• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Temmuz 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Varlık Fonu A.Ş. aile şirketi mi oldu?

14 Eylül 2018 Cuma - 23:05
Kategori: Yazarlar

Varlık fonu kurulacağı açıklandığında ve kuruluşu tamamlanıp fona aktarılan kamu varlıklarının denetimden uzak tutularak içlerinin boşaltılacağı, satılacağı veya rehin verileceği yönünde birçok yorum ve iddia ortaya atılmıştı. Varlık fonu üzerinde tüm denetimin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde olduğu halde fonun başına kendisini ve damadı olan bakanı getirmesi tepkilere yol açtı. Bu gelişmenin niçin yaşandığı merak edilirkeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiç kimseye güvenmiyor olması nedeniyle mi böyle bir karar alındı? Bilmiyoruz ancak bu mümkün. Güvensizliğin nedenini anlamak ise zor olsa da bazı ip uçları var aslında.

Tam bir yıl önce Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alınmıştı. Görevden alınmasının nedeni olarak Türkiye Varlık Fonu ile Singapur’un ilgili birimleri arasında ortak fon kurulması ve geliştirilmesi hedefinin hayata geçirilememiş olmasıydı. O günkü iddialarda, Türkiye Varlık Fonu yönetiminin hazırlıkları geciktirmesi nedeniyle ortaklığın kurulamadığı belirtiliyordu. Bu nedenle Berat Albayrak’ın ekibinde yer aldığı iddia edilen Bostan’ın Başbakan Binali Yıldırım’ın tepkisini çektiği ve bu nedenle görevden alındığı ifade edilmişti.

Dünyadaki Varlık Fonları ve Singapur

Bugün dünyada 40’tan fazla ülkede 80’e yakın varlık fonu bulunuyor. Bu fonların küresel olarak toplam ekonomik büyüklüğü ise yaklaşık 7,4 trilyon dolara civarında. Ağırlıklı olarak petrol ve doğal kaynak temelli kurulan fonların yanı sıra ihracat ve finans piyasalarındaki gelirlerle kurulan varlık fonları da mevcuttur. Küresel dağılıma bakıldığında fonların doğal kaynak zengini olan (petrol-gaz) Ortadoğu ve Orta Asya ile ihracat ve finans merkezlerine odaklı Uzak Doğu’da yoğunlaştığı görülüyor.

Singapur Valık Fonu ise, riski yüksek ancak gelir imkanı çok daha yüksek olan varlıklara yatırımlar gerçekleştirmektedir. Finans merkezi olma özelliği ile de bilinen Singapur’laTürkiye arasında hayata geçirilmek istenen en önemli yatırımlar, Urfa ve Diyarbakır arasına bir petro-kimya kenti kurmak ve Kanal İstanbul gibi yatırımları rehin karşılığı gerçekleştirmek olduğu bilinmekte. Riski seven Singapur, aslında bu risklere rağmen ortaya çıkan gelirin devasa boyutlarda olması ile ilgilenmektedir. Ancak Türkiye’nin en önemli hedefinin ise Türkiye Varlık Fonunda toplanan değerlerin rehin verilerek krediye dönüştürülmesi olduğu ise bilinen gerçektir.

Türkiye Varlık Fonu

Türkiye Varlık Fonu’nun amaçlarında, “Sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek” gibi hedefler belirlendi. Varlık Fonuna ilk elden devredilen varlıklar ise; Milli Piyango ve at yarışları, Ziraat Bankası, BOTAŞ, Borsa İstanbul, THY, Halkbank’tı. Buna ek olarak Savunma Sanayi Destekleme Fonu’nun 3 milyar liralık kaynağında kullanabileceği eklenirken, Antalya, Aydın, İstanbul ve İzmir’de çok değerli araziler ve yapılar Varlık Fonu’na geçti. Türkiye Varlık Fonu ve ona bağlı olarak kurulacak diğer şirketler bağımsız denetime tabi olacağı kanunda yer almıştı. Bağımsız denetimden geçen, yıllık mali tablolar ve faaliyetler, Başbakan tarafından görevlendirilecek sermaye piyasaları, finans, ekonomi, maliye, bankacılık ve kalkınma alanlarında uzman en az üç merkezi denetim elemanı tarafından bağımsız denetim standartları doğrultusunda teftiş edilecekti! Denetim sonucunda hazırlanan rapor her yıl Bakanlar Kuruluna sunularak, faaliyet gösterecek tüm şirket ve alt fonlara ait olan raporlar, mali tablolar ve faaliyetler her yıl TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunca denetlenecekti!

Hepsi yalan oldu

Cumhurbaşkanlığı sistemi adı verilen belirsiz bir süreç içinden geçilirken yukarıda sayılan denetimler yalan oldu. Denetleyenin bile atamayla getirilecek olması kanun yapıldığında da traji komik bir duruma işaret ediyorken, TBMM’nin hukuk dışına itilmesi ve işlevsizleştirilmesiyle birlikte Varlık Fonu’nda neler döndüğünü görmek ve herhangi bir bilgiye ulaşmak imkansız hale getirildi. Bostan’ın görevden alınmasının nedeni her ne kadar tam olarak ortaya konmamış olsa da, Bostan’ın büyük bir riskin içine girmek istememesinden kaynaklı bir süreç yaşandığı dillendirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise tüm riski kendisi ve ailesi üzerine alırken, Türkiye’nin kamusal varlıkları iki dudağın arasına sıkıştırılmış ve ülkenin geleceği tamamen ipotek altına alınmış olmuyor mu? Yani bu durumda, denetimden uzak iki dudağın arasına sıkıştırılan varlık fonunun artık bir aile şirketi olduğu söylenebilir mi?

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Yanılsama

Sonraki Haber

Türkiye-Fransa- Cezayir ve Kürtler

Sonraki Haber

Türkiye-Fransa- Cezayir ve Kürtler

SON HABERLER

Barış ve kibirli memnuniyetsizlik

Kavgalardan süzülmüş gülün kokusu

Yazar: Yeni Yaşam
9 Temmuz 2025

‘It’s the economy, stupid!’

Zeytin ağacı dağa yakışır, dokunma!

Yazar: Yeni Yaşam
9 Temmuz 2025

Hüsnü Abi

Bu borç ödenir mi?

Yazar: Yeni Yaşam
9 Temmuz 2025

‘Yaz yangını değil rant yangını’

‘Yaz yangını değil rant yangını’

Yazar: Yeni Yaşam
9 Temmuz 2025

Bakanlık 10 cezaevini kaybetti!

Nesrin Teke: Yüreğimizde sönmeyen yangın!

Yazar: Yeni Yaşam
9 Temmuz 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

İbrahim İttifakı çağrısının siyasi teolojisi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Temmuz 2025

Ahmet Kaya’dan Tahir Elçi’ye, Pervin Chakar’dan Amedspor’a

Barış umudu mu, otoriter tuzak mı?

Yazar: Yeni Yaşam
9 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır