• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Kasım 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Veliahtlar ve kadınlar…-M. Ender Öndeş

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
12 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tam olarak hatırlamıyorum ama 6-7 yıl oluyordur herhalde; bir gün gazetede çalışırken aşağıdan çağırdılar. Büyük gazetelerden birinin ünlü magazin yazarlarından biri, kapının dışında duruyor. Biraz kem küm, sonra derdini anlattı. Holding veliahtlarının kadınlara yaptıkları istismar ve cinayet vakalarını örneklerle anlatan bir yazı yazmıştım o zamanlar. Epey ünlü iki kardeş de vardı onların arasında, aile pek ricacıymış, zaten karşı taraf da iddiasını geri çekmiş de filan, mümkünse gazetenin internet versiyonunda o bölümü değiştirebilir miymişim? Google’a yazınca tık diye çıkıyor ya, dert o. Sakız gibi yapıştı kaldı adam. Bunun bir haber değil, köşe yazısı olduğunu da anlatamıyorum. Hele gel bir çay iç diyorum, içeri de girmiyor, malum tehlikeli gazeteyiz biz. Muhabbet uzadıkça uzadı; çocukların geleceği, ailenin itibarı, vs… Nasıl bir sıkıntıysa artık, kırk yılın magazincisi bizim gazetenin kapısına kadar gönderilmiş.

Şule Çet davası olunca, yeniden hatırladım o günü. Bu veliaht kısmı, nedense pek kıymetli oluyor. Gelecekte şirketleri devralacak olan veletler, bir halt yiyorlar, sonra ayıkla pirincin taşını! Aileler koşturup duruyor, tehdit, rica, artık ne lazımsa.

Kadınlar pek mi sert bugünlerde? Evet, öyle. Adliyelere yığılıp baskı yapıyorlar mesela, Google’dan beterler, hiçbir şeyi unutturmuyorlar. Bir yerde bir yanlış görünce, üstüne üstüne gidip ortamı gerdikçe geriyorlar.

Genellikle Lenin’e atfedilen ‘çubuk bükme’ diye bir deyim var. Çok yerleşik bir yanlışı düzeltmek için çubuğu diğer tarafa sert bir şekilde kanırtmak yani. Bazen zorumuza gidiyor; mantığını anlamakta zorlanıyoruz. Kürtaj vakasında mesela, iki kişinin ‘faaliyetinden’ doğan bir durumun yine o iki kişi tarafından ortak karara bağlanması, ilk bakışta insana pek mantıklı gibi geliyor ve ‘benim bedenim benim kararım’ tutumu da sanki ‘aşırı’ bir şeymiş gibi görünüyor. Oysa durum çok basit! Erkek egemen düzenin bütün izlerinin tümüyle silindiği, kadın-erkek ayrımının zerresinin kalmadığı koşullarda bile olsak, söz konusu operasyonun fizyolojik ve psikolojik muhatabı belli. Yani o koşullarda bile, nihai kararın sahibini tartışmak yersiz. Şimdiki koşullarda ise ‘ortak karar’ denilen şey, zaten pratik olarak erkeğin kararı anlamına geliyor. Dolayısıyla, ‘aşırı’ gibi görünen talep, aslında ‘aşırı’ filan değil.

Son günlerde ‘kadının beyanı’ üzerine koparılan fırtına da aslında aynı çerçevede bir sorun. Evet, çubuk diğer tarafa sert biçimde bükülüyor; evet, belki zaman zaman ‘haksızlık’ yapma ihtimali de var ama olsun! Biraz da haksızlık oluversin yani, n’olmuş? Binlerce yıldır dönen bir çark var; farkında değil miyiz bunun? Ortaya çıkan vakaların koca bir buzdağının yalnızca görünen kısmı olduğunu bilmiyor muyuz? Bu memlekette ve bütün dünyada, milyonlarca sessiz kadının varlığı bir sır mıdır? Allah aşkına nerede yaşıyoruz biz? Yasalar filan bir yana, polisten savcıya, yargıca kadar nasıl bir ülkede, nasıl bir dünyada yaşıyoruz? Bu ülkede, sadece takım elbise en az beş yıllık ‘kıyak’ sebebi değil mi?

Evet, çubuğun sert bükülmesi, bu bükülmenin doğası gereği kendi içinde ‘haksızlık’ ihtimalini barındırır; ama zaten deyimin de mantığı bu. Yüzlerce yıldır binlerce kadının yaşamına mal olan bir sertlikten gelirken, kötü futbolcular gibi ilk faulde (tabii gerçekten faul varsa) bu kadar yerlere yatıp debelenmek ayıp değil mi? Yüzlerce yıldır yanlış tartan bir terazi var ve kadınlar gidip o terazinin bir kefesine küt diye yükleniyorlar; bu, başka türlü yapılabilir bir şey değil ki. Yaparsanız böyle yaparsınız; gram gram çözemezsiniz bunu. Terazinin kefeleri öyle denk filan gelmez, uzun süre gelmez; kaldı ki zaten daha terazinin kefeleri yerinden bile oynamış değil. Ama öte yandan, bu kadar sert bükmenin mantığı şudur ki, önce kendi içimizden başlamak suretiyle, herkes ayağını denk almaya, eline, koluna, lafına dikkat etmeye başlar. Bu kadar basit!

Bana sorarsanız, şu anda her şey seyrinde gidiyor ve iyi gidiyor. Bırakalım Çağataygiller kadınların şerrinden yakınıp ağlaşıp dursunlar. Bırakalım veliaht babaları Google itibarı derdine düşsünler. Bırakalım ‘linç mağdurları’ biraz daha mağdur olsunlar. İkide birde kadınların işini burnumuzu sokmak yerine niye bir paket çekirdek alıp çitlemiyoruz ki? Hem gölge de etmemiş oluruz, fena mı?

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Türkiye ateşle oynuyor

Anayasa yoksa

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
13 Kasım 2025

Adalet ve hukuk olmazsa demokratik bir toplum da olmaz. İnsanlar haksızlıklar karşısında haklarını aramak için mahkemelere başvuru yapar. Yargı sistemi...

Halkın sanatçısı olmak

Süreç karşıtlığı ve bilişsel çelişki

Yazar: Heval Elçi
13 Kasım 2025

Barış süreçleri, uzun süreli ve derin çatışmalardan sonra toplumlar için hem büyük bir umut hem de ciddi bir zihinsel gerilim...

Otokrasiden çıkış dersleri

‘Barış’ ve ‘demokrasi’: Ekonomik ve sosyal kalkınmanın alt yapısı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Türkiye ekonomisinin birçok yapısal problemi var. Bunların başında onlarca yıldır ekonominin yılda ortalama %4-5 büyümesine rağmen, ülkenin ekonomik ve sosyal...

Barışın öznesi kim?

Barışın öznesi kim?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Kasım 2025

Bugün yapılması gereken, 'barışı olmalı mı olmamalı mı?' sorusu etrafında demagoji yapmayı bırakıp 'barışı kim inşa ediyor?' sorusunu sormaktır. Çünkü...

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Komisyonun odağı: Nasıl bir süreç yasası?

Yazar: Bedri Adanır
12 Kasım 2025

Unutmayalım ki, bugün geldiğimiz aşamanın yaratıcısı Önder Apo’dur. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne bu kapsamda stratejik adım attıran da Kürt halkını bu...

Lider ve önder kavramı üzerine

Lider ve önder kavramı üzerine

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Kasım 2025

Toplumsal değerlere öncülük eden liderlerin duygusal dehaları güçlüdür. Duygusal ve düşünsel zekaları birbirini beslediği gibi dengeler de. Her ikisi arasında...

Sonraki Haber

Müdahale yedik!-İsa Taşçı

SON HABERLER

İnfaz Kanunu kaldırılmalı

İnfaz Kanunu kaldırılmalı

Yazar: Heval Elçi
13 Kasım 2025

Türkiye ateşle oynuyor

Anayasa yoksa

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
13 Kasım 2025

Karanlıktan şafağa; abime, barışa dair

Karanlıktan şafağa; abime, barışa dair

Yazar: Heval Elçi
13 Kasım 2025

Halkın sanatçısı olmak

Süreç karşıtlığı ve bilişsel çelişki

Yazar: Heval Elçi
13 Kasım 2025

Amûdê sineması yeniden doğuyor: Bellekten direnişe yolculuk

Amûdê sineması yeniden doğuyor: Bellekten direnişe yolculuk

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
13 Kasım 2025

Andrés Felipe: Kürt mücadelesi Kolombiya’da ilham kaynağı

Andrés Felipe: Kürt mücadelesi Kolombiya’da ilham kaynağı

Yazar: Heval Elçi
13 Kasım 2025

Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman Ankara’da

Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman Ankara’da

Yazar: Yeni Yaşam
12 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır