeçevesinin belirlendiği toplantılar oluyor. Ki, zaten yapılan açıklama da bunu gösteriyor. Dolayısıyla...

Sonraki Haber

1915 soykırımdır!-Eren Keskin

SON HABERLER

Hakan Fidan, Hamas Heyeti ile görüştü

Hakan Fidan, Hamas Heyeti ile görüştü

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Geçici Suriye Hükümeti Şêxmeqsûd’a giden bir yolu daha kapattı

Geçici Suriye Hükümeti Şêxmeqsûd’a giden bir yolu daha kapattı

Yazar: Bedri Adanır
24 Aralık 2025

Öğrenci yurdunda şüpheli kadın ölümü

Antalya’da şüpheli kadın ölümü

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Meral Danış Beştaş: ‘Terör’ paranteziyle bu iş çözülmez

Meral Danış Beştaş: ‘Terör’ paranteziyle bu iş çözülmez

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

Tahliyesi 15 ay ertelenen Durak’ın durumu Meclis gündemine taşındı

Tahliyesi 15 ay ertelenen Durak’ın durumu Meclis gündemine taşındı

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
24 Aralık 2025

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Kimse kendini kandırmasın: asgari ücrete gerçekte zam yapılmadı!

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

ÖHD raporu: Cezaevlerindeki ihlaller devam ediyor

ÖHD raporu: Cezaevlerindeki ihlaller devam ediyor

Yazar: Heval Elçi
24 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır